Kenan Karabağ imzalı "Maria Suphi, Bir Direniş Öyküsü" * romanını Diyarbakır imzası nedeniyle bu hafta ikinci kez okudum.
Mustafa Suphi’nin, hayatı, kavgası, Karadeniz'de katledilerek öldürülmesi, Nazım'ın ağıt şiiri, bestelenmesi ve ondan hayli söz edilmesi konusunda epeyce bilgi sahibiydim.
Ve ne acı ki; Maria Suphi hem yoldaşı hem de "eşiymiş" ama hiç denecek kadar bilgim yoktu. Kitap sayesinde hayli detaya vakıf olduk.
Kitap gerçek yaşamdan alınarak kurgulanmış. İnsanlar, olaylar ve olay örgüsü üzerinden mekân tahayyülü çok sağlam.
Kitabın büyük bölümü Mustafa Suphi'nin 1917 Ekim devriminin hemen akabindeki mücadelesini anlatıyor. Tabii ki mücadele içindeki arkadaşlıklar, birliktelikler, toplantılar...
Belki ömrü kısa süren ama yoğun geçen bir birlikteliğin serencamı kitap.
Maria ile Mustafa'nın aşkı...
Önce bir dergi-gazete basımevinde başlayan ve tez zamanda aşka-birlikteliğe dönüşen ve mücadele içinde evlilikle noktalanan iki yoldaşca hayat...
Kenan Karabağ, kitabın sonunda yazdığı son söz notunda; bilgi, belge ve kimi tanıklıklara dayanarak yaklaşık 400 sayfalık romanı Maria Suphi’nin 1921'den bu yana 100 yıldır karanlıkta kalan hikâyesinin izini sürüyor.
Mustafa Suphi ve 14 yoldaşı, 1921'de 28 Ocak'ı 29 Ocak'a bağlayan gece hunharca kafaları parçalanıp kurşunlanarak katledilip ayaklarına taş bağlanıp Karadeniz'e atılıyor.
Sinop'tan Trabzon'a limanların haraççıbaşısı kayıkçılar kethüdası Yahya Kâhya’nın esir aldığı Maria Suphi ise iki buçuk yıl boyunca işkencelerle, aşağılanmalarla ve tecavüzlerle yüzlerce kez öldürülmekten beter ediliyor.
Hikâyesinin finalinde ise Rizeli eşkiyalara meydan okuyarak kendi ölüm fermanını adeta yine bizzat kendisi hızlandırıyor.
Kenan Karabağ, Maria Suphi romanında titiz bir iz sürücülük yapıyor. Kars'tan başlayıp Trabzon’a varıncaya kadar yolboyunca yaşatılan sistematik lincin içiniz burkularak adeta içinde hissediyorsunuz kendinizi.
Maria Suphi'nin romanı elbette ki tek başına Maria'yı anlatmıyor. Dönemin ünlüler resmigeçidi gibi! Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir, Sultan Galiyev, Ethem Nejad, Enver Paşa, Valiler, Kaymakamlar, Kumandanlar...
İyiler de var, Kötüler de...
Heyeti, büyük onurla karşılayıp umut veren Malakanlar ve yol boyunca ekmeğini suyunu paylaşan yoksul köylüler...
Ve zulümde sınır tanımayan katiller güruhu...
Sonuçta Maria Suphi'nin kaderini içimiz ezilerek okurken aslında kadının adı var demek gerektiğini bir kez daha düşündüm.
Evet yüz yıl öncesinden bugüne katledilen, tecavüze uğrayan, resmi kayıtlarda istatistiki rakama dönüşen kadın katliamının bir trajik ilk örneği sanki...
*Kenan Karabağ, Maria Suphi, Tekin yayınevi, 2021 İstanbul, 2. Baskı Ocak 2023
Not: Bugün (28 Ocak 2023 Cumartesi) saat: 17.00’de Diyarbakır Yayınağacı kitabevinde Kenan Karabağ, Maria Suphi ve diğer kitaplarını imzalayacak…
(ŞD/AS)