Dini bayramlarımızdan Ramazanda sonra gelen en büyük dini etkinlik bu yıl yılbaşından önce kutladığımız mübarek Kurban bayramıdır. Ülkemize, hemşerilerimize ve bütün dünya Müslümanlarına kutlu ve mutlu olsun.
Evlerde genel temizlik
Siirt'te Kurban Bayramı hazırlıkları bir hafta öncesinden başlar.Kadınlar evlerinin genel temizliğini tamamladıktan sonra mutlaka ev halkıyla hamama gider paklanırdı.
Hamam sefası
Hamam sayısı eskiden pek çoktu. Her ailenin gittiği bir hamam vardı. Ve yerel dilde "hassele" denilen özel yıkayıcılar vardı. Bunlara bayram haftası nedeniyle özel bahşişler verilirdi. Hatta bu “tellak” kadınları, ailelerin evlenme çağına gelmiş genç kızları için başlıca referans olurlardı. Hamama götürülen nişanlılar da mevsim meyveleriyle ağırlanırdı. Maalesef günümüzde bu hamam geleneği unutulmaya yüz tutmuş ve kadın hamamı sayısı 2007 itibariyle bire düşmüştür.
Kurban kesmek...
Bayramlarda hamam geleneği erkeklerde de aynıydı. Erkekler ayrıca ve mutlaka “bayram traşı” olur ve çırakları bahşişle sevindirirdi. Erkeklerin bu geleneğine Kadınlara oranla daha fazla uyulmaktadır. Siirt'te ramazan bayramının en büyük gerekçesi kurban kesme alışkanlığı da son yıllarda artış göstermiştir. Zira Siirt'te nüfusun çokluğu şafii mezhebinden olması hesabıyla bu mezhebe göre Kurban kesmek sünnettir. Dileyen kurban kesmeyebilir.
Hanefi mezhebinde ise kurban kesme vacip olduğundan kurban kesmek mecburi olmaktadır. Yani parası olan, hür ve ikametgahı bulunanlar Kurban kesmekle mükelleftir.
Kurban töreni çocuklara hayvan sevgisi aşılardı
Şehrimizde kurban kesme yine de bazı güzelliklerle devam ediyor. Arefe günü evlerin önünde süslenerek beslenen koçlu kurbanlar çocuklara hayvan sevgisi aşılayan ortamlarda kesilir ve kurbanın gözleri renkli tülbentlerle bağlanarak kasabın bıçağını görmesi engellenir ve asla kurbanın duyacağı şekilde bıçaklar kesim yerinde ses çıkarılarak bilenmezdi.
Kurban bayramının vesile olduğu en güzel ibadet ve din şartı hacın bu ayda olması bayrama daha başka güzellikler ve yardımlaşma duygularının kazandırırdı.
Hac
Şimdi de Kurban bayramının taşıdığı bir başka vesile hac ibadetinin Siirt'teki yansımalarını anlatacağım. Eskiden olgun ve daha yaşlı dönemde hacca gitmek varken, bugün hacca gitme yaşı nisbeten gençleşmiştir.
40 kişiyle helalleşme
Her hacı adayının ev ve iş yeri komşularından 40 kişiyle helalleşmesi geleneği bugün gevşemiştir. Ancak hacı adaylarının yakın akraba ve dostlarının evine giderek bir hediyeyle uğurlamaları sürüyor. Tabii bunun karşılığı hac dönüşü mukaddes topraklardan getirilen manevi ağırlıklı uygun hediyelerle oluyor.
Uğurlamada derviş tefleri
Eskiden şehrin çıkışı sayılan Şehebulvefa türbesinde toplu uğurlama yapılır,dervişlerin defter eşliğinde uğurlama kasideleri dinlenirdi. Bugün bu gelenek müftülükçe düzenlenen resmi törenlerle sürdürülmektedir.
Hacı ailelerinden hayırlar
Kutsal topraklarda adayları olan aileler arefe günü fırınlarda özel olarak hazırlanan susamlı yumurtalı büyük ekmeklerle helva ve benzeri mevsim meyveleri dost komşu ve akrabalara dağıtılmaktadır. Ayrıca ekmeğin üzerinde bir yumak iplik ve iğne de bulunur. Bununla yolculuğun kesintisiz sürmesi dilenirdi. Aynı gün aileler şehrin Kuzey Doğusundaki Şeyhüttürki tepesine çıkarak mevlüt okutur ve fakirleri sevindirirlerdi.
Gaygın adamlarına mum
Geceye kadar burada kalınarak aynı gün Arafat dağında Vakfede duran Hacı adaylarına nazire olarak akşam namazını kılıp bu yüksek tepeden mumlar yakarak inerlerdi. Geçmiş yıllarda mum yerine "lüküs" lambaları yakıldığı da hatırlanmaktadır. Bu mumları ricalil gayp için yaktıklarını kabul eden kadın akrabalar şehir içindeki minarelere çıkıp hayır dualarında bulunur, sonra da Şeyh Ebulvefa Türbesi ziyaret edilerek yerel törenler sona ererdi.
Hacılar şehre dönüşlerinde evlerinin önünde kurban kesilir ve etiyle mükellef bir ziyafet verilir ve Mevlit okunurdu.
Artık Hacı "Yukarıya Buyrun" dönemi başlamıştır
Yeni Hacı birkaç gün evinden çıkmayarak hoş geldine gelen misafirlerini karşılarlardı. Onlar da Haceri Esvedle teberrük eden hacının avucunun içini öperek musafahada bulunurdu. Bir süre sonra yeni hacı eski işine döner ve günlük yaşamını sürdürmeye başlardı. Ancak bu arada adı değişmiş ve isminin başına “hacı” sıfatı eklenmiştir. Artık o her yerde “Hacı bey şöyle yukarıya buyurun” hitaplarıyla karşılaşmaya hazır ve tetiktedir. (CK/NZ)