Olimpiyat burada olmazdı. Zira bugün daha doping sorunuyla başa çıkamayan spor yönetimi, olimpiyat ruhunu yarına taşıyamazdı. Türkiye’de en popüler spor dalı futbol. Fakat uluslararası karşılaşmalar söz konusu olduğunda futbol izleyicisi tribüne gitmez oluyor.
Hemen örnek vereyim: 2013 U20 (20 yaş altı) Dünya Kupası'nda ilk 50 maçı sadece 261 bin 509 seyirci izledi. 2013 Türkiye maçlara en az ilginin gösterildiği şampiyona olarak tarihe geçti.
Türkiye ilk kez bir FİFA organizasyonuna ev sahipliği yapmıştı. Genç ve yetenekli futbolcuların oynadığı maçlarda tribünlerde en fazla 4 ila 5 bin izleyici oturdu.
Bilmem televizyondan izleme fırsatı buldunuz mu bu maçları? Spiker ve yanındaki yorumcunun her ne kadar kendilerini görmesek de yüzlerinin kızardığını konuşmalarından anlamak mümkündü. Seyirci azlığından yakınıp maç anlatmayı unuttukları oldu, biliyor musunuz?
Kalkınmacı sağ politikalar
Daha pek çok spor aktivitesinde biletli izleyici bulmanın zor olduğu yerde olimpiyat yapılabilir mi? Ayrıca başbakanın olimpiyatlara hafriyat-inşaat projesi olarak baktığını organizasyon bütçesine bakarak anlayabiliriz…
Diğer adaylara uzak ara fark atan 19.2 Milyar dolarlık kaynakla yapılacak tesisler aslında Adalet ve kalkınma Partisi'nin (AKP) kalkınmacı sağ iktisadının kurtarıcısı inşaat sektörüne hız vermek, marka ve yüksek teknoloji üretip satmadan büyümeyi müteahhitler üzerinden sağlamak, geçici istihdam yaratıp seçmene boncuk dağıtmak, giderek Türkiye'den kaçmakta olan yabancı sermayeyi yeniden Türkiye'ye çekmek amacıyla meşru zemin yaratmak demekti.
Yabancı mali sermayenin ülkeye akması, cari işlemler açığının finansmanını kolaylaştırır, hükümet açısından Türkiye'ye dışarıdan para çekmenin manası da budur, "yalancıktan" ekonomiyi çekip çevirme yöntemidir, böylece ülke yatırım yapılabilir hale getirilebilir.
Hükümet olimpiyatlar yoluyla, yıllar içinde kaybettiği bu yetisini geri kazanmak istedi, olmadı. Ekolojiyi katletmek pahasına Karadeniz'i Marmara ile birleştirecek bir kanal açmak nasıl bir rant projesiyse, olimpiyatlar da bu hükümet için benzer rant yaratma girişimiydi.
Savaş ihtirası
Buna sınırında yıllardır devam eden savaşı, "Suriye rejimini devirmek için her türlü koalisyonun içinde varız" minvalindeki saldırgan tutumu ekleyince, Uluslararası Olimpiyat Komitesi, nükleer sızıntıya rağmen Japonya'yı daha güvenilir buldu.
Ortadoğu'da yaşanan ve yarını belli olmayan bir savaşın öznelerinden biri olma ihtimali Türkiye'yi sadece olimpiyatlardan değil barıştan da uzaklaştırıyor.
Türkiye'nin yarınını belirsizleştiren de bu.
Peki, şartlar böyleyken, Türkiye'nin organizasyonu için adaylığını açıkladığı Avrupa Futbol Şampiyonası bir ham hayal midir?
Var mı bu soruya cevap vermek isteyen?
Sporun sorumluluğunu üstlenen bir bakanın "kına stokları" ile ilgili twitter paylaşımları üzerine ise söyleyecek hiç bir şey yok. (BD/EKN)