Gün Çukurca'daki patlayıcı saldırısı haberiyle başladı. 6 asker öldü; 8'i yaralandı. Genelkurmay öğleden sonra Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini, bir askerin de Çukurca'da operasyon sırasında kayadan düşüp öldüğünü duyurdu.
Genelkurmay'ın rakamlarına göre 22-28 Mayıs arasında operasyon ve çatışmalarda 6 PKK militanı, 8 asker öldü.
Çukurca saldırısının hemen ardından açıklama yapan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Ahmet Türk "Ne askeri operasyonlar hızından bir şey kaybetti, ne de eylemler ve saldırılar durdu" dedi; "Bu saatten sonra her kim ki demokratik bir çözümden yana ise ve her kim ki silahsız bir çözüm arzuluyorsa mutlaka ama mutlaka elini tetikten çekmelidir" diye konuştu. Türk, önceki gün Meclis'te yaptığı konuşmada da operasyonların durmasını, PKK'nin çatışmasızlık kararını korumasını istemişti.
72 örgütten hükümete ve PKK'ye çağrı
Bugün Diyarbakır'da 72 örgüt adına Baro Başkanı M. Emin Aktar açıklama yaptı; Kürt sorununun çözümüne ve barışa dair doğan umutların kırılmaması için operasyonların durmasını, PKK'nin 1 Haziran'ı son tarih olarak belirlediği çatışmasızlık süresini uzatmasını istedi. "Devletin kurumlarının, hükümetin ve muhalefet partilerinin de bir bütün olarak güven verici, kararlı adımlar atması artık bir zorunluluk halini almıştır" dedi.
Operasyonlarda yüzlerce gözaltı ve tutukluluk
Aynı saatlerde, medyanın "PKK'ye operasyon kapsamında" diye bildirdiği operasyonla Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) 30'dan fazla üye ve yöneticisi gözaltına alındı. Daha önceki operasyonlarda gözaltına alınanlardan 3'ü parti başkan yardımcısı, 200'ü aşkın DTP'li hâlâ tutuklu. İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) yöneticilerinden Filiz Kalaycı da dün tutuklandı.
Adım açıklamaları
Son bir haftada İçişleri Bakanı Beşir Atalay "Bütün uluslararası sorunlarda silah bırakma en önemlisidir. Demokratik süreç işlesin. Bütün meselelerimizi silahsız ortamda görüşebiliriz" diye; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de "Kürt sorunu Türkiye'nin en önemli meselesi. Vakit geçirilirse büyür. Kendi kendimize Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselterek halledeceğiz" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan fraklı kimliklerin dışlanmış olmasının "faşizanlık" olduğunu söyledi; DTP'lilerle görüşmeyi nihayet kabul etti. CHP lideri Deniz Baykal Güneydoğu gezisine çıktı; "PKK silah bırakırsa af çıkabilir" dedi, partisinin Kürt sorununa dair raporuna hâlâ sahip çıktıklarını söyledi.
Hafta başında bianet'e son durumu değerlendiren DTP Milletvekili Sırrı Sakık çözüm ikliminin doğduğunu, daha çok bir araya gelinmesi gerektiğini, en acil olanın ellerin silahlardan uzak durması olduğunu söylüyordu. Operasyonların durması, PKK'nin çatışmasızlığı uzatması gerektiğini dile getiren Sakık, CHP'nin adımlarını olumlu buluyor, MHP'yi de barış sürecine katılmaya çağırıyordu. DTP'ye operasyonlara karşın "barış sürecinden ödün vermeyeceklerini" vurguluyordu.
Bir yandan siyasetçiler "Kürt sorunu" diyerek görece daha rahat konuşmaya başlamışken, diğer yandan ölümler sürüyor. Bugün Diyarbakır'daki 72 örgüt "Silahlar sussun, insanlar konuşsun. Artık bu ülkenin çocukları ölmesin" diyordu.
Belki de "PKK'yle dolaylı müzakereler başlamış görünüyor" diyen Doç. Dr. Mesut Yeğen'in iki hafta önce bianet'e söylediklerini anımsamakta yarar var:
"İşler hal yoluna girdi; PKK de hemen silah bırakır, gibi bir izlenime kapılmamak gerek. Yolda birlikte yürümeye başlanmış görünüyor, ama karşı kıyılarda. Bu yürüyüşü ayrı yollara sevk edebilecek dinamiklerse hâlâ kuvvetli. PKK silah bıraktığında Kürt sorunu çözülmüş olmayacak. Sorunu yeni konuşmaya başlayacağız. Önemli olan silahların baskısı olmadan konuşulması." (TK)