Aşk, cinsellik, sakatlık, ölüm… Çocuk edebiyatında kurguya dâhil edilmekte zorlanılan konular, diyeceğim. Siz de bu konuları işleyen çocuk kitapları var, diyeceksiniz. Haklısınız. Bir önceki yazımda sorduğum soruyu soracağım yine: Konular kimin bakış açısıyla işleniyor? Gerçekler çocuğun gözüyle, onun duygularıyla mı kaleme alınmış?
Kemalettin Tuğcu gibi yazarlar kitaplarında bedensel özürlülük ve ölüm gibi konuları işlemişler; ama acıma duygusu üzerinden ve kendi bakış açılarıyla. Ayrıca idealize ettikleri toplumsal yapıya çocukların uyum sağlamaları amaç edinilmiş. Ama Müzik Satan Çocuklar öyle mi? Öyle değil tabii.
Müzik Satan Çocuklar, Yalvaç Ural’ın eserlerinden biri. Marsık Yayınları’ndan basılmış. Çizimleri ise Haslet Soyöz tarafından yapılmış.
İçeriğe geçmeden önce bazı teknik bilgiler vereyim. Müzik Satan Çocuklar birçok dile çevrilmiş. Çevrildiği dillerden biri Çingenece. Ayrıca Makedonya’da yardımcı ders kitabı olarak da okutulmuş. Belki de okutuluyordur.
Kitabın konusu, kurguya dâhil edilmekte zorlanan konular içinde saydığım sakatlık. Sakatlığa bir de Çingene olmayı ekleyin. Baştan başlayayım. Başkarakterimizin adı Sali. Çingene bir ailenin tek çocuğudur Sali. Çingene olmak toplumsal yaşayışta sosyal bir kusur olarak algılanırken, Sali’nin sol elindeki iki parmağı kaybetmesiyle sosyal kusurluluğa bedensel kusurluluk (engellilik) eklenir.
Kitaptaki olaylar, şiir-öykü tarzında anlatılmış. Şiir-öykü tarzı, çocuk okur için yeni bir biçimdir. Bu biçim, çocuk okurun dilinde çokça rastlanan eksik ve devrik cümle kullanımıyla örtüşür. Gözü yormayan bir biçim olması sebebiyle de çocuk okura rahat okuma olanağı sunar. Ayrıca şiir, yaratıcı ve özgün bir anlatım olanağı verirken; öykü türü de rahat bir anlatım olanağı verir. Bu iki türün birleşmesiyle zengin bir betimleme doğmuştur. İlk cümleden, son cümleye kadar dil ziyafetine hazır olun.
Sali’nin başına ne gelmiştir de parmaklarını kaybetmiştir? Müzik satan çocuklar kimlerdir? Sali’den başka biri daha mı vardır? Haydi, kitabın içine dalalım hep birlikte!
Yıllar Sonra
Yıllar ayları izledi
Aylar yılları
Doru atları öldü
Eskidi arabaları
Artık Sali bir delikanlıydı
Kıvırcık da
Geçkin bir köpek
Ve dedi bir gün
Baba çingene
“Bu yaşam
Hep
Böyle mi sürecek?” (s.35)
Çingene ailesi yaşam tarzlarından vazgeçer. Yabancı oldukları yeni yaşam tarzına azimle uyum sağlamaya çalışırlar.
İş Aramak
…Ve böylece
Kente yerleşmeye
karar verdiler
Dışarıda kar yağıyordu
Isınıyorlardı bir mangalda
Sabahtan akşama dek
İş arıyorlardı
Herkes gibi onlar da (s. 39)
İş ararken Sali, Gani’yle karşılaşır. Bu karşılamayla türküler, keman ve gırnatayla cana gelir.
Birlikte Söylenen Türkü
O anda
İki çocuk
Arkadaş oldular
Sevgi dolu gözlerle
Birbirlerine baktılar
Ne güzel
Bir türküyü
Birlikte çalabilmek (s. 48)
Ve bir gün… Sali sol iki parmağını kaybeder. O iki parmak, hayata tutunduğu kemandan kopmasıdır… Sali, Gani’den uzaklardadır. Gani’ye tekrar kavuşma isteği umuda dönüşür; umut da çözüm arayışlarına.
Yine Beraber Olmak
Günlerce
Aylarca
Dolaşmışlar dağlarda
İki parmakla da olsa
Demiş Sali
Keman çalacağım mutlaka
Hep düşlemiş bugünleri
Acaba demiş Tanrım
Tekrar görebilecek miyim
Gani’yi? (s.95)
Tek arkadaşı Gani’yi görme fikri Sali’ye güç verir. Bu güç, Sali ve Gani’yi bir araya getirebilecek midir acaba?
Yıkılmamak
Yıkılmamak
İnanmak bir sevdaya
Dayanmak-direnmek
İki çalışmaz parmakla (s. 99)
Bitirmeden önce Haslet Soyöz’ün çizim tekniğinden ve kullandığı renklerden bahsetmek isterdim. İsterdim diyorum, çünkü bu yazı kadar bir yazı daha eklenir bu yazıya ve uzar gider. İçerikle mükemmel bir uyum sağlamış çizimler ve renkler. Ancak bu kadarını diyebilirim.
Umarım çocuklarımız bu kitapla buluşma imkânı bulurlar.
Keyifli okumalar. (ED/YY)
* Müzik Satan Çocuklar, Yalvaç Ural, Çizen: Haslet Soyöz, Marsık Yayıncılık, 104 sayfa.