Bu nafile mesai ne çok uzadı; bitsin artık. Peki, hiç bizim tarzımız olur mu açık, dostane, husumet hissinin kıyısından geçmeyen, eleştirimizi, sözümüzü yutarak, sakınarak yol yürümek... Böyle yaparsak eğer eteklerimizden dökmediğimiz taşlar, bir gün gelir, başımıza iş açar.
Beraber yol yürüyenler, arkadaşlar birbirlerini eleştirir; bundan fayda umar. Düşmanımızı eleştirmeyiz; ondan bir şey istemeyiz. Arkadaşımızdan isteriz ama.
Evvelki gün Halk TV’de ‘Şule Aydın ile Kayda Geçsin’ programında tam 2:32:37 de arkadaşımın şu cümlesi konuyu salimen tamamlamamıza, zarar ziyandan dönmemize kapı açabilir. En azından 10 Nisan Pazartesi sabahına kadar bu ümit ile yaşayalım bakalım.
Tamı tamına şuydu cümle:
“Muhalefete en az zarar verebileceğimiz illeri seçerek seçime gireceğiz.”
Af edersin sevgili cürümüm, muhalefete zarar verebilme ihtimalimiz mi var? Vermeyelim o zaman; lütfen.
Hiç “muhalefete zarar verebileceğimiz” bir zaman da mı yaşıyoruz!
Bu sözün üzerine başlıyor insan “zarar – ziyan simülasyonlarına.” Ben de yaptım.
Ne garip iştir ama koskoca bir sosyal vakıa olarak önünde secde ettiğimiz ‘seçmen davranışı’ denen heyulayı “matematik” asla değil, dört işlemden ibaret aritmetik ile çözdüğünü sanmak.
Bu garabet iş ile sonunda varacağımız yer de ne? “En az zararın” hesaplaması! Vermeyelim o zaman o zararı. Ve bu fuzuli mesaiye de zamanımızı. Başka işimiz mi yok…
Baktım; Mersin’de alabileceğimiz üçüncü sandalyeyi kaybetmemiz ihtimali, orada öylece olası bir “zarar” olarak duruyor. İstanbul 1. Bölge’de de buna namzet bir durum var. Daha böyle birkaç il olabileceği hissedilebiliyor, bu “en az zarar” hesabında. Devam etmedim ama. Bu kadarı yetmez mi?
Adamın biri kötülüğün keskin zekasıyla icat etmiş; bizi birbirimiz ile “yarıştıracak” bir “birlik” (ittifak) senaryosu çizmiş. Biz de devrimciler ola ola, bu “birlik” içinde! birbirimizle “rakipmişiz” gibi debelenmeye, lafın belini kırmaya müstahak olucaz, kendimizi o hale koyucaz öyle mi?
Batsın o “birlik.”
O “birliği” alıp mucidinin başına çalmak ve birlikte yola yürümek; işimiz olsun.
Ümidimiz bu olsun. (HA/EMK)