bianet, bir okuldur

bianet, benim çok ihtiyacım olduğu bir anda karşıma çıkan güzide ve değerli bir kurum. Geçtiğimiz yılın başlarında artık mesleki anlamda bir şeyler yapmak için çabalarken her yere staj başvurusu yaptığımı hatırlıyorum. Ne kadar yetenek programı varsa başvurmuştum. Aklımda ve gönlümde her zaman hakikatli bir şeyler yapmak vardı. Bu hakikati nerede bulacağımı düşünürken birden karşıma çıktı bianet.

“bianet, benden biri”

Her zamanki heyecanımdan farklı bir heyecanım vardı bianet’e başvuru yaparken. Ofiste de sıkça söylediğim bir cümle vardı: “bianet, benden biri”

Aslında bu benim bianet’e ilk başvurum değildi. 2022’nin haziran ayında bianet’ten kabul e-postası gelmişti. Koskoca bir yıl boyunca staj ararken bana ilk dönen kurum bianet’ti. Şansa bakın ki, hayat bana çok da iyi davranmadı. 3 Haziran günü, evime saldıran özel harekatçılar babamı tutuklamıştı. 6 Haziran’da da bianet, “Hoş geldin Serhıldan” demişti. O gün hissettiğim o üzüntüyü hiç unutamıyorum. Babam tutuklandığı için tüm ailemin geçimini kendim üstlenmem gerekiyordu. Okuluma bile gidemiyorken bianet’e hiç gelemeyecektim. Büyük bir üzüntüyle durumu anlatan bir e-posta yazıp gönderdim. Hani diyorum ya, “bianet, benden biri” o e-postaya gelen yanıtta yeniden başvuru yapabileceğim ve üzgün olduklarını belirten cümleler yer alıyordu.

Evet, belki size basit bir ‘üzgünüz mesajı’ gibi gelmiş olsa da benim için çok değerliydi. bianet’in gösterdiği hassasiyeti ne arkadaşlarım ne de akrabalarım göstermişti. Ofise geldiğim ilk gün ise çok heyecanlıydım. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Leyla Abla beni karşıladı, ofisimizin emekçisi ve neşe kaynağı Leyla Abla. İlk Evrim ile tanıştım. Evrim’in adımı duyduktan sonra kurduğu ilk cümle, “Serhildan berxwedan jiyanee!” idi. Buraya hızlıca uyum sağlayacağımı ve ayrılırken de çok üzüleceğimi orada anlamıştım aslında.

İlk gün, ilk haber

“Ne yapacağım?” diye düşünürken Evrim, “Ferit Şenyaşar ile konuşmak ister misin?” dedi. Şenyaşar Ailesi davası benim de yakından takip ettiğim bir davaydı. İçimden, “Nasıl yani Şenyaşarları mı arayacağım?” dedim. Bildiğin gazetecilik yapıyorum yani...

Hızlıca sorularımı hazırladım, ses kayıt cihazını kaptım ve Tuğçe’yi de peşimden sürükleyip toplantı odasına geçtim. Deşifresi, metni hazırlaması, görseliydi derken haber bitmişti. İşte Şenyaşar Ailesinin haberi böyle hazırlandı. Haberimi sitede gördüğüm anda mest olmuştum ve salak bir sırıtma yüzüme ilişmişti.

Kopyalana kopyalana çoğalacağız

Ertesi gün ofise geldiğim gibi Ayşegül beni Arzu Çerkezoğlu’nun katılacağı bir basın toplantısına göndermişti. Basın toplantısı takip edecek, yerinde haber yapacaktım. İçimden yine “Nasıl yani?” sesleri yükseliyordu. Burada stajyerden öte gerçek bir gazeteciydim. bianet, bir okul gibi bana her şeyi tane tane öğretiyordu ve bunu yaparken o kendine has temiz dili ve yüreğiyle gerçekleştiriyordu. Haberimi sitede gördükten sonra Google’da aratma ihtiyacı hissetmiştim. Haberim başka siteler tarafından çoktan kopyalanmıştı bile. Güzel bir habercilik yaptığımı o an yeniden hissettim. Kopyalana kopyalana çoğalmak buydu.

bianet’te her gün yeni bir şey öğreniyor ve bu mesleğe ‘düşmeye’ başlıyordum. bianet, henüz okulum devam ettiğinden gelecek kaygılarıma çokça soğuk su dökmüştü. Yapabilirim! Neden olmasın? Yürünürdü yani...

Unutamadıklarım

Ofisin unutamadığım ve unutamayacağım çok özelliği hafızama kazındı. Leyla Abla’nın şen ve eğlenceli halleri, tadı damağımda kalan çayları... Ayşegül’ün atıştırmalıkları, Tuğçe’nin “Gündeeeem”leri, Evrim’in bir türlü geçmeyen hastalığı, sabahları yapılan gündem toplantıları. Gündem toplantısı demişken, katıldığım ilk gündem toplantısında fikrimin alınacağını hiç düşünmemiştim. Murat Abi’nin “Sen de ne var Serhıldan?” demesi, “Evet, iyi ki buradayım” dedirtmişti.

Çalıştığınız bir yerde fikrinizin alınıyor ve dikkatlice dinleniyor olması çok önemli. Toplumun bu kadar kabalaştığı bir ortamda hâlâ böylesi değerli şeyleri yaşatıyor olmamız çok önemli. Son katıldığım toplantıda da yeni ara yüzümüzle alakalı fikirlerimin sonuna kadar dinlenmesi ve değerlendirilmesi beni çok mutlu etmişti. Ben, Mart-Nisan dönemi stajyeriniz Serhıldan Hülakü. (SH/AS)