Gonca gül gibi kadınlar, kabak çiçeği gibi kadınlar...
Örtünme emri veren dinler bu kadar çokken, ister istemez "Bu vücutta bir keramet var," diye düşünmek akıllıca fırsatçılıklardan. Sıcak havalar ise bu kerametin sınanması için birebir.
Sırt dekolteniz, çiçek desenli mininiz, ayağınızdaki halhalınız, askılı omuz zarafetiniz, tıpış tıpış sandaletlere has yürüyüşünüz kısacası kadının yaz hali. Omzunuzdan düşmüş askınızı düzeltirken, terleyen göğüs aranıza üflerken, saçınızı el çabukluğu ile toplarken, bardaktaki, şaşaldaki suyu birkaç kibar dikişle etrafı süzerek içerken (...) etrafa cinsel dürtüler saçarsınız. İyi de yaparsınız..
Aylardan ağustos. Uyandınız... Bir bunaltıcı gün daha hasbelkader bitirilmek üzere sizi beklemektedir. Dışarı çıkacaksınız. Kiminiz iş için, kiminiz gün içerisindeki küçük gezinti ihtiyacınız için, kiminiz rutinleşmiş zaman yiyici arkadaş buluşmaları için...
Dolabınızı açtınız. Ne giyeceksiniz? Gönül ister, yarı çıplak ferah ferah dolanmak. Kulağınız "evde ses olsun" alışkanlığınızın delaleti televizyonunuzda. (Berna Laçin'in program konuklarının, Bodrum Yalıkavak'ta beyni büzüştüren sıcaklıkta freshhh freshhh kahkahaları sinirinizi bozar.)
Askılı bir şey buldunuz. Ama üstüne bolero giymek lazım. Omuzlar pek seksidir, bilen bilir. Hmm bir de meme ucu problemi ve bir de gene bu memelerin ne kadar ciddi bir iş yapıyorsanız da sizi lakayıt göstermesi pek muhtemel, vücut hareketlerinize göre sağlı sollu, yukarı aşağı sallanma tabiatları.
Sutyen şarttt. Kısa etek giyseniz, pek rahat olacaksınız. Ama otobüs, minibüs, metro...
Yolculuklarınız türlü sapık bakışların, ustalık gerektiren sürtünmelerin, işmarla yapılabilecek tüm çağrıların yaşanacağı bir ıstırap olur. Yolculuğunuz bittiğinde ise küçük bir korkunç takip yaşamanız da cabası.
Yok almayayım dediniz, taksiye atladınız. Arka koltukta oturmanız, en azından bacak takibinizi sonlandıracak bir hamle olarak cepte. Dikiz aynası ise "Bırakınız baksınlar" toleransı olarak halihazırda tüm kadınların uyum paketinin ilk şartı.
Tüm bu yaşadıklarınız esnasında yapış yapış vücudunuz. (Bronz ten için, güneşin altında "çevir yan" uygulamalı gönüllü işkenceye benzemeyen türden.)
Sıcak havalar ve kadınlar! Piknik alanı olmayan piknik alanlarında, doldurulmuş sahil kenarlarında erkeklerin don paça hali, kadınların ise usturuplu giyinme zorunluluklarının açıklaması, sıcak havaların kadınlara "kadın" olduğunu hatırlatan meteorolojik bir mesele olması.
Termometre elinizde, civanın yükseldiği ülkeleri bir bir gezerseniz hiçbir feminist çalışmayı okumanıza gerek kalmaz. Cuk oturan diyar diyar kadın manifestolarının bir numaralı bilirkişisi olursunuz.
Neyse, devam edelim. Tebdil-i mekanda yaşayacağınız huzur için uygun kıyafetleri bilmeniz gerekir. Nişantaşı'nda şort, Güngören'de salaş kot gibi her ilçeye uygun kombinasyonlarınızla sokaklarda fink atabilirsiniz.
Yok eğer bulunduğunuz yere üst başınız uygun düşmedi, hemen kendinizi bir alışveriş merkezine atmanız rica olunur. İlginçtir, bu mabetler herkesi pek bir medeni yapar. Mekandaki imaj, karakterden baskın çıkar.
Tüm bu mübalağa anlatım gibi duran örnekler için kadınların da türlü küçük önlemleri vardır. Yeni yetme devrimci kızın kızılımsı eşarbı, fal baktıran kızın çantasındaki kolu çekmiş gibi duran bet ceketi ihtiyaç halinde örtünmek içindir.
Orta yaş tercihi olarak adlandırılan, sade diye yutturulan, "vazgeçmişlerin" hakim renklerle kuşanması, mürebbiye kılıklı hatunların "Ağır ol, molla desinler" şeklinde çoğalmaları da tüm bunlardan dolayı.
Keskin bir kararla not düşmek gerek derhal: "Kadının erkekleşmesi gururlandırıcı değildir!" Meclisteki kadın resmiyetsizlikten çıldırmalı, sokaktaki kadın tüm zorunluluklarına isyan bayrağı çekmeli, evdeki kadın anahtar teslim töreni yapmalı, artık geceler bizim olmalı.
Tüm hava koşullarında dilediğimizce giyineceğimiz günlere... (FG/TK)
* Filiz Gazi, Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi.