Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök bugünkü "Odaya kapanan erkekler" başlıklı köşesinde "Tecavüz mağdurlarının kimliklerini saklamaya çok özen göstereceğiz" diyor.
Dünkü Hürriyet ve Posta gazetesinde yer alan haberlerde tecavüze uğrayan kadının boydan fotoğrafı sadece gözleri mozaiklenerek ve kim olduğu belli olacak şekilde basılmış, rol aldığı dizi ve sinema filmleri sıralanmış, tecavüze nasıl uğradığı detaylarıyla anlatılmıştı.
Özkök'ün bugün köşesinden anlattığına göre gazetedeki kadın gazeteciler haberin böyle verilmesinden sonra kendisine tepki göstermişler.
Özkök, özen göstereceğiz, diyor ama bugünkü Hürriyet'in ikinci sayfasındaki "Beni eşek gibi damgaladılar" başlıklı haber Özkök'ü yalanlıyor. Çünkü haberde mağdurun fotoğrafı yine kimliği belli olacak şekilde yayınlanmış.
"Yazı işleri masasında hiç kadın yok"
Dış Haberler Müdürü Ayşe Karasu, Özkök'e de giden e-postasında "Haberlerin nasıl verileceğini çok geniş katılımlı bir toplantıda konuşup, kırmızı çizgileri karara bağlamayı öneriyorum. Aksi takdirde her gün saat 14.30’da gazeteyi yapmak üzere odaya kapanan erkekler, gazeteyi kendi bildikleri gibi yapmaya devam edecekler" diye yazmış.
Özkök o an düşünmüş (Sadece o an ama):"Neyyire Özkan ayrıldıktan sonra, birinci sayfayı hazırlayan yazı işleri masasında hiç kadın kalmadı."
Kendi aralarındaki toplantıyı anlattıktan sonra Özkök hiyerarşik olarak tüm hatanın sorumlusunun o olduğunu söylüyor.
Bu konuyu bundan böyle tartışacaklarını ekleyip yazısını "Tecavüz mağdurlarının kimliklerini saklamaya çok özen göstereceğiz. Ayrıca ilgili ayrıntıları verirken çok dikkatli olacağız" diyerek bitiriyor.
Anlaşılan Özkök gazetesi üzerinde o kadar da kudretli değil, çünkü bu yazının yayınladığı bugün gazetede yine mağdur kadının kocaman fotoğrafı var.
Bu kez yüzü mozaiklenmiş ama kim olduğunu gizlemekten uzak bir fotoğraf. Dünkü fotoğrafın aynısı, hatta daha büyüğü.
Hürriyet'in kadınlarının Özkök'ü protestosu işe yaramamış demek ki? Yetmemiş belli ki...
Üstelik durum trajik. Bugünkü haberin konusu, mağdur kadının medyanın onu nasıl deşifre ettiğinden rahatsızlığı. Kadın "Asıl mağduriyet şimdi başladı" diyor.
Bugünkü Hürriyet'te köşe yazarı Cengiz Semercioğlu ise "Tecavüz her yerde haberdir" başlığını atmış ve şöyle diyor:
"Ünlü bir oyuncunun gündüz vakti tecavüze uğraması dünyanın her yerinde haberdir, medya böyle bir haberin üzerine dünyanın her yerinde gider. Görmezden gelinemez...Kadın her ne kadar mağdur edildiğini düşünse de, ben medyayı dengeli ve duyarlı haberciliği için tebrik ediyorum."
Basın Kanunu'na göre tecavüz mağdurunun afişe edilmesi suç.
MEDİZ'den Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver bianet'e "Mağdurun afişe edildiği tecavüz haberleri erkeklere pornografik malzeme olarak sunuluyor" demişti.
Feminist avukat Yasemin Öz de gazetenin bu tarz haberlerle diğer mağdurları deşifre olmaktan korkup şikayetçi olmamaları yönünde etkileyeceğini, mağdurun deşifre olmasının ikinci kez şiddet olduğunu söylemiş ve hatırlatmıştı:
"Üstelik bunu yapan gazetelerin biri kadına yönelik şiddet konusunda kampanya yürütüyor, şiddete uğrayan kadınların başvurduğu bir hattı var. Ama kendisi de şiddet uygulamış, mağdur etmiş oluyor."(EZÖ)