*Çığ
İsviçre'nin, kıyısında Lozan, Montrö ve Cenevre kentlerinin de bulunduğu Leman gölüne nazır Nyon kasabası, yerkürenin belgesel piyasasında mühim yer tutan Visions du Réel'i bu sene 21-30 Nisan tarihleri arasında ağırlayacak.
Festivalin geniş spektrumlu programında Türkiye'den filmler de var, jürilerinde tanıdık simalar da...
Sansasyonel ve ticari eserlerden çok, belgesel estetiğin ön planda olduğu, siyasi mesajlarla yoğrulmuş, hakikatin peşinde ihtimamla işlenmiş filmlerin birçoğu Nyon'da dünya prömiyerini gerçekleştirirken daha önce başka etkinliklerde dikkat çekmiş ve ödüllendirilmiş belgeseller de seyirciyle buluşacak.
Afrika'da dehşet saçan İslami terörist örgüt hakkındaki "Boko Haram'ın Gölgesinde" yönetmen Cyrielle Raingou'nun gayet iyi bildiği meseleyi irdelerken, çok yönlü sanatçı ve yazar Paul B.Preciado yönetmenliğini başarıyla kotardığı "Orlando, politik biyografim" adlı iddialı filminde cinsel kimlik klişelerini bir kez daha alaşağı edecek, yolu İstanbul'dan da geçmiş ressam Apolonia Sokol hakkında IDFA'dan ödüllü "Apolonia Apolonia" yönetmen Lea Glob'un biyografik bir eser çekerken gösterdiği sebata bizi tekrar hayran bırakacak.
*Yönetmen Alice Rohrwacher aktris kızkardeşi Alba ile birlikte.
Bu yılki festivalin genel gündemi kapsamında onur konuğu olarak meşhur yönetmen Lucrecia Martel'in adını, özel misafir payesiyle ağırlanacak olan Alice Rohrwacher'i ve ayrıca atölye verecek tecrübeli sinemacılardan Jean-Stéphan Bron'u görüyoruz.
Türkiye'den !f İstanbul'la hatırladığımız Zeynep Güzel Uluslararası Orta ve Kısa Metrajlı Yarışması jürisinde Alaa Eddine Aljem ve Enrico Vannucci'yle yer alırken, SİYAD'dan Ruggero Calich FIPRESCI jürisinde Dina Pokrajac ve Dominic Schmid ile festivaldeki taze sinemacıların eserlerini değerlendirmeye tabi tutacak.
Mardin'de karanlık oda
Yönetmenliğini Aslı Baykal'ın üstlendiği "Karanlık Oda" (Dark Room) 2023 Türkiye yapımı 14 dakikalık bir belgesel. Vision du Réel'in Uluslararası Orta ve Kısa Metrajlı Film Yarışmasında yer alan ve etkinlikte uluslararası prömiyerini gerçekleştirecek olan filmin sinopsisinde yazılanlara göre Suriye ve Irak sınırına yakın Mardin şehrinde bir analog fotoğraf atölyesi, bir grup çocuğun yan yana gelmesine vesile oluyor. Çocukların görünürde kaygısız gündelik hayatlarını yönetmen hassasiyetle belgelerken aynı zamanda fotoğrafçılığı ve gizemlerini öğrenme biçimlerini keşfediyor. Neşe ve müzikle doyasıya yoğrulmuş film herkesle dolu dolu paylaşılan bir maceraya dönüşüyor.
Robotlardan hayır var mı?
"Turker" olmak kolay değil!
Yönetmenliğini Natan Castay'ın üstlendiği "Robotları Beklerken" (En attendant les robots/Human not human) adlı 2023 Belçika yapımı 39 dakikalık film yine festivalin Uluslararası Orta ve Kısa Metrajlı Film Yarışması klasmanında bulunuyor.
Karantina sırasında işini kaybetmiş olan Natan bir mikrotask web sitesinde çalışmak üzere anlaşma imzalıyor ve on binlerce "Turker"dan biri oluyor. Para kazanmasını sağlayan işlem, Google Street View'da gördüğü, her birinin karşılığında 1 sentlik meblağı hak edeceği suratları silmek.
Kurmaca bir karakter olan Otto'yla birlikte, "clickworker" olarak anılanların dünyasında deneysel ve oyuncaklı bir maceraya atılıyoruz, üstelik Beckett'in hayaleti tarafından büyülenmiş biçimde.
Wikiwand'da belirtildiği kadarıyla Amazon Mechanical Turk 3 Kasım 2005 itibarıyla kullanıcılara sunulmuş olan soru-cevap hizmetiymiş. İsmini tarihe "Satranç Oynayan Türk Otomatı" olarak geçmiş otomatik makineden alıyormuş. Bu makinenin özelliği görüntüde otomatik olarak satranç oynayabilmesi, fakat aslında sadece seyirciden gizlenen, içindeki satranç oyuncusunun hareketlerini tekrarlamasıymış.
Fragmandan da gayet iyi anlaşıldığı gibi Natan hislerini seyirciden gizlemeye katiyen ihtiyaç duymuyor. Hatta genç nesilden birinin günümüz teknolojisini hedef alarak öfkesini bu kadar hararetli biçimde dışa vurması ümit verici bile sayılabilir!
Vahşeti tenimizde hissetmeye devam ediyoruz...
İslami terör grubu IŞİD 2014 yılında Kuzey Irak'ın kontrolünü ele geçirip bilhassa Yezidiler'e yönelik tarif edilmesi zor caniliklerini uygulamaya başlamıştı. Bu süreçte aileler bölündü, erkekler katledildi, kadınlar ve kız çocukları kaçırılıp cihatçılara "sunuldu".
Gazeteci ve yönetmen Pascale Bourgaux, 2023 Belçika-İsviçre ortak yapımı 74 dakikalık belgeselde bu tutsaklık döneminde doğan çocuklara odaklanıyor. Festivalin Ulusal Yarışma klasmanında dünya prömiyeri gerçekleşecek olan "Hawar Sürgündeki Evlatlarımız" (Hawar, nos enfants bannis/Hawar, our banished children) "IŞİD'in piçleri" olarak damgalanmış çocuklar üzerinden bu insanlık trajedisine ışık tutuyor.
Ermeni soykırımı unutulmayacak!
Genel hatlarıyla da olsa, faşizme direnebilme yolunun satrançtan geçtiğini ustalıkla tasvir eden Stephan Zweig'in hikâyesinden esinlenmiş "Çığ" (Aşît/The avalanche), Türkiye devletinin halen inkâr ettiği Ermeni Soykırımıyla alakalı hadiselere odaklanıyor. Festivalin Uluslararası Orta ve Kısa Metrajlı Film Yarışmasında dünya prömiyeri gerçekleşecek 2023 Almanya-Türkiye ortak yapımı 60 dakikalık eserin sinopsisinden aktarmaya devam edersek, yönetmen Pınar Öğrenci arşiv görüntülerini ve bölgenin günümüzde gerçekleşmiş çekimlerini kullanarak Ermeni halkının coğrafyadaki ve hafızalarındaki travmalarını ortaya çıkarıyor.
Visions du Réel hepimize hayırlı olsun...
(MT/AÖ)