Uzun süre cümlelerime nasıl başlasam diye düşündüm. Sonra bianet'e yalnızca Travis'in güzel şarkısının bir sözü olan "I want to stay here indefinitely" (Süresiz olarak burada kalmak istiyorum) demek istediğimi fark ettim. İnsan güzel insanlarla çevrelendiği güzel bir yerden asla ayrılmak istemiyor çünkü. Burada güzelden kastım ruhu, kalbi ve insanlığı güzel insanlar. Yüzü güldükçe aslında kalbinin de size güldüğünü hissettiğiniz, samimiyetini daha ilk tanıştığınız anda hissettiren insanlar. Çok yaşayın, var olun!
bianet'e başvurma kararım pek sevdiğim bir dostumun etkisiyle oldu. Hali hazırda günde en az bir kere baktığım, haftada birkaç kere çıkan yazıları ve haberleri okuduğum, objektif duruşuna ve insan haklarına verdiği öneme hayran olduğum bir haber sitesiydi benim için bianet.
Başvurmaya karar verdiğimde gerçekten isteyip istemediğim hakkında tereddüt etmeyişim biraz da bundandı. Başvurumu yaptım, canım Barış beni aradı, gel başla dedi. Giderken ve içeri girdiğim ilk 10 dakika heyecanlıydım ve nasıl davranmam gerektiği hakkında pek bir fikrim yoktu, panikleyip saçma bir şey söylemekten korkuyordum, 10’uncu dakikanın sonucunda tanıştığım herkesin bana gülümseyip "Ee neler yapıyorsun bakalım?" diye sorular sormasıyla birlikte heyecanım ve gerginliğim Çukurcuma'dan gökyüzüne doğru buharlaştı.
Hayatımda ilk defa "çeviri stajı" diye bir şey yaptım ben. Haberler geldi, biz çevirdik, koyduk siteye, tabi arada Barış beni tatlı tatlı "Bak şunun şurasını şöyle yap, burayı şöyle düzelt" diye uyardı. İyi ki de uyardı, hatta iyi ki Barış benimle birçok konuda konuştu ve bana tonla şey anlattı.
Bu noktada biraz ondan bahsetmek istiyorum. Her konuya olan sabrını hayranlıkla izlediğim, kendini ve işini fevkalade disiplin içinde tutmaya çalışan bir insan bence Barış. Tüm bunların yanında aslında bir de ona ne kadar minnettar olduğumdan bahsetmek istiyorum. Ne sorduysam bana olabilecek en yararlı şekilde cevap verdiği, bulduğu her fırsatta bana hayatla ve iş hayatıyla ilgili tecrübelerini anlattığı ve neyi yapmam neyi yapmamam gerektiğiyle ilgili pozitif eleştirilerde bulunduğu için ona bin kere on bin kere teşekkür etmem gerekiyor. "Bana gerçekten çok güzel şeyler öğrettin, iyi ki senin gibi biriyle karşılaşmışım" cümlesini fazlasıyla hak ediyor.
bianet öyle bir yer ki, size kapıdan girdiğiniz ilk gün "istersen haber de yapabilirsin, özgürsün" cümlesi söyleniyor. Bu cümlenin akabinde kafamda yanıp sönmeye başlayan ışıkları habere dönüştürebildiğim için çok mutluyum. Aklıma yapmak istediğim bir haber geldiğinde koştuğum ilk insan olan Haluk'un bana verdiği güven ve beni yönlendirmeleri sayesinde hayatımda belki de ilk defa "gerçek" röportajlar yapabilmiş olmanın ve bunun devamının gelmesini istediğimi çıtlattığım Evren'in umut veren "Ben zaten röportaj dediğinde gözündeki parıltıdan anlamıştım ne kadar heyecanlandığını" cümlesinin bana verdiği mutluluğu anlatmamın imkanı olmadığını düşünüyorum. Gazetecilik yapmak ve belki bir gün gazeteci olmak isteyen bir insanın olabileceği en güvenli yer bianet. Ne yazılmalı, ne yazılmamalı, neye güvenilir, ne taraflı olur ve nasıl objektiflik kaybedilmeden yazılır'ları bana öğrettiğiniz için hepinize teker teker teşekkür ediyorum. Ayrıca, 1 aylık staj süresinde (ne mutlu bana ki) denk geldiğim Füsun Erdoğan'la tanışmak, onunla sohbet edebilme şansına sahip olmak bana bir kere daha iyi ki buradayım dedirtti.
Başladığım ilk gün Barış uyarmıştı "Bak şimdiden söyleyeyim, buraya gelen stajyerler çok bağlanıyor, kopamıyorlar sonra" diye. O an bunun ne demek olduğunu anlayamadığım ve hatta yok yahu bana o kadar olmaz herhalde dediğim için çok pişmanım! Çünkü stajım biteli beş gün oldu ve ben hala her bianet dendiğinde kocaman gülümsüyorum, eksikliğinden biraz içim burkuluyor ve biliyor musunuz şöyle oldu, böyle oldu, bunu da yapmıştık diye anlatmaya başlıyorum. Hepinize teker teker teşekkür ediyorum ama bazılarınızın adını geçirmeden de asla olmayacakmış gibi hissediyorum. Pıt pıt yanına gidip bunu da yapabilir miyim, şunu da diyebilir miyim, biliyor musun şöyle olmuş dediğimde beni sakince dinleyen ve güzel güzel tavsiyeler veren Haluk'a, bir fikrim olduğunda ya da bir düşüncemi paylaştığımda bana güven verdiğini sonuna kadar hissettiren Evren'e, her yanına gittiğimde beni sabırla dinleyen ve en güzel şekilde yönlendiren Ekin'e, mütevazılığı ve güzel arkadaşlığıyla beni kendine hayran bırakan Ayça'ya, enerjisi ve içtenliğiyle bana her konuda yardımcı olmayı başarmış Çiçek'e, neşesiyle, arkadaşlığıyla ve güzel gülümsemesiyle her gördüğümde sarılmak istediğim Elif'e, iyi kalpliliği ve güzel arkadaşlığı yüzünden ve gülümsemesinden bas bas bağıran ve ilk gördüğüm anda pat diye ısındığım Nilay'a, verdiğim minik molalarda yaptığımız sohbetlerle içimi açan ve yüzümü güldüren Leyla Abla'ya, her zaman gülümseyerek hatırlayacağım iki güzel insan olan Beyza'ya ve Korcan'a kocaman teşekkürlerimi sunuyorum. Sizleri çok seviyorum.
bianet dışından ve benim teşekkür etmeden asla geçemeyeceğim bir insan daha var. Güzel dostum Serhat'a bana her daim güvendiği ve bianet'le ilgili küçük büyük tüm heyecanlarımı en az benim kadar hissederek paylaştığı için kocaman bir teşekkürü borç biliyorum.
Son olarak, çeviri stajı diye gelip Türkçe haberler yapmaya başladığımdan bana "sen parelel stajyer oldun iyice" diyen Barış'ı burada bir kere daha gülümseyerek anıyor ve iyi ki de olmuşum, iyi ki de gelmişim diyorum! (ENÜ/HK)