Türkiye’de motosiklet kullanımı da motosiklet kazaları da her geçen gün artıyor. Trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı yıldan yıla katlanarak büyürken, Trafik Şube Müdürlüğü’nün kaza istatistiklerinde de motosiklet kazaları belirgin biçimde öne çıkıyor.
Trafikte neredeyse 5 araçtan 1’i motosiklet olurken, araç sürücüleri ve yurttaşlar artan motosiklet popülasyonundan, motosiklet sürücüleri/moto kuryeler de alt yapı eksikliklerinden ve trafikte fark edilmemekten şikayetçi.
Peki son yıllarda milyonlarca motosikletin trafiğe çıkmasının ve on binlerce kazanın ve yüzlerce ölümün arkasında yatan nedenler neler?
Türkiye’de motosiklet kullanımının artışı
Son yıllarda motosiklet kullanımının artmasındaki en önemli nedenlerden biri ekonomik! Artan araç fiyatları (2. el de dahil), yüksek akaryakıt maliyetleri ve toplu taşıma ücretlerindeki artış motosikletin nispeten ekonomik bir ulaşım aracı haline gelmesine neden oldu.
Büyük şehirlerde artan trafik yoğunluğu ve daralan ulaşım alanları, motosikletin sunduğu hız ve esnekliği daha cazip hale getirdi. Arabalara kıyasla daha kolay park edilebilmesi ve yoğun trafik anlarında seri bir şekilde hareket edebilmesi, motosikletlerin tercih edilmesini sağlıyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde motosiklet, zaman tasarrufu sağlaması açısından önemli bir alternatif haline geldi.
E-ticaretin hızlı büyümesi ve hizmet sektöründeki değişiklikler, motosiklet kullanımını büyük ölçüde etkiledi. Pandemiyle birlikte online alışverişe olan talep arttı, kurye çalıştırmayan sektör neredeyse kalmadı, teslimat hizmetlerine olan ihtiyaç muazzam şekilde arttı. Bu da motosikletle teslimat yapan kuryelerin sayısının hızla artmasına yol açtı. İşsizler, öğrenciler ve birçok meslek grubundan insan motosiklet satın alarak, kiralayarak kuryeliğe atıldı.
Yıllara göre motosiklet sayısındaki artış
Biraz sıkıcı olma pahasına verileri genel hatları ile ortaya koymak zorundayız.
2000’de Türkiye’de trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı ilk kez 1 milyonu geçti. Bu sayı 2016’ya gelindiğinde 3 milyona ulaşarak üç katına çıktı. 2021’de ise bu rakam 3,74 milyon motosiklete ulaşırken, 2022’de 4,14 milyona yükseldi.
Temmuz 2023 itibarıyla trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı 4,66 milyon. Bu yılın Temmuz verisi ise, geçen yılın sonuna kıyasla 685 bin 150 adet artarak 5 milyon 764 bin 546 oldu.*
Motosiklet satışlarının bazı aylarda otomobil satışlarının önüne geçmesi, motosikletin Türkiye'deki artan popülaritesini gözler önüne seriyor. Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye'de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı 30 milyon 261 bin 176'ya ulaştı.
Bu taşıtların yüzde 52,3'ünü otomobiller, yüzde 19'unu motosikletler, yüzde 15,3'ünü kamyonetler, yüzde 7,4'ünü traktörler, yüzde 3,3'ünü kamyonlar, yüzde 1,7'sini minibüsler, yüzde 0,7'sini otobüsler ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı Kilis, Manisa, Muğla ve Iğdır'da otomobil sayısını geçti. İl bazında en fazla motosiklet 714 bin 52 ile İstanbul'da bulunurken, onu 458 bin 133 ile Antalya, 426 bin 584 ile İzmir takip etti. Kişi başına en fazla motosiklet ise Muğla’da düşüyor. Muğla’da dört kişiden birinde motosiklet bulunuyor.
Yıllara göre motosiklet kazalarındaki artış
Son yıllarda sadece artan trafiğe kayıtlı motosikletler olmadı, motosiklet kazaları da bu kazalardaki yaralanma ve ölümler de belirgin biçimde arttı. 2023’te 89 binden fazla motosiklet kazası yaşanırken bu kazalarda 107 bin 725 kişi yaralandı, 1301 kişi de hayatını kaybetti.
2022’ye göre can kayıplarındaki artış oranı yüzde 30. 2023’te her gün 43 kişi motosiklet kazalarında hayatını kaybetmiştir.
Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından motosiklet kazalarına dair şu bilgileri duyurdu; "2024 yılının ilk sekiz aylık döneminde 74 bin 451 motosiklet ve motorlu, bisiklet ölümlü veya yaralanmalı trafik kazasına karıştı ve bu kazaların yüzde 65,9'unda motosiklet ve motorlu bisiklet sürücülerinin kusurlu olduğu tespit edildi."
Trafik Şube Müdürlüğü’nün aylık kaza istatistik raporları kaygı verici tabloyu gözler önüne seriyor. Son aylarda ortalama motosiklet kaza sayısı 9 binin üzerine çıkarak tarihin en yüksek oranına ulaştı. Bu da demek oluyor ki, her gün en az 300 motosiklet kazası gerçekleşiyor.
Her kazanın kayıtlara geçmediğini de düşün düğümüzde bu rakamların çok daha fazla olduğunu tahmin etmek güç değil.
Kurye Hakları Derneği verilerine göre 2022’de en az 58, 2023’te en az 68 ve 2024’ün ilk 10 ayında en az 45 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Dernek, raporlarında kurye ölümlerinin somut bilgisine ulaşabildikleri verilerden daha fazla olabileceğinin altını özellikle çiziyor.
Trafik Şube Müdürlüğü ya da TÜİK motosiklet kazalarında moto kuryeleri ayrı bir başlık olarak incelemediği için motosiklet kazalarında ve ölümlerinde kuryelerin oranını ayrıca öğrenemiyoruz!
Motosiklet kazalarının nedenleri ve sorumluluk zinciri
Yukarıdaki verilerden de anlaşılacağı gibi Türkiye’de trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı sıçramalı ve hatta kontrolsüz arttı. Gelinen aşamada her ay en az 100 bin motosiklet daha trafiğe dahil oluyor.
Yetkililer “2023’te Avrupa’da en çok motosiklet satışının yapıldığı ülke Türkiye oldu” açıklamalarıyla övünüyor ama trafik düzenine milyonlarca motosikletin entegre edilmesi konusunda neredeyse yeni hiçbir düzenleme ve alt yapı gerçekleştirilmiyor.
Karayolları Trafik Kanunu’nda motosikletler ile ne yeni düzenlemeler yapıldı ne de motosikletlerin kullanabileceği ayrı şeritler konusunda bir adım atıldı.
Karayolları Trafik Kanunu 1983’te yürürlüğe girdiğinde Türkiye’deki toplam araç sayısı 856 bin 350’ydi. Motosiklet sayısı bilinmemekle birlikte en iyimser tahminle o yıllarda binlerle ifade edilmekteydi.
Motosiklet kazalarının istatistiklerini açıklamak, kazaların teknik analizleri sonucu sorumluluğun motosiklet sürücülerinde, moto kuryelerde olduğunu açıklamak ne yazık ki yalnızca sonucu açıklamak anlamına geliyor.
Her gün sayıları artan motosiklet gerçeğine göre trafik kanununda düzenleme yapmayanların sorumluluğu nerede? Motosikletler için yeni şeritler başta olmak üzere düzenlemeler yapmayan Karayolları Genel Müdürlüğü ve Belediyelerin sorumluluğu yok mu? Motosiklet sürücü kurslarındaki eğitimlerin ve sınavların yetersizliği tartışılırken; motosiklet sürmeyi hafife alan, 50 cc motosikletleri sürmek için B sınıfı ehliyeti yeterli gören kararlar alan yetkililer masum mu? Bu da yetmezmiş gibi 125 cc motosikletler için B sınıfı ehliyetin yeterli olduğu yönetmelikleri çıkartan yetkililerin sorumluluğu bu istatistiklerin neresinde?**
Motosiklet ekipmanlarının ÖTV kapsamında tutulması, kurye firmalarının ekipmanları para ile satması, kaliteli ekipmana ulaşmanın ateş pahası olması motosiklet kazalarındaki ölümlerde yüzde kaç etkili diye bir istatistik gördünüz mü? Moto kuryeliği “çok tehlikeli meslekler” statüsüne almayan, “mesleki yeterlilik belgesi”ni zorunlu hale getirmeyen, her isteyenin moto kurye olabildiği ortamı yaratan yetkililerin bu istatistiklerde hiç mi sorumluluğu yok?
Peki ya, hızlı teslimat reklamları yapan firmaların, bu ölümcül reklamları ve kurye firmalarını denetlemeyen kurumların sorumluluğu ne olacak?
Motosiklet kazalarında sorumluluk zinciri böyle uzayıp gidiyor. Bu listeye başka maddeler de eklemek mümkün. Ama öncelikle teknik istatistik yayınlayıp sorumluluğu sadece ölen ya da yaralanan motosiklet sürücülerine, moto kuryelere yüklemekten vazgeçmekle işe başlanmalı. Sorumluluk zincirindeki yetkililerden başlayarak, yasa yapıcıları ve denetleme görevindeki insanları sorumluluğa ve görevlerini yapmaya davet etmek gerekiyor. Ve elbette ki, daha sonra tüm motosiklet kullanıcılarına eğitimin önemi, trafikteki paydaşlara motosikletleri fark etmeleri ve saygı duymaları hatırlatılmalı.
Motosiklet kazalarında ölmek kader değil
Motosiklet sayısındaki artış göz önüne alınarak, Karayolları Trafik Kanunu’nda motosikletlere özel düzenlemeler yapılmalı. Yeni ve güvenli sürüş alanları oluşturulmalı, özellikle şehir içinde motosiklet şeritleri açılmalı ve diğer sürücülerin de bu alanlara saygı göstermesi sağlanmalı.
Motosiklet ehliyeti gereksinimlerinin daha katı hale getirilmesi ve eğitimlerin kapsamlı bir biçimde artırılması gerekiyor. Özellikle düşük cc'li motosikletlerin B sınıfı ehliyet ile kullanılabilmesi yerine, sürüş teknikleri ve güvenlik önlemlerini kapsayan özel eğitimler zorunlu hale getirilmelidir.
Motosiklet ekipmanlarına uygulanan yüksek vergiler ve fiyatların, güvenli ekipmana ulaşımı engellediği göz önünde bulundurularak, koruyucu ekipmanlar üzerindeki ÖTV kaldırılmalı veya azaltılmalıdır. Ayrıca, kurye firmalarının çalışanlarına kaliteli ekipmanları ücretsiz veya düşük maliyetle sunması sağlanmalıdır.
Moto kuryeliğin, “Çok Tehlikeli Meslekler” kapsamında değerlendirilmeli ve “Mesleki Yeterlilik Belgesi” zorunlu hale getirilmeli ve ücretsiz olarak sağlanmalıdır. Bu sayede kuryelerin iş güvenliği standartlarına uygun çalışmaları ve yeterli eğitim almış olmaları güvence altına alınabilir.
Hızlı teslimat reklamları denetlenmeli ve kuryeler üzerinde baskı oluşturacak kampanyalar işçi güvenliği sağlığı dikkate alınarak düzenlenmelidir. Firmaların, kuryeleri aşırı hız yapmaya teşvik eden reklam politikaları engellenmeli ve bu alanda kurallar konulmalıdır.
* Noter aracılığıyla yapılan ikinci el motosiklet satışında 2019-2023 döneminde artış görüldü. 2019'da 397 bin 522 motosiklet el değiştirirken, bu sayı 2020'de 510 bin 743, 2021'de 564 bin 192, 2022'de 771 bin 856 oldu. Geçen yıl devri yapılan motosiklet sayısı 1 milyon 121 bin 282 oldu. Böylelikle ikinci el motosiklet satışı 5 yılda yaklaşık 3 kat arttı.
** Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek kurallar ve süre içerisinde direksiyon eğitimi alıp, sınavda başarılı olan B sınıfı ehliyet sürücüleri 125 cc motosikletlere trafiğe çıkabiliyor!
(HA)