Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Eylül 1980 darbesini soruşturmak üzere Savcı Murat Demir'i görevlendirdi. Soruşturma, Başsavcı Vekili Şadan Sakınan'ın koordinesinde yürütülecek. Bianet'e konuşan Avukat Ergin Cinmen, soruşturmada tüm sorumluların yer alması gerektiğini söyledi.
Darbecilerin yargılanmasını engelleyen Anayasa'nın geçici 15. maddesi 12 Eylül 2010'daki referandumla kaldırılmıştı. Savcı Demir "12 Eylül darbesiyle ilgili çok şikayet var, sorumlu polis, asker, yönetici ve darbe emrini veren kişiler soruşturma kapsamında" dedi. Demir, binin üzerindeki suç duyurusunu inceledikten sonra şüphelileri ifade vermeye çağıracak.
Demir, soruşturmada birden fazla savcının görev yapabileceğini açıkladı. İddianamenin düzenlenmesinin ardından hayatta kalan Milli Güvenlik Konseyi üyeleri hakkında iddianame düzenlenirse Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılacağı tahmin ediliyor.
"Umutluyum ama sonuçları kestirmek zor"
Cinmen, soruşturmadan umutlu olduğunu söyledi ve "Bekleyip göreceğiz" dedi. Cinmen, soruşturmanın sonuçlarını kestirmenin mümkün olmadığını, ancak savcının nasıl hazırlandığının ve soracağı soruların çok önemli olduğunu ifade etti.
Cinmen'e göre, soruşturmayı yürüten savcının başka dosya almaması, hatta bu soruşturmaya özel bir savcılık ekibinin ve Emniyet'te özel bir birimin kurulması gerekiyor. Oluşacak 100 binlerce ayrı dosya için ciddi bir altyapı kurulması şart.
Savcının mutlaka 12 Eylül darbesi sonrasında yapılan Milli Güvenlik Konseyi açıklamalarını sorgulaması gerektiğinin altını çizen Cinmen, "Türkiye'nin dört bir yanında işkenceler, hukuk ihlalleri yapıldı. MGK üyelerinin iradesi dışında yapılan hiçbir şey yok. Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan müthiş zulüm de sorgulanmalı" dedi.
"Yamak ile Yıldıran'ın zulmü sorgulansın"
Cinmen, soruşturmada, Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı Kemal Yamak ile Diyarbakır Cezaevi Müdürü Esat Oktay Yıldıran'ın dört yıl boyunca yaptığı zulümün de yer alması gerektiğini ifade etti. Cinmen, "Yamak derin devletin en önemli adamlarından biriydi. O zulmün etkisi bugüne taşındı. PKK güçlendi, bunun birinci müsebbibi Milli Güvenlik Konseyi'dir. Etkilerini hala yaşıyoruz" diye konuştu.
"Eğer bu soruşturma gereği gibi yürürse bir daha geriye dönemeyecek bir demokrasi atılımı söz konusu olur" diyen Cinmen, bunun "Ergenekon'u kat kat aşacak bir soruşturma" olduğunu söyledi.
"Konsey"in üç üyesi hayatta
Sivil toplum örgütlerinin Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği'ne yaptığı suç duyuruları hakkında görevsizlik kararı verilmişti.
Suç duyurularında, Milli Güvenlik Konseyi'nin hayatta kalan üyeleri dönemin Genelkurmay Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı Orgeneral Kenan Evren, emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve emekli Hava Kuvvetleri Komutanı orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın ağırlaştırılmış müebbetle yargılanması talep ediliyor.
Milli Güvenlik Konseyi'nin diğer üyeleri Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin 3 Ekim 2005'te, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun 16 Temmuz 1998'de ölmüştü. (AS/EÖ)