Çocukken Efes Antik Kenti’ne gittiğimizi hatırlıyorum, hem çok eğlenmiş hem de gezerken sıcaktan bunalmıştım. Kullanılmaktan kayganlaşmış binlerce yıllık taşlar, duvarlarda gezinen sürüngenler çok ilgimi çekmişti! Amfitiyatroda ellerimi şaklattığımda ya da bağırdığımda oluşan ses de çok ilginçti. Bir de antik kentin kedileri aklımda kalan. Annem ve babam önden yürürken arkada kalmam o kadar da korkutmamıştı beni. İlgilenecek çok şey vardı, kaybolma ihtimalini düşünmemiştim bile.
Bu yaz tekrar gittim Efes’e, her şey o kadar değişmişti ki! Tabii ki binlerce yıllık kent değildi değişen, ben değişmiştim, bu yüzden de bakış açım farklılaşmıştı.
Caretta carettaların da yuvası
Antik kent nedir? Kazı alanının kuralları nelerdir? Arkeologlar ne iş yapar? Kültür mirası neye diyoruz? Çocuklukta gezilen antik kentler bu soruların etrafında şekillenirse daha da güzel.
İş Sanat prodüksiyonuyla sahneye konan yeni çocuk oyunu “Pat Pat Patara” henüz bir antik şehri gezmeye fırsatı olmamış çocuklar için iyi bir başlangıç olabilir.
Prömiyerini 27 Ocak Cumartesi günü yapan oyun, adından da anlaşılacağı gibi Antalya'nın Kaş ilçesindeki Likya Uygarlığı’nın başkenti Patara’da geçiyor.
Hani her yıl yaz aylarında yumurtalarından çıkışını beklediğimiz ve denize bir an önce ulaşmalarını arzu ettiğimiz caretta caretta yavrularıyla ünlü Patara’da.
“Pat Pat Patara” müzikli çocuk oyunu, hem eğlenceli hem de bilgiyle dolu bir serüven gibi. En değerli mirasın bilgi olduğu vurgulanıyor sık sık.
Yekta Kopan’ın yazdığı, Lerzan Pamir’in yönettiği oyunun içinde saklı birçok bilmece var. Onlardan biri şöyle: “Geçmişin bilgilerini, bulup çıkarır. Eski değerleri, günümüze taşır.”
Sahnede canlı orkestra
Müziklerini Tolga Çebi'nin, dekor tasarımını Merve Yörük'ün yaptığı oyunun başrolünde rock müzisyeni Özge Fışkın var. “Pat Pat Patara”nın en güzel yanlarından biri de canlı orkestranın oyunculara sahnede eşlik etmesi. Bu sayede Fışkın’ın güçlü sesiyle çocuklar da küçük yaşta tanışmış oluyor.
Sahnede iki kampçı çadırı ve Patara şehrine ait olan kemer var. Bir grup çocuğu Patara’ya götürüyor arkeolog Aslı Hoca. Yanında asistanı Mert de var. Çocuklar Efe, Bulut, Nil ve Defne kamptaki yaşamlarında arkeolojiyle ilgili önemli detayları öğreniyor. Bilmecelerle dolu bir keşif bu. Sonunda da bir ödül var.
Su’yun gözleri neler gördü!
Ancak her bilmece o kadar kolay değil. Burada oyuna binlerce yıldır Patara’da yaşayan Su devreye giriyor. Su’yun ortaya çıkması için “Pat Pat Patara” demek yeterli. Su, bir sürü uygarlık, kavga, dağılan ülkeler görmüş. Ve bu yüzden de dertli:
“Su’yun gözleri neler gördü. Kardeş kavgası yüzünden koskoca uygarlıklar yok oldu. Yıl olmuş 2024, kardeş kavgası nedir?” diye dert yanıyor çocuklara.
Hin ve Sin yine iş başında
Yekta Kopan’ın çocuk oyunlarından aşina olduğumuz Hin ve Sin yine karşımıza çıkıyor. Para düşkünü Hin ve Sin bu hikâyede çocukların yoluna nasıl taş koyacak acaba?
Oyunu izlerken heyecanla sahneye kocaman bir caretta caretta çıkar diye bekledim. Belki de oyunun afişi yüzünden böyle bir beklenti içine girdim. Sonunda bu beklentim az da olsa karşılandı.
Barış, kardeşlik, paylaşmak, kültürel değerler gibi temalar etrafında şekillenen oyun, 24 ve 25 Şubat tarihlerinde ve sezon boyunca sahnede olacak.
Su’yun oyunu bölerek verdiği mesajları umarım ki büyükler anlamıştır. Çünkü pek çok uygarlık görmüş, kadim Su’yun gözü üzerimizde! (AÖ)
Oyuncular
Özge Fışkın
Şeyla Halis Çiçekdemir
Baran Güler
Mert Aydın
Derman Çinkılıç
Elif Gizem Aykul
Emrecan Karakum
İrem Kayakököz
Mehmet Berker Korkmaz
Orkestra
Arca Seda Kocaoğlu
Asaf Öksüz
Ayberk Garagon
Bora Gökay
Can Ercan
Murat Erginol