Yanıtı belli: O futbolcudan beklenen başarı "istatistik olarak" yakalanamamıştır. Futbolcu psikolojisinin rakamsal karşılığı yoktur. Sadece şunu iyi biliyoruz: Sorunsuz futbolcu oynadığı mevkiin hakkını verir.
Anelka Alex ve Galibiyet
Anelka hakkında bildiklerimiz onun büyük yeteneklere sahip bir futbolcu olduğunu gösteriyordu. Oynadığı takımlar Real Madrid ve Manchester City'de sorunlar yaşadığı bilinen Fransız forvet, Fenerbahçe formasıyla onbirde çıktığı ilk karşılaşmada yetenekleri karşılığında edindiği ünün hakkını verdi.
Yeni bir takım, yeni bir şehir, yeni bir taraftar... Kendisini gösterebilmesi için tüm koşullar vardı. O da iyi oynadı, "Ben iyi bir futbolcuyum, kumaş sağlam, dikiş de tutarsa birlikte iyi işler yaparız" dedi, olumlu mesajını tribünlere verdi. Cabası bir gol oldu, Alex de velinimeti.
Eğer Fenerbahçe sezon sonuna kadar böyle giderse şampiyonluk yarışında Galatasaray gerilerde kalır, bu açıkça görülüyor.
Galatasaray hala ışıksız
Galatasaray her ne kadar Çaykur Rizespor deplasmanında üç golle iktidar koltuğunu maç fazlasıyla sadece bir günlüğüne devraldıysa da, liderlik sadece bir gün sürdü. Yeni transfer Ribbery kendisini gösteremedi, vatandaşı Anelka'nın Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yaktığı umut ışığını Galatasaray taraftarına henüz gösteremedi...
Koray: Tam isabet
Kısaca Beşiktaş'ın bu sezonki en isabetli transferine de değinelim. O da ara transferde geldi. Bir hakem felaketine dönüşen Gençlerbirliği maçında 63 dakika oynadı, bu hafta oynanan Denizlispor karşılaşmasında formasını tam 90 dakika terletti.
Hem ön liberoda hem defansın göbeğinde, hem orta sahada elinden gelenin en iyisini yaptı. Çok yüksek bir pas oranı ile oynadı, rakibe hiç boş alan bırakmadı. Top kaybı "yok denecek kadar az"dı.
Hasılı hocası Rıza Çalımbay ile birlikte geldiği Rizespor'dan yepyeni bir dinamizm, kaliteli bir futbol ve defans futboluna yepyeni bir anlayış getirdi. Mevkiinin hakkını verdi.
Anadolu kulüpleri: Biraz geriden yakın takip
Ancak sorun bu kez malum "İstanbul Üçlüsü" ve Trabzonspor değil. Bu kez onların karşılaştığı Anadolu kulüplerinden bahsedeceğim biraz.
Biraz Gençlerbirliği'nin içine düştüğü vahim halden, biraz son birkaç yılın önemli takımı Denizlispor'dan, hükm-i şahsiyetini TMSF'ye devreden İstanbulspor'dan...
İlk durağımız Ankara... Ankara'da ağırlıkla emekçilerin desteklediği köklü bir kulüp var: Gençlerbirliği... Hele de 12 Eylül cuntasının lideri Kenan Evren'in emriyle birinci lige çıkarılarak karşısına dikilen Ankargücü ile kıyaslandığında kökü iyice derinlere iniyor.
İkametgahı Ankara olan bir kısım "spor entelejansiyası"nın Gençlerbirliği'ne olan sempatisinin altında yatan bu gerçeklere ek olarak, bazı limoni durumlara da dikkat çekmek gerekiyor.
Ticarethaneyle spor kulübü arasındaki farklar
Gençlerbirliği yönetimi ve kulüp başkanı İlhan Cavcav kulübü tam bir ticari işletme olarak görüyor ve kullanıyor. Dolayısıyla ligde var olma amacı asla şampiyonluk mücadelesi değil...
Tek amacı, başta bilumum Afrika ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir tarafından iyi ve genç futbolcuları transfer edip onları İstanbul'un üç büyüğünden birine yüksek meblağlar karşılığında satarak para kazanmak.
Cavcav böyle yapınca, Anadolu kulüplerinden şampiyonluk şansı en yüksek bu güzide "başkent kulübü" ve taraftar portföyündeki entelejansiya, sportif başarıyı sadece UEFA kupasına gitmekle eşanlamlı görüyor.
Eli kalem tutan Gençlerbirliği taraftarlarının şansı İstanbul ve Trabzon'a tarafsız bakıp isabetli eleştiriler yapabilmeleri. Ancak bizim umudumuz onların da kulüp yönetimine, artık ticaretin yanına sportif başarıyı eklemeleri için baskı yapmaları.
Gençlerbirliği'nin Türkiye'de borcu olmayan tek futbol kulübü olarak şampiyonluk yarışında olması "Süper Lig"e keyif ve kalite katacak.
Rize'de kış rehaveti
Gelelim Rizespor'a... Rıza Çalımbay'ın eğitimi altında harikalar yaratan, daha sonra hocasını ve önemli bir futbolcusunu Beşiktaş'a kaptıran Karadeniz'in güçlü ekibi ilk yarıyı mumla aratan bir performans çiziyor.
Bir an önce toparlanıp eski güçlerine kavuşmaları önemli, zira üst üste puan kayıplarıyla lig 4'üncülüğünden altıncılığa kadar gerilediler. Beşiktaş'ın 9 kişiyle bile kolayca geçtiği Denizlispor'un gerisine düştüler.
İç Ege'de düş kırıklığı
Denizlispor ise bir başka dünyanın futbolunu oynuyor sanki. Geçen yıl Rıza Çalımbay'ın önderliğinde UEFA'da dördüncü tura kadar çıkan Ege ekibi eski gücünü arıyor.
Gerçekten iyi futbolculara sahip bu kulübümüzün içinde bulunduğu durumdan bir an önce kurtulması gerekiyor. Çok iyi futbolcuları var, mesela takım kaptanı Timuçin: Hızlı, atak, baskılı futbolunu 9 kişi kalan Beşiktaş'a karşı gösteremedi.
Yine daha önce formasını giydiği takıma karşı hiçbir varlık sergileyemeyen Ersen Martin geçen haftasonu Dolmabahçe'deki hayal kırıklığıydı. Denizlispor haftanın en kötü notunu alıyor benden.
Teşvik'e araştırma
İstanbulspor ise Uzan Grubu himayesindeyken yaşadıkları yetmezmiş gibi dertlerine bir de Süper Lig'den düşme tehlikesini ekledi.
Fenerbahçe'ye yenilen İstanbulspor emekli bir asker olan hocası Erol Tok ile bakalım sezon sonuna kadar daha ne maceralar yaşayacak. Ayrıca geçen yıl Fenerbahçe'den aldıkları iddia edilen 600 bin Amerikan Doları'nın akıbeti ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Geçen sezon yaşanan "teşvik primi skandalı" ve "şike" söylentilerini soruşturmak üzere mecliste bir araştırma komisyonu kuruldu. Biz de bu komisyonun çalışmalarını merak ve ilgiyle takip edeceğiz elbette.
Medya Kartalları
Hazır söz teşviklere gelmişken biraz da etikten bahsedeyim size. Geçenlerde bir spor gazetesinin arka sayfasında beni son derece şaşırtan bir haber ilişti gözüme.
Bir grup Beşiktaş taraftarı gazeteci meslektaşlarımız "Medya Kartalları" adı altında örgütlenmiş. Hiçbir taraftar kitlesinin yapmayı aklına bile getirmediği bir eylemle, takımın adının mafya babalarıyla birlikte anılmasından, sahte pasaportlara alınan vizelerden, namludaki ilişkilerden hazzetmediklerini, yönetimin daha temiz olması gerektiğini söylemişler.
Formalarının arkasına da "temiz Beşiktaş"ın simge isimlerinin isimlerini yazdırmışlar. Bana kalırsa çok da iyi yapmışlar.
Önümüzdeki hafta salı günü yine diyar diyar Anadolu'yu dolaşıp Türkiye liglerinde neler olduğuna bakacağız. Anadolu takımlarının biraz daha kaliteli futbol oynadığı, sahalarda kural hatalarının yapılmadığı, futbolla dolu tertemiz bir haftasonu diliyorum...(BD/BA)