Handan Öz, Gazeteport'taki köşesinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Alevi Çalıştay'ını değerlendirmiş. Biliyorsunuz çalıştayda çıkan neredeyse tüm sonuçlar eleştirildi Alevi kurumlarınca. Ama benim bahsetmek istediğim konu bu değil.
Ben, Öz'ün, "Alevi Kültür Evleri" adlı yazısında, Alevi Çalıştayı'nda gündeme getirilen "Madımak Oteli müze değil park yapılsın" önerisine karşı çıktıktan dile getirdiği şu yeni önerisine ilişkin yazmak istiyorum
"İşte bu nedenle Madımak Oteli'nin yerine 'park yapılmasın' diyoruz. Müze olması fikrine sıcak bakılmıyorsa - ki bu da pek edilgen bir öneri - o hâlde 'kültür evi' inşa edilse daha işe yarar sanki.
Şöyle ki: Alevi kültürünün tanıtıldığı, Alevilerin toplumun geri kalan kısmıyla bütünleşebildiği içinde hat sanatı, biçki-dikiş, resim, fotoğrafçılık, yazarlık, şairlik kursları, tiyatro, el sanatları gibi mesleki eğitiminin, seminerlerin verildiği 'üretken', 'yapıcı', 'işlevsel' ve de 'yaşayan' bir mekâna dönüştürülmesi daha uygun, daha yararlı olur....
Devlet teşvikleri sağlanabileceği gibi 'kadın girişimci' kategorisinde kültür evini işleten kadınlarımız için Avrupa Birliği'nden mikro kredilerden, özel fonlara kadar farklı birkaç yerden kolayca mali kaynak temin edilebileceğine eminim."
Her şeyin alınıp satıldığı, manevi değerlerin gittikçe yok olduğu toplumumuzda bu öneri kimileri için son derece rahat dillendirilebilir. Hatta ona taraftarlar da çıkabilir.
Handan Öz yeterince dikkatle dinlememiş olacak ki, tam olarak anlayamamış Alevi toplumunun taleplerini. Aleviler, öncelikle Aleviliğin bir inanç olarak kabul edilmesini istiyor. Kimse tarafından tanımlanmadan, Müslümanlığın bir koluymuş gibi görülmeden, sadece Alevi olarak kabul edilmeyi talep ediyorlar.
Oysa başta AKP olmak üzere daha niceleri Aleviliği inançtan ziyade, kültür olarak tanımlamaya çalışıyorlar. Cem evlerini de inanç mekânları yerine kültür evleri olarak adlandırmaya çalışıyorlar. Yine başta AKP olmak üzere, AKP ile temas halindeki kimi Alevi çevreler de Aleviliği, Müslümanlığın bir parçası olarak göstermeye çalışıyorlar.
Cem evlerine kültür evi yaftalamasının bir aksi olacak ki, Handan Öz de Madımak Oteli'nin müze olmasını edilgen buluyor; daha etkin ve kadınlar tarafından harıl harıl çalıştırılacak bir işletme olarak "Madımak Kültür Evi" kurulmasını öneriyor.
Liberal dünya böyle bir şey olsa gerek. 37 canın yakılarak öldürüldüğü bir yeri işlet ve geçimini sağla. Üstelik bu kiri paklaması için de mikro kredi ile iliğine dek sömürülecek Alevi kadınları kullan. Toplumun aklına, duygularına ne oldu acaba?
Bir toplumda herhangi bir bütünleşme programından söz edilecekse bu bütünleşme için ilk adım yüzleşme olmalıdır. Bu yüzleşme olmadan yol alınmaz. Madımak Oteli'nin müze olması talebi bu yüzleşmenin kendisidir. Madımak Müzesi, Madımak Oteli'nde yaşanan katliamın ibretliğini toplumun hafızasında her daim taze tutacak ve bu bellek sayesinde yeni katliamların önüne geçilebilecektir. Aleviler bu umutla Madımak'ın müze olmasını talep ediyorlar.
Bence bu kadar rahat konuşup yazmak yerine, daha çok ders çalışmaya, Alevileri dinlemeye, anlamaya ihtiyaç var. (GA/BB)