Peru’nun Okyanus kıyıları, bölge için uzun yıllar boyunca büyük bir zenginlik kaynağı sağlar. İlk baktığımızda yağmurun zar zor yağdığı, sarp kayalıklardan oluşan küçük adaların neresinde ‘zenginlik’ var, anlayamayız. Üstelik yerin altında da öyle dişe dokunur bir hazine yoktur. Ancak asıl hazine bakmayı hiç düşünmeyeceğimiz bir yerde saklı: Uğruna savaşlar verilen bu kaynak deniz kuşlarının kokuşmuş dışkılarından başka bir şey değildir!
Değerinin parladığı devirlerde Peru ve Şili arasında kanlı savaşlara sebep olan, bölgeyi kıta dışındaki büyük devletlerin müdahalelerine açan ise ‘guano’ isimli bu kuş dışkılarıdır. Zengin bir gübre olan guano, şaşırtıcı biçimde son derece kanlı bir tarihe sahip.
Dışkıyla yükselen saraylar
Meseleyi anlamlandırmak için 19. yüzyıl ortalarına gitmemiz gerekiyor.
Ancak önce guano'nun ne olduğunu tanımlayarak başlayalım. Nitrat, azot, amonyak, fosfat ve alkali tuzlar bakımından oldukça zengin bir madde olan ‘guano’ aslında pelikan, martı ve karabatak gibi deniz kuşlarının yıllar boyu biriken dışkılarından oluşuyor. Katılaşmış, yoğun ve kokulu bir madde olan guano, özellikle bölgenin yağmur almaması sebebiyle değerini kaybetmeden katmanlaşır. Kayalık adalarda, kıyılarda ya da kısaca kuşların tünediği kurak yerlerde biriken guano, İnkalar zamanından beri bölgede yerel bir gübre olarak kullanılır. Fakat guano, özellikle kıta dışındaki gelişmelerin yarattığı itki ile birlikte rağbet edilen bir kaynağa dönüşür.
Yazar Eduardo Galeano, kendi kıtasının sömürgecilik tarihini anlattığı Latin Amerika’nın Kesik Damarları kitabında, guano'nun yükselişini şöyle anlatıyor:
“Avrupa nüfusu baş döndürücü bir hızla artıyor, buna karşılık gıda maddeleri üretimi aynı oranda artmıyordu. Peru kıyılarında elde edilen guanonun gübresel özellikleri İngiliz laboratuvarlarında ortaya çıkarıldıktan sonra, 1840’ta yoğun bir guano ihracatı başladı. (…) Guano ihracatına başlandıktan kısa bir süre sonra, güherçilenin1 besleyici gücünün daha yüksek olduğu fark edildi, güherçile 1850’de Avrupa’da yaygın biçimde gübre olarak kullanılıyordu. Eski Dünya’nın buğday üretimine ayrılmış, aşınma yüzünden verimini kaybetmiş toprakları Peru’nun Tarapaca bölgesinden, daha sonra Bolivya’nın Antofagasta ilinden gelen sodyum nitratı olduğu gibi emiyordu. Büyük Okyanus kıyılarında ‘neredeyse gemilerin gelip almasını bekleyen’ güherçile ve guano sayesinde açlık hayaleti Avrupa’dan uzaklaştı.
Kendini beğenmiş kibirli Lima oligarşisi servetini arttırmaya devam ediyor, kum çöllerinin ortasında, Carrara mermerinden saraylar ve anıtlar oligarşisinin gücünün simgeleri olarak yükseliyordu. Bir zamanlar Potosi2’nin gümüşüyle zengin olan Limalı soylu aileler, şimdi kuş dışkısı ve güherçilenin parlak beyaz tortuları sayesinde hayatlarını sürdürüyorlardı. Peru kendini bağımsız sanıyordu, oysa İspanya’nın yerini İngiltere almıştı. Şöyle diyordu Mariategui, ‘Ülke kendini varlıklı sandı. Devlet korkunç müsrif davrandı, ülkenin geleceği İngiliz maliyesinin ellerine bırakıldı.’ Emilio Romero’ya göre, 1868’de devlet borç ve harcamaları, ihracat tutarını kat kat aşıyordu. Guano rezervleri, İngilizlerden alınan borçlara karşılık bir garanti yerini tutuyor, Avrupalılar fiyatlarla istedikleri gibi oynuyordu. İhracatçıların açgözlülüğü büyük zararlara yol açıyordu, doğanın adalardaki binlerce yıllık birikimi, birkaç yılda yok edilme pahasına elden çıkarılmıştı. Bermudez, bu süre boyunca güherçile pampalarında işçilerin ‘tek gözlü, sefil, bir adam boyu yükseklikte, çakıl ve kilden yapılmış’ barakalarda yaşadıklarını anlatıyor.3”
İlk misafir İspanya
Peru oligarşisi, dünyaya ihraç ettiği gübrelerin tadını çıkarsa da kapıda yeni sorunlar vardır. Öyle ki gübrelerden elde edilen kârın lezzeti, hem çevreden hem de uzaklardan diğer pek çok devletin ağzını sulandırır.
İlk olarak sahneye İspanya çıkar.
Bölgenin eski sömürgeci gücü olan İspanya, yılında donanmasının gücüyle birlikte 1864 Chincha Adaları'nı işgal eder. Burası, Peru’nun en zengin guano kaynaklarından olan Pisco’nun hemen yanındadır. O günlerde guano demek, Peru hükümetinin kasasına giren gelirin yüzde 60 demektir… Dolayısıyla bu adaların işgali Peru için son derece kritiktir. Fakat daha geniş bir şekilde düşünecek olursak İspanya’nın guano kaynaklarına yönelik hamlesi, aynı zamanda bölgede eski etki alanını tekrar edinme yönünde bir pazarlık kartı gibi değerlendirilebilir. Nitekim savaş da sadece Peru ile İspanya arasında devam etmez; Şili, Ekvador ve Bolivya da İspanya’ya karşı savaşa girer. Bu sebeple guano üzerinden başlayan söz konusu savaş ‘İspanya-Güney Afrika Savaşı’ ya da ‘Chincha Adaları Savaşı’ olarak anılır.
İspanyol donanması Peru ve Şili’de bazı limanları bombalasa da tedarik gücünü kaybeder ve 1866’da geri çekilir.
Son savaş ve sokaklarda ölen pelikanlar
Fakat asıl yıkımı getirecek savaş 1879’da patlak verir. Guano kaynaklarından akan kârın albenisi, ilk savaşta aynı cephede yer alan güçleri kolayca karşı karşıya getirir.
Bu sefer Şili bir tarafta, Peru ile Bolivya ise öteki taraftadır. Pasifik Savaşı olarak bilinen döneme ve savaşın ardından gelen yıkıma dair Galeano şunları yazıyor:
“Güherçile üretimi, Bolivya’nın Antofagasta kentine kadar yayılmıştı. Ama ticareti Bolivya’nın değil, Peru’nun ve özellikle Şili’nin elindeydi. Bolivya hükümeti sınırları içindeki güherçile kaynaklarını vergilendirmeye kalktığında Şili ordusu yöreyi işgal ederek temelli yerleşti. O güne kadar Şili, Peru ve Bolivya arasındaki gizli çekişmelerde çöl, tarafsız bölge olarak kullanılmıştı. Güherçile sorunu düşmanlıkları açığa çıkardı. Pasifik Savaşı 1879’da başladı ve 1883’e dek sürdü. 1879’da Peru’nun güherçile limanları Patillos, Iquique, Pisagua ve Junin’i işgal eden Şili orduları Lima’ya girdiler, ertesi gün Callao kalesini aldılar. Yenilgi Peru’yu yıktı, kanını emdi. Ulusal ekonomi iki ana kaynağından yoksun kalmış, üretim güçleri felce uğramış, paranın değeri kalmamış ve dış krediler durmuştu.
Peru, önemli potasyum nitrat kaynaklarının bulunduğu Tarapaca’yı ve guano kaynağı bazı adaları kaybetti. Ama kuzey kıyısındaki guano rezervleri elinde kaldı. 1960’ta balık ununa rağbet martı ve pelikanları ortadan kaldırıncaya dek, guano, Peru tarımının başlıca gübresi oldu. Kıyılarındaki hamsi sürüleri kısa sürede tüketildi, bunlardan elde edilen unla ABD ve Avrupa’daki domuzlar ve kümes hayvanları beslendi. Kuşlar beslenebilmek için balıkçıları izliyor, bir süre sonra yorgunluktan suya düşerek ölüyorlardı. Kuşların bir kısmı ise sürekli karada yaşamaya başlamıştı. 1962 ve 1963 yıllarında, Lima’nın ana caddesinde yiyecek arayan pelikan sürülerine rastlanıyordu. Dönemeyenler ise sokakta ölüyordu4.”
Ukrayna Savaşı'nda kuş dışkısını hatırlayanlar
Guano’ya yönelik talep, tükenen kaynaklar ve farklı gübrelerin ön plana çıkması ile birlikte düşüşe geçer. Galeano’nun aktardığı trajik son bir tarafa, daha 20. yüzyılın başından itibaren guano kaynakları neredeyse tamamen tükenir. Hatta Peru yönetimi o dönem, elde kalan kaynakları değerlendirmek adına Guano İdaresi’ni kurar, bir nevi ‘Kuş Dışkısı Müdürlüğü’.
Düşüşe rağmen bugün hâlâ geleneksel yöntemlerle çıkartılan guano, belli aralıklarla toplanmaya devam ediyor. Yaklaşık 7 yılda bir işçiler ellerle, sepetlerle, kazmalarla, eleklerle ve çadırların altında yaşayarak guano topluyor. Peru’da otuz civarında adada ve kıyı bölgesinde guano hasadı yapılıyor5.
Ancak son yıllarda gunao yeniden gündeme geldi, hem de Peru’ya binlerce kilometre uzaktaki Ukrayna Savaşı sonrasında!
Yaklaşık üç yıl önce başlayan savaş, küresel ölçekte başta buğday ve arpa olmak üzere çeşitli tahıllar, yemeklik yağlar, yakıt ve gübre arzında daralmaya ve fiyatlarının yükselmesine neden oldu. Ukrayna ve Rusya'nın dünyanın başlıca küresel buğday tedarikçileri olmalarının yanı sıra Rusya aynı zamanda büyük bir gübre ihracatçısıdır6. Gübre fiyatlarında yaşanan dalgalanma ile birlikte Peru’nun guanosu da kıymete bindi. Anlayacağınız guanonun kaderi, bir kez daha bir savaş ile sınanıyor. Tabii bu sefer daha dolaylı bir şekilde.
The Guardian’da yer alan habere göre, bir bitkinin büyümesi için ideal kimyasal bileşeni içeren guano'nun fiyatı savaşla birlikte üçe-dörde katlanır7. Ancak fiyatlardaki artışa rağmen, az önce de belirttiğimiz üzere gübrenin oluşum süreci sebebiyle ‘sınırsız’ bir kaynak söz konusu değil. Nitekim Peru ziraat uzmanları ‘guanonun son derece iyi bir gübre olmasına karşın yıllık ortalama 30-40 bin ton hasat edilebildiğini, bunun da yeterli olmadığını’ dile getiriyorlar. Guano, en iyi şartlarda Peru ulusal gübre talebinin sadece yüzde 5 ile yüzde 10 arasında bir oranı karşılayabiliyor.
Aynı eller, aynı kokular
Guano sektörü eskiden olduğu gibi ‘altın yumurtlamıyor’. Fakat bugün guano savaşlarının hiçbir şey ifade etmediğini söylemek de mümkün değil. Yine Galeano’dan bir alıntıyla bitirmek gerekirse eğer “Bakışlarını geriye çevirmiş bir peygamberdir tarih: Olmuş olandan hareketle ve olmuş olana karşıt olarak gelecek olanı haber verir”.
Görünüşe kapitalistler sadece parlak nesneler için değil, gerektiğinde kuş dışkısı için de savaşırlar. Kâr hırsından başka bir motivasyonu olmayan bir düzende, arsız sermayedarlardan başka bir şeyi beklemek mümkün değil.
Eskisi kadar para ediyor ya da etmiyor, bu sorunun yanıtı her şeyden önce kârın peşinde koşanları ilgilendirir. Az ya da çok da olsa guano hâlâ aynı ellerle toplanıyor. Hâlâ aynı kazma kürek kayalıklardaki beyaz kuş dışkılarına saplanıp etrafa aynı tozları saçıyor. Dışkıyı elekten geçirenler, yüz yıl önce aynı işi yapanlarla aynı kokuyu soluyor.
Sözün özü, aynı emekten aynı pay çalınıyor. Bu denklem çırılçıplak durduğu sürece, sermaye çıkarlarıyla dökülen kanlar aynı olduğu sürece kuş dışkısı piyasalarındaki dalgalanma pek de bir anlam ifade etmiyor olsa gerek. (KA/TY)
Dipnotlar
[1] Sodyum-nitrat
[2] Bugün Bolivya sınırları içerisinde bulunana Potosi kenti, Güney Amerika’nın sömürgeleştirilmesi sürecinde ‘gümüş cenneti’ haline gelir. Bölgedeki zengin gümüş madenleri kentin oligarşisine ve Avrupa kıtasına şiddetle akar. Ancak kaynak kurduktan sonra geriye geçmişin ‘görkemini’ anımsatan birkaç izden başka geriye bir şey kalmaz.
[3] Latin Amerika’nın Kesik Damarları, Eduardo Galeano, Türkçesi: Roza Hakmen, Atilla Tokatlı (Sel Yayıncılık)
[4] A.g.e.
[5] https://www.perunorth.com/news/2017/8/21/guano-white-gold
[6] https://bianet.org/haber/istanbul-da-dortlu-gorusme-olumlu-bitti-ukrayna-tahil-ihracat-anlasmasi-haftaya-imzalanacak-264470
[7] https://www.theguardian.com/world/2022/oct/04/peru-guano-deposits-worldwide-fertiliser-shortage