Deprem korkusu herkese her yere sinmiş. İlk depremden buyana her Vanlının ruhu bir şekilde zedelenmiş, insanlar binalardan feci şekilde korkuyor.
23 Ekim'de meydana gelen depremden sonra Van'a yardım etmek için gönüllülük seferberliği başladı. Ancak gönüllüler de depremden nasiplerini aldılar.
Şimdi herkes depremzede, çoğu paniklese de neden orada olduklarını unutmadan yardım bekleyen elleri daha sıkı tutmaya başladılar.
Hava geceleri eksilere düşüyor, günde bir öğün sıcak yemek bulunabiliyor, bir çadırda 25-30 kişi balık istifi üst üste yatıyor. Fakat kimin umurunda; en zor şartlar bile yardım gönüllülerine vız geliyor.
Herkes tatlı uykusundan feragat edip gece gelen bir yardım kamyonunu boşaltmak için bütün gece çalışabiliyor. Biraz uyku yetiyor, sabah yine başlıyorlar çalışmaya, gece boşaltılan kamyonun malları şimdi tasnif edilip ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaya başlanıyor.
Her işe koşuşturuyorlar
Kimse ben bunu yapamam, şunu yaparım demeye getirmiyor. Herkes var gücü ile var olan işin bir ucundan tutuyor. Kimi çadırları kuruluyor, kimi depolarda yardım malzemelerini ayırıyor.
Gelen malzemeler arasında giyilmiş donlar, kullanılmaz eşyaların olması bile kimsenin şevkini kırmıyor. Kimi zaman mahalleler gezilip insanların neye ihtiyaç duydukları tespit ediliyor. Kimsenin elinden bir şey gelmezse bile moral verip geçmiş olsun denilerek insanların gönlü hoş tutulmaya çalışılıyor.
Hepbirlikte
Van'a yardım etmek için koşup gelen neferlerin her biri başka başka meslek grubundan. Kimi öğrenci, kimi öğretim görevlisi, kimi memur, bazısı normal hayatında hiçbir işte çalışmıyor ama burada canla başla çalışıyorlar. Velhasıl burada her biri ayrı memleketlerden gelmiş insanlar. "Hepsi de Van çok uzak değil, gidilebilir" deyip çıkıp gelmiş.
Sinema sektöründe çalışan Eren Vurmaz, "İstanbul'da şu an sıcak yatağımda olabilirdim" diyor. Onu buraya getiren Van halkıyla empati kurması olmuş. Üşenmeden çıkıp gelmiş.
Van'ın kenar mahallelerini gezerken çoğu kendi imkanlarıyla naylondan kurdukları çadırlarda yaşayan insanları görünce, "Herkes gücünün yettiğince para toplayıp buraya çadır gönderebilir. Asıl enkaz altında kalanlar Van'daki insanları anlayamayan, ne durumda olduklarını merak etmeyenlerdir" diyor.
Van hakikaten çok uzak değil elini uzatan bir elden tutabilir... (YK/EKN)
*Fotoğraf galerisi için tıklayın.