Kuzey İtalya'nın Varese kentinde 1943 yılında doğan Monti 1994 yılından beri Milano'nun ve İtalya'nın en büyük özel üniversitelerinden biri olan Bocconi'nin başkanlığını yapıyor.
1995-1999 yılları arasında Avrupa Birliği İç Pazar Komisyonu Başkanlığı da yaptı.
2004 yılına kadar resmi görevini Avrupa Birliği Rekabet Kurumu Başkanlığı'nda yürüttü.
Dedesi ve babası banker olan Monti, İktisadi Bilimler Fakültesi mezunu.
Kasım 2011 tarihinde Silvio Berlusconi ve siyasi ortaklarının istifası ardından apar topar göreve getirilen Monti'ye Meclis'in büyük çoğunluğunun desteği 2012 Aralık ayında kesilince güven oyu alamayan hükümet düştü.
Mario Monti aslında İtalyan siyasetine ve iktisadi yapısına hiç de yabancı değil. Uzun yıllar boyu yurt dışında çalışmış olsa da öncelikle 1981 yılında o zamanın hükümeti adına enflasyonla mücadele ve ekonomik paket üzerine çalışmalar yürüttü ardından 1981-1982 yıllarında Finans ve Kredi Komisyonu sorumlusu oldu.
1988-1989 yıllarında ise İç Borç Komisyonu'nda çalışmalar yürüttü. Öte yandan 1988 ile 1990 yılları arasında İtalyan Ticaret Bankası'nın (Comit) başkan yardımcılığını yaptı. 1994 yılında Avrupa Birliği Komisyonu'nda Silvio Berlusconi tarafından İç Pazar, Finans Hizmetleri ve Denetimi ve Gümrük Birliği temsilcisi olarak çalıştırıldı. 1999 yılında Massimo D'Alema hükümetince tekel karşıtı siyasetler ve rekabet yapısı üzerine araştırma yapan komisyonlarda İtalya'yı temsil etmek üzere görevlendirildi.
Monti'nin iktisadi yapılarla kurumsal yapıların birleştiği noktalarda yürüttüğü çalışmalara Bruegel'in ilk başkanlığını yapmış olması da ekleniyor.
AB üyesi 16 ülke ve 28 çok uluslu şirket tarafından finanse edilen bu yapılanma devlet kurumları ve ekonomik yönetim siyasetleri üzerine araştırmalar yapıyor. Think tank temeli üzerine kurulan Bruegel ülkelerin siyasi ve iktisadi tercihlerinin askeri harcamalarla bağlantısı ve ilişkisini de inceleyip önerilerde bulunuyor. ABD kökenli think tank şirketleri ülke yönetimlerine iktisadi gerçekler üzerinden siyasi değişim tavsiyeleri vermekle ünlü.
"En uygun kişi"
Bir seneyi az biraz aşkın süre önce göreve getirilen Monti belki de ülkenin büyük bir kısmı için ümit vaat ediyordu. Avrupa Birliği tarihi bir iktisadi krize giriyor ve üyeleri içinde İrlanda, Yunanistan, Portekiz ve İspanya başta olmak üzere bir çok alanda sorunlar büyük boyutlara ulaşıyordu.
AB tecrübesiyle ve tarafsızlığıyla Monti o anda bu sebeple uygun kişi olarak lanse edildi. Ancak İtalya son bir yılı hiç de iyi geçirmedi. Bilhassa sosyal devlet yapısının eğitim, sağlık, işsizlik sigortası, emeklilik ve bilimsel araştırmalar gibi temel hizmetlerinde her belediye ve eyalette büyük kesintiler yaşandı. İtalyan İstatistik Enstitüsü'nün (ISTAT) 2011 ve 2012 verisine göre İtalya'da kayıt içi ekonominin yaşadığı işsizlik verileri yüzde 11'i aşarak son 50 senenin en kötü resmini ortaya çıkarttı.
Öte yandan Monti hükümeti askeri harcamalarında durmak bilmedi. Bilhassa seçim döneminde çok tartışılan ancak hükümetin görevi sırasında oy çoğunluğu ile onaylanan F-35 savaş uçakları alımı bunun kanıtlarından biri. Böyle büyük bir iktisadi kriz döneminde ve sosyal devletin yerle bir olduğu bir süreçte aslında Monti hükümetinin 131 adet savaş uçağına yaklaşık 20 milyar Euro harcamaya karar vermesi ve Mali işgaline lojistik destek vermeyi onaylaması çok da şaşılır bir durum değil.
İçler acısı ancak Monti'nin geçmişi göze alınırsa durum biraz daha aydınlanıyor. Mario Monti, Bilderberg grubu üyesi olmasıyla da tanınıyor. Aralarında askeri, iktisadi ve siyasi bireylerin olduğu 130 üyeye sahip grup dünyanın gidişatı üzerine her yıl sistematik olarak kararlar alan bir yapı. Avrupa, ABD ve Kanada'da otellerde buluşup toplantılar yapan Bildererg 1954 yılından bu yana bir araya geliyor. Katılanların kim olduğu basına açıklanırken toplantılarda kayıt yapılması yasak, böylelikle bu 130 kişi haricinde kimse konuşulanlardan haberdar olamıyor.
Monti 2005 yılında Goldman Sachs şirketi için uluslararası danışmanlık görevini de üstlendi. Londra, Frankfurt, Tokyo ve Hong Kong'da ofisleri bulunan bu şirket kısacası dünyanın en büyük ticaret bankalarından biri. 1869 yılında ABD'de kurulan Goldman Sachs 1930'lu yıllardan beri ABD'nin en önemli şirketleri ile çalışıyor. 1990 ile 2000 arasında bilhassa Asya pazarına ve borsalarına açılan şirket Yahoo'yu borsaya sokmasıyla ünlü. Goldman Sachs 2010 yılında SEC (ABD Borsa Denetim Kurumu) tarafından müşterilerini geliştirdiği bir sistem sayesinde dolandırmakla suçlandı bunun karşısında bir çok müşterisini kaybeden şirkete bu tedbirin getirilmesi ABD meclisi içindeki ilgili komisyonda üç demokrat üyenin olumlu iki cumhuriyetçi üyenin ise red kararı ile alındı.
"İtalya'yı hoş olmayan günler bekliyor"
Özellikleri arasında Coca Cola Company'nin danışmanları arasında olması da bulunan Mario Monti başbakanlık görevine İktisat Bakanlığı'nı da ekledi. Bakanlarını üniversite profesörleri, Unicredit ve San Paolo bankaları yönetim üyeleri, Vatikan'a yakın finans kurumları ve basın birimleri yöneticilerinden seçen Mario Monti bir senelik yönetimi süresince bankaları kurtarmak vaadiyle onlardan maddi desteğini eksik kılmadı.
'Gözyaşı ve kan dolu bir paket yok aklımda, ancak İtalya'yı hiç kolay ve hoş olmayan günler bekliyor' demişti ilk günlerinde Monti. Nitekim KDV yüzde 20'den yüde 21'e çıktı, emeklilik yaşı 2023'e kadar artarak gidecek bir sisteme oturtuldu, belediye ve eyaletlerin ellerindeki binaların ihalesiz satılmasını sağlayan gerekli yasalar çıkartıldı, gelir göz etmeksizin ilk eve vergi konuldu, iç borç 81 milyar Euro arttı ve sanayi üretimi uygulanan siyaset sayesinde sıfırın altında beşe düştü. İtalya'yı krizden çıkartacak reçeteye sahip olduğunu söyleyen Monti, Sarkozy ve Merkel ile yaptığı görüşmeler sayesinde ülkeyi Almanya ve Fransa merkezli AB siyasetine kurban etmekle de eleştiriliyor.
Görevini bir teknokrat olarak yaptığını ve siyasete girmeyeceğini defalarca belirtse de gerek merkez sağ koalisyonu gerekse de merkez sol koalisyonu ile flört etmesini de bildi. Sonunda Monti de siyasete girdi ve hükümetin düşmesi ardından yanına UDC (Merkezde Toplanan Hristiyan Demokratlar) ve FLI (İtalya için Gelecek ve Özgürlük) başta olmak üzere bir kaç merkez ve merkez sağ yönelimli partiyi de alarak Scelta Civica(Devletten yana tercih) adlı listeyi kurdu.
Yapamadıklarını yapacak
Mario Monti seçimleri kazanması halinde güvencesiz işsizlikle mücadele edeceğini, vergileri azaltacağını, masraflardan kısmak amacıyla milletvekili sayısını düşüreceğini, kadın çalışanlara vergi indirimde bulunacağını ve devlet eli ile eğitime destek vereceğini vaat ediyor. Pek tabii ki kısa da olsa görev sırasında neden bu hamleleri yapmadığı insanların aklında soru işareti ancak Profesör Monti çalışma süresinin yetmediğini ve kendisine ait olmayan milletvekilleri ile çalıştığını sebep olarak sunuyor.
Seçim programını 461 maddeden oluşturan Monti bilhasa gençlere yönelik yasal değişiklikler yapacağını ve onların çalışma ve eğitim hayatını kolaylaştıracağını bir çok konuşmasında dile getirdi. Özelleştirme ve serbestleştirme ile iktisadi krizden çıkış reçetesi yapan Monti bu bağlamda taksi, eczane, meslek odaları, toplu taşıma ve posta hizmetlerini ilk sıraya koyuyor.
Scelta Civica listesinde bir çok tanınmış yüz var. 1974 doğumlu eskrimde olimpiyat şampiyonu Valentina Vezzali, 1976 doğumlu ve sonradan görme yetisini kaybeden şarkıcı ve sporcu Annalisa Minetti, Tempo dergisinin editörü Mario Sechi, Scientific American dergisi tarafından dünyanın en önemli bilim insanlarından biri olarak tanımlanan Ilaria Capua ve 2008 yılında düzenlenen Dünya Ekonomik Forum'unda Genç Küresel Lider ödülü alan ve Monti koalisyonuna destek verenlerden Futura Italia (Gelecek İtalya) adlı siyasi oluşumun think-tank sorumlusu olan 39 yaşıdanki Irene Tinagli sıralanabilir.
Kamu yoklamaları Mario Monti koalisyonuna üçüncü sırada gösteriyor. Muhtemelen Scelta Civica hükümeti tek başına kurabilecek çoğunluğa sahip olamayacak. Bu sebeple ya merkez sağ yani Berlusconi'nin öncülüğünü yaptığı koalisyon ya da merkez sol koalisyon ile ortak hükümet kurmak durumunda kalacak.
Seçim kampanyasındaki söylemler ibreyi merkez sola gösterse de bu iki oluşumum bir çok ortak olmayan noktası söz konusu. Bu sebeple nasıl bir hükümetin doğacağı halen belirli değil. O anda seçime giren diğer küçük partilerin olası bir süprizi hesapları alt üst edebilir. Bir sonraki yazı da bu küçük siyasi oluşumları inceleyeceğiz.
Yarın: İtalya'nın Küçük Siyasi Oluşumları
Yazı Dizisi: İtalya'yı Seçime Götüren Süreç
3- Merkez Sol Olası Zafere Hazır mı?