Yapay zeka sağlamcılığı da yenecek mi?

Artık hayatımızı her alanda etkileyen bir gelişme var, yapay zeka. Adeta bütün alanları etkiliyor. Hatta tamamıyla bizim yerimize onun çalışacağına dair düşünceler var. Ben ona ihtimal vermiyorum. Gerekçelerim ayrı bir yazı konusu. Şu bir gerçek. Yapay zeka bugün hayatımızı her türlü etkileyen ve üzerinden atlanamayacak bir gerçeklik. Üretim araçlarının kolektif hale geldiği bir dünyada tamamen bir tehdit unsuru olmaktan çıkıp hayatı büyük oranda kolaylaştıracağı da bir gerçek.
Yapay zeka denemeleri aslında çoğunluğun sandığı gibi geçtiğimiz yüzyıl başlamadı. Genelde Turing’in çalışmaları bilinir. Oysa neredeyse insanlık tarihiyle yaşıt bir süreç denebilir buna. Aksi de düşünülemez zaten. Çünkü insan anlam arayışına girdiğinde her şeyi anlamlandırmaya çalışır. Elbet doğadaki nesnelere zeka yüklemek daha doğrusu onları daha nitelikli kılabilmek de akla gelmeyecek bir şey değil. Sonuçta ilkel çağlardan bugüne her şeyi tanrılaştırmaya, her şeyi anlamaya çalışmışız. İnsanın alet yapma becerisinin gelişmesi ve doğayı dönüştürme süreci ilk yapay zeka girişimlerine de zemin hazırlamış. Aristo’nun bu konudaki girişimi biliniyor. Daha çok da MÖ 200’larda yaşamış Ctesibius’un bu konuda somut çalışmaları olmuştur. Yani birçoğumuzun ezbercilik alışkanlığı yüzünden Turing ile başladığını sandığı süreç antik döneme kadar dayanıyor.
Makine öğrenimi ve dil öğreniminin gelişimi ile yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren inanılmaz bir hızla gelişen yapay zeka ve robot teknolojisi bugün hayatımızın her alanını kapsıyor. Hatta bir dönem #KörlerBuradaGörseliAçıkla diye diye dilimizde tüy bitmesine rağmen birçok kişinin tınlamadığı sosyal medya alt metinlerini bile hiç nazlanmadan betimliyor yapay zeka bize. Bankacılıktan askeri teknolojilere, tıptan sipariş sistemlerine kadar her alanda kendini gösteriyor. Tabii burada üretim araçlarının kimin hizmetinde olduğunun, bu gerçekliğin kötü mü iyi mi olduğunda belirleyici olduğunu hatırlatayım. Çünkü kapitalizmde her gelişme önce daha fazla kar ya da askeri teknolojiler için kullanılır. Bunlar zaten tartışılıyor. Ben burada yapay zekanın engelleri ortadan kaldırmadaki önemine değineceğim.
Sağlamcılığın inatla eksiklik olarak değerlendirdiği yeti çeşitliliklerimiz, medikal modelin bir tamir nesnesi gibi gördüğü bedenlerimiz bizim var oluşumuz aslında. Yıllardır farklı yöntemlerle ve kapsayıcılığın gözetilmesiyle “eksiklik” dedikleri engellerin ortadan kalkacağını ısrarla vurguluyoruz. İnatla anlamak istemiyorlar. Yapay zekanın hayatın her alanına entegre edilmesi onların bu konudaki inadını da nesnel olarak geçersiz kılıyor. Gerçi sağlamcılık doğası gereği öyle bir kibre sahip ki bunun gerçekliğini bile kavrayabileceğini düşünmüyorum. Zira tarihin her döneminde, her alanda büyük başarılar gösteren ve öncü olan sakatları görmemekte; daha doğrusu onları sakat kimliğinden soyutlayarak değerlendirmekte ısrarcı olanlar burada da görmeleri gerekeni göremeyecek bence.
Yapay zeka onlara bu konuda yardımcı olabilir belki. Neyse biz kendi hayatımızdaki yansımalarına değinelim. Öncelikle yapay zeka akımına kapılanların alışkanlıkları bizde de var genel olarak. Kod yazarken yardım almak benzeri işler. Hatta bazı arkadaşlar makalelerini bile ona yazdırıyor ama bizden kaçmıyor bu yarı masum hile. Ben körlerin hayatındaki bazı kolaylıklarına değineceğim. Mesela görsel oluşturmak. En çok zorlandığımız alan sosyal medya için görsel oluşturmaktı. Çoğu zaman görsel oluşturacak bir gönüllü bulamıyorduk ya da gönüllüler bizim iş yükümüze yetişemiyordu. Artık kendi görsellerimizi yapabiliyoruz. Elbet başarısız olduğumuz örnekler çok oluyor ama yine de kendi başarılı görsellerimizi değerlendirdiğimiz oldu. Kör ressam haberini şaşırarak okuduktan beş dakika sonra körlerin görsel işler ile ilgili olamayacağı tabusuna yıllardır görmedikleri bir dosta sarılır gibi sıkıca sarılanlar için bir anlam ifade eder mmi bilmem ama hayat zaten kimsenin ön yargısına sığacak kadar dar bir şey değil. Görsel betimlemesi almak belki tüm körlerin en sevinçle karşıladığı gelişme olabilir. Artık merak ettiğimiz bir görseli başkasına betimletmek zorunda kalmıyoruz. Hatta yapay zeka çok daha detaylı betimliyor. Tek sorun görseldeki kişiler tanınmış kişiler değilse onları genel olarak betimliyor. Kim olduklarını bilemiyor. Beni en heyecanlandıran hatta bundan da daha çok heyecanlandıran gelişme ise otonom araçların yollarda salınması. Körlüğümü sahiplenen birisi olarak, körlüğüme tek kıl olduğum nokta araba kullanamamaktı.
Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali’nin temasının yapay zeka olduğu yıl, ABD’de otonom araç kullanma deneyimini yaşayan Ahmet Üstünel arkadaş ile yaptığımız söyleşi beni inanılmaz heyecanlandırmıştı.
Onun yerinde olmak için can atan kişi sayısı hiç de az değildi ve ben de onlardan biriydim. Çocukluğumdan beri araba benim için büyük bir tutkuydu. Sanırım çocukluk özentisiyle çevremdeki bazı kişilerin araba tutkusunun bana yansımasıydı. Özellikle klasik arabaları çok severdim. Otomobil dergileri aldırıp okuturdum anneme. Kadına yazık ya benim yüzümden hiç ilgi alanı olmayan konularda saatlerce metin okudu. Roketin gelişimi, topun ilk hangi savaşta kullanıldığı, araba modelleri ve futbolcu isimleri gibi. Böyle evlat düşman başına da demeyeyim neyse. Yine de çekilir yönlerim vardır. ☹
Neyse biz konumuza dönelim. Bir an önce otonom araçların buraya da gelmesini iple çekiyorum. Gelmesi ne kadar sürer, bizim bineceğimiz kadar ekonomik olur mu bilinmez ama “umut fakirin ekmeği/umar ha umar.”
Özetle tabu sayılan ve tabu olma niteliğini çok önceden yitirmiş ne varsa, yapay zeka onları bir daha tabu olmaktan çıkardı. Yani engelin toplumsal bariyerlerden kaynaklı bir süreç olduğunu da tekrar kanıtlamış oldu anlayana. Yani sağlamcılığı bir kez daha ideolojik olarak yenilgiye uğrattı. Belki bir gün onu sağlamcılara anlatabilecek bir yolda bulur. Sonuçta teknoloji bu. Şakası yok!
(HA)