Devlet Denetleme Kurulu Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 5) 15 Temmuz 2018 günlü Resmi Gazetede yayımlandı. Resmi tatil günü olan 15 Temmuz’da neden Resmi Gazete yayımı yapıldı bilemiyoruz.
Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada “Kurul’a dev yetkiler verildi, artık her şeyi denetleyecekler” başlıklı haberler var. Birkaç hatırlatmada yarar var.
Devlet Denetleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun 1 Nisan 1981’de kabul edildi. Kanun, Milli Güvenlik Konseyi İhtisas Komisyonu tarafından görüşüldü. Kanunun gerekçesi Milli Güvenlik Konseyi’nin 47. Birleşim tutanağına bağlandı.
Yani Devlet Denetleme Kurulu, 12 Eylül’de o dönemin yasa metninde aynen ifade edildiği üzere “Devlet Başkanlığına bağlı” olarak kuruldu. Sonrasında cumhurbaşkanlarının neyi mesele ettiklerine göre çalıştı. Kişisel veriler alanında Türkiye’nin durumunun ne denli ürkütücü olduğunu da bir Devlet Denetleme Kurulu raporunun fena halde sansürlenmiş halinden okumuştuk mesela.
“12 Eylül Anayasası” mavili beyazlı pusulalarla oylanıp kabul edildikten sonra Devlet Denetleme Kurulu da anayasal bir dayanağa kavuştu; 108. Maddeyle düzenleme yapıldı. Maddede 2017 yılındaki referandumda kabul edilen değişiklikle Kurul’un görevleri arasına “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklendi. “Silahlı Kuvvetler” ibaresi metinden çıkarılarak denetlemeye ilişkin istisna kaldırıldı. Kurul’un görev ve yetkilerinin Kanunla düzenleneceği ibaresi de “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirildi. Yani silahlı kuvvetler Devlet Denetleme Kurulu denetimine alındı.
2 Temmuz 2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kurul’un Kanununa ilişkin yasa maddeleri yürürlükten kaldırıldı ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenleme yapıldı.
Yeni olan nedir? Kanunda kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, işçi ve işveren meslek kuruluşları, kamuya yararlı dernekler zaten vardı. Şimdi vakıflar da buna eklendi. Genel Kurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Milli Savunma Üniversitesi ile her türlü askeri okul, birlik ve birimler, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve Savunma Sanayii Destekleme Fonunun kuracağı ortaklıklar denetime alındı. Kurul’un antlaşma ve sözleşmelerdeki esaslar çerçevesinde, uluslararası kuruluş ve örgütlerde inceleme ve araştırma yapma yetkisi de yeni eklenenler arasında. Ayrıca “Mevzuatta Kurul tarafından denetleneceği belirtilen kurum, kuruluş, ajans, organizasyon, fon, kaynak, muhtelif konu, iş ve işlemler” ibaresi ile ileride yapılacak düzenlemelerle yeniden görev tanımı yapılmasının da önü açıldı.
Görevden uzaklaştırma yetkisi
Asıl yenilikse Devlet Denetleme Kurulu’nun görevleri arasında “idari soruşturma” ve “görevden uzaklaştırmanın” eklenmesi. Buna göre idari soruşturmanın “kapsama giren kurum ve kuruluşlar ile diğer birim ve işlerdeki görevlilerin ceza ve disiplin hukukundan ve diğer mevzuattan doğan sorumluluklarının tespit edilmesi ve ilgili kanun ve kararnamelerle düzenlenen işlemlerin yapılması faaliyetlerini” ifade edeceği belirlenmiş.
Kurul’un hazırlayacağı rapor türleri şunlar: Denetim raporu, inceleme raporu, araştırma raporu, ön inceleme raporu, soruşturma raporu, disiplin soruşturması raporu ve ivedi durum raporu.
Buradan ne anlayabiliriz? Devlet Denetleme Kurulu, ceza ve disiplin hukukundan doğan sorumlulukları tespit edecek. Yani hem idari hem ceza soruşturması yapacak. Yani idari soruşturma ve ceza soruşturması yetkilerine el atacak. İlgili idareler de Kurul’a “soruşturmacı” görevlendirecek. Bu aşamadan sonra da ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunabilecek.
Kararnamenin 6. maddesiyle “görevden uzaklaştırma” düzenleniyor. Buna göre denetleme ve soruşturma gruplarına başkanlık eden Kurul üyesi, “Denetlemeler sırasında denetimi güçleştiren veya engelleyen davranışlarda bulunan, görevde kalması halinde kamu zararını artıracağı anlaşılan, suç delillerini karartacağı anlaşılan, kamu hizmeti gerekleri yönünden görevi başında kalmasında sakınca görülen her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulayabilir veya bu tedbirin uygulanmasını yetkili makamlara önerebilir”.
Görevden uzaklaştırmaya ilişkin düzenlemede ayrıca “Denetlemeler sırasında görevden uzaklaştırma gerekçesinin ortadan kalkması, denetlemeler sonunda suç işlendiğinin belirlenememesi veya disiplin yönünden memurluktan çıkarma dışında bir ceza öngörülmesi halinde, ilgili denetim veya soruşturma grubunca hazırlanacak yazı veya rapor üzerine, görevden uzaklaştırılan, atamaya yetkili amir tarafından derhal görevine başlatılır” da denilmiş. Kararnamede bu işlemlere karşı bir itiraz ve yargı denetimi öngörülmemiş.
Kurul idareleri ne için denetleyecek? Metne göre “İdarenin hukuka uygunluğunu, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla” bu denetim yapılacak. Ayrıca “Kamu yönetimi ve kamu hizmetlerinin sunumunda saydamlık, verimlilik, etkinlik ve iyi yönetişim alanlarında çalışmalar” yapılacak.
Kamu zararı
Bu Kararname ile “kamu zararı” ibaresi üçüncü kez mevzuata girmiş oldu ve “…görevde kalması halinde kamu zararını artıracağı anlaşılan…” kişiler denetim süresince görevden uzaklaştırılabilecek.
Peki Devlet Denetleme Kurulu soruşturmacıları iş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapıldığını, mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapıldığını, transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulduğunu, iş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alındığını veya yaptırıldığını, idare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmadığını, mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapıldığını, alınmamış para, mal ve değerleri alınmış; sağlanmamış hizmetleri sağlanmış; yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanları tespit edebilir mi?
Bu uzun paragraf kamu zararının tanımıdır.
Devlet Denetleme Kurulu yeni haliyle kamu zararının peşine düşecek mi, düşebilecek mi? Yoksa soruşturmacılar ellerinde çantalarıyla “muzır” sayılanları denetleye denetleye bezdirecek mi göreceğiz.
Sözün özü Devlet Denetleme Kurulu kamu zararını engellemek sorumluluğuyla her yerinden zarar faş olan şehir hastanelerine el atmak üzere Sağlık Bakanlığına mı gidecek yoksa kamuyu korumak için çırpınan meslek örgütlerini bezdirmeye mi soyunacak? (HK)