Çok gururluydum, korkmuştum, burada sevinçliyim. Burada hüzünlüyüm, burada çok güçlüyüm...
Reha Erdem'in "Korkuyorum Anne" filmindeki karakterleri gibi her birimizin içinde farklı ve bir o kadar da aynı duygular var.
Bir kaza sonucu hafızasını yitiren Ali'ye yardım eden mahalle sakinleri zamanla insan olmanın anlamını bir bir keşfetmeye başlar filmde. 'İnsan nedir ki?' sorusunun peşine düşen yönetmen sizi de beraberinde sürükler. Et, sinir, kemik, saç, tırnak, bağırsak... Ve korku ve acı ve neşe, keder, tiksinti, utanç...
Jonty Howley'in ilk kitabı
"Erkek Adam Ağlar" işte bu duyguları ve 'insan nedir ki?' sorusunu bir kez daha hatırlatıyor sanki.
İngiltereli yazar ve çizer Jonty Howley'nin yazıp resimlediği hikâye, duyguların ifade edilmesi, ağlama ve toplumsal cinsiyet üzerine düşündüren bir kitap.
Hippo Kitap, öykünün hem Türkçesini hem de Ermenicesini çocuklarla buluşturdu. İngilizceden iki dile çeviren ise Lora Sarı.
Kitabın orijinal ismi "Big Boys Cry"ı Türkçeye "Koca Oğlanlar Ağlar" diye çevirebiliriz. Türkçede "Erkek adam ağlamaz" lafını ters yüz etmiş Lora Sarı ve "yeter artık duygularımıza karıştığınız" dercesine "Erkek adam ağlar" demiş.
Kahramanımız İngiltere'nin küçük bir sahil kasabasında yaşayan oğlan çocuğu Levi. Pek çoğumuz gibi okulun ilk günü belki de hayatının en endişeli günü. Ama onun kadar endişeli biri daha var: Babası.
Oğluyla birlikte yaşayan bir yalnız ebeveyn baba. Nasıl ki Levi ilk kez sıcak ve güvenli yuvasından ayrılıyorsa baba da ilk kez oğlunu yalnız bırakıyor dış dünyaya. Levi'nin beslenme çantasını hazırladıktan sonra onu sakinleştirmek isterken ağzından, "Erkek adam ağlamaz" sözleri dökülüveriyor istemeyerek.
Levi de yol boyunca tekrar ediyor: Erkek adam ağlamaz!
Motorcu, fırıncı, gururlu ve ağlayan erkekler
Okul yolunda bir sürü şeye şahit oluyor Levi. Ama en çok da erkekler görüyor yolunun üzerinde. Dedeler, yeni baba olmuş erkekler, gururlu erkekler, fırıncı erkekler, motosikletçi erkekler, ama en çok da ağlayan erkekler...
Zaman geçtikçe bu öğrenilmiş cümle yavaş yavaş yok olmaya başlıyor ve Levi, "Baba, erkek adam ağlar, hem de hüngür hüngür ağlar!" diyor.
Bu resimli kitap, çocukların ve özellikle oğlan çocuklarının tüm duygularını ifade etmeye teşvik edildiği bir dünya hayal ediyor. Sayfalar duygularını ifade etmekten korkmayan, özgürce ağlayan, kırılganlığını saklamayan erkeklerle dolu.
Jonty Howley'in bu ilk kitabı, çocuklar için var olmasını dilediğimiz dünyayı resmediyor ve oraya bir yol sunuyor. Öte yandan sadece çocuklara duygularını tanıması ve ifade etmesi için değil, yetişkinlere de güç veriyor.
Erkekler! Koy verin artık şu gözyaşlarınızı ve hüngür hüngür ağlayın. Bitirin koca bir paket mendili.
(AÖ)