İzmir, memleketin sürüklenmekte olduğu muhafazakar atmosferde, nispeten açık görüşlü ve hükümetle mesafeli imajını korumaya çalışsa da, Ege üniversitesinde alınan güvenlik önlemleri, iktidarın sertleşen politikalarına yakınlaşmanın sürdüğüne dair bariz bir işaret.
Yedi senedir üniversitede düzenlenmekte olan Ege Belgesel Günleri’nin kampüs içinde yer almasının yasaklanması tepki doğurdu.
Ne de olsa mevzubahis etkinlik kültürel faaliyetler açısından Türkiye'deki diğer metropollere göre gayet sönük olan İzmir'e prestij kazandıran faaliyetlerden biri.
Ege İletişim Çalışmaları Topluluğunun başlattığı imza kampanyası Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz ve üniversitenin diğer beş yetkilisini muhatap alıyor.
Kampanya metninde Ege Üniversitesi öğrencilerinin haftalardır OHAL koşullarında yaşadığı belirtiliyor.
Şiddeti önleme bahanesiyle üniversitenin polis ablukasına alındığı, öğrencilerin vakit etkinlik düzenlediği çim alanlara iş makineleriyle girildiği, etrafının sac duvarlarla çevrildiği ifade ediliyor.
Bu uygulamayı protesto amacıyla ellerini kullanarak saca vuranların devlet malına zarar vermekten dolayı gözaltına alındığı, kadın öğrencilerin bahçeye balon asmaları yasaklandığı, balonların polislerce tek tek patlatıldığı belirtiliyor.
Kampanya metninde kampüste kısa film çekmek isteyen öğrencilerin engellendiği, hakarete uğradığı, kampüs içinde film, fotoğraf ve halkla ilişkilerin izne tabi tutulduğu gibi bilgiler de var.
Üniversitelilerin potansiyel suçlu muamelesi görmesi, en ufak karşı çıkışlarda şiddete maruz bırakılması da metinde belirtilen tatsız olaylar arasında.
Ege Üniversitesi’ne yönelik güvenlik baskısı, yürüyüş, protesto, basın açıklaması yasağı, uzun süredir kampüste huzursuz bir atmosferin yaşanıyor olmasına sebebiyet vermiş durumda.
Dünyada ve Türkiye'de belgesel
Gezegenimizde gün geçtikçe önem kazanan ve muhtelif festivallerle özellikle Batı dünyasında hak ettiği mertebeye ulaşan belgesel sektörü Türkiye'de hala emekleme safhasında.
Ege Üniversitesi’nde gelenekselleşmeyi başaran belgesel günlerinin, üniversiteyi üniversite yapan değerlere katkısı düşünülmeden yasaklanması büyük bir gaf.
Kültürel etkinliklerin engellenmesi gerici zihniyetin ekmeğine yağ süreceği gibi, İzmir'in ilerici imajına da halel getirecektir.
Kısıtlı imkanlarına rağmen birkaç kişinin idealist çabalarıyla bu sene sekizincisi düzenlenecek olan Ege Belgesel Günleri, Türkiye'nin eli yüzü düzgün birkaç etkinliğinden biri olduğu için kesinlikle desteklenmeyi ve ait olduğu yerde gerçekleştirilmeyi hak ediyor. (MT/ÇT)