İş Kanunu'na göre iş ilişkisini oluşturan iş sözleşmesi, tarafları karşılıklı olarak borçlu kılar. İş sözleşmesine göre işçinin temel borcu iş görmek, işverenin temel borcu ise, ücret ödemektir.
İş sözleşmesine göre iş görme borcunu yerine getiren işçi, özenli davranma, sadakat içinde bulunma gibi diğer borçlara sahipken, işverenin, ücret ödeme borcu kadar önemli bir başka borcu, işçiyi gözetme borcudur.
Gözetme borcu, işçinin işyerinde sağlık ve güvenlik içinde çalışmasının sağlanmasıdır. Bu nedenle İş Kanunu kapsamındaki işverenler, işçinin sağlık ve güvenlik içinde çalışabilmesi için,
"(...) işyerinde (...) gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak"la yükümlüdürler (madde 77).
4857 sayılı İş Kanunu, işyeri tanımını da yapmıştır. Buna göre,
"İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir.
"İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.
"İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür."
Buna göre, işin görüldüğü yer dışında, mal ve hizmet üretimiyle ilgili olup aynı yönetim altında bulunan bağlı yerler, tanım maddesinde sayılan "eklentiler" ve "araçlar" da işyerinden sayılacaklardır.
Bu tanımda yer alan ve işyerinden sayılan "araç" ile, sel felaketinde servis aracında ölen kadın işçilerin içinde bulundukları araç arasında bağlantı bulunmaktadır.
İşyerine gitmek üzere binilen ve selde işçilerin ölümüne neden olan araç (minibüs) İş Kanununa göre işyeridir.
Diğer taraftan 5510 sayılı kanun, iş kazasını tanımlamıştır. Buna göre iş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik bend: 17/04/2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik bend: 17/04/2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.
Kadın işçilerin içinde bulundukları servis aracı olan minibüs, 4857 sayılı İş Kanunu'nun tanım maddesine göre, işyerinden sayılan araç niteliğinde olduğundan ve kaza sonucunda ölüm gerçekleşmiş bulunduğundan, 5510 sayılı Kanunun 13.maddesinin (a) fıkrasına göre, meydana gelen kaza, "iş kazası"dır.
İşçilerin sosyal amaçla işyerine getirilmeleri sırasında meydana gelmesi nedeniyle kazanın iş kazası olmadığı ileri sürülemeyecektir.
Kaza, işyerinden sayılan "araç"ta meydana geldiğinden, iş kazası niteliğinde olduğundan, işverenin, kazayı 4857 sayılı İş Kanunu'nun 77.maddesi uyarınca iki işgünü içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü'ne, 5510 sayılı kanunun 13.maddesine göre de üç işgünü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu İstanbul İl Müdürlüğü'ne bildirmesi gerekmektedir.
Söz konusu kurumların, bu bildirimler üzerine inceleme başlatması gerekecektir. İncelemenin resen de başlatılması olanaklıdır.
Yapılan incelemeler sonucunda, kadın işçilerin servis aracıyla işyerine giderlerken sel nedeniyle meydana gelen iş kazasında ölmelerinden dolayı, kusur oranına göre işveren hakkında yasal işlemler yürütülecektir.
Doğal afet nedeniyle meydana gelmiş bir iş kazası olsa da, aracın servise uygun nitelikte olmaması, işverenin kusurunu ortadan kaldıramayacağı düşünülmektedir.
Ancak, ölen kadın işçilerin yasal varisleri de, inceleme sonucunu bekleyerek veya doğrudan, iş kazası nedeniyle işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat için hukuk davaları açabileceklerdir. (DK/TK)