Avusturya'nın Klagenfurt, Linz, Graz ve Salzburg kentlerindeki üniversitelerde anfiler işgal edilirken dün Viyana'da bir yürüyüş düzenlendi. Hükümetin eğitim politikalarını protesto etmek için düzenlenen yürüyüşe polisin rakamlarına göre 10 bin, öğrencilerin rakamlarına göre 50 bin kişi katıldı.
Öğrenci hareketini tetikleyen, muhafazakar görüşleriyle bilinen Avusturya Halk Partisi (ÖVP) üyesi Eğitim Bakanı Johannes Hahn'ın 2008'de kaldırılan harçların tekrar yürürlüğe konulacağını açıklaması oldu. Bu açıklama üzerine Viyana'da öğrenciler bir yürüyüş düzenledi ve yürüyüşün ardından Viyana Üniversitesi Audimax (Büyük Anfi) işgal edildi. İşgalin ardından öğrenciler Eğitim Bakanı Hahn, Ekonomi Bakanı Josef Pröll, Başbakan Werner Faymann'a taleplerini içeren bir "açık mektup" gönderdi.
Mektupta yer alan taleplerden bazıları şunlardı: Bankalara ve iş çevrelerine değil üniversitelere daha fazla kaynak aktarılsın, üniversiteler demokratik tarzda yeniden örgütlensin, bilimsel çalışmalardan ziyade iş çevrelerinin ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş Bologna tarzı master sistemi yenilensin, Avrupa Birliği vatandaşı olmayan öğrenciler ve uzun süredir öğrenim gören öğrenciler için harçlar kaldırılsın, üniversite personeli alımında kadın kotası konulsun.
"Üniversite yanıyor"
Viyana Üniversitesi'ndeki işgal ülkenin diğer üniversitelerini de canlandırdı. Linz kentinde 20 öğrenci Johannes Kepler Üniversitesi 1. Anfi Salonunu, ardından Salzburg Üniversitesinde yaklaşık 500 öğrenci Sosyal Bilimler binasındaki 381 numaralı Büyük Anfi Salonunu işgal etti. Graz Teknoloji Üniversitesi'nde de bir anfi öğrencilerin denetimine geçti.
Dün Viyana'da on binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen yürüyüş ise bu hareketin şimdiye kadar ulaştığı en yüksek nokta oldu. Sivil toplum örgütlerinin de desteklediği eylemde on binlerce öğrenci "Die Uni-brennt" (Üniversite yanıyor) pankartı arkasında yürüdü.
Viyana Üniversitesi'ndeki işgal birçok bakımdan 1968'deki öğrenci işgallerini andırıyor. Audimax öğrencilerin bağımsız bir biçimde tartışmalar düzenledikleri bir merkez haline geldi. Tartışma konuları arasında cinsiyetçilik, ideoloji, marksizm, hükümetin eğitim politikaları vb. konular ağırlığı oluşturuyor.
Öğrenciler her gün saat 11.00'de bir plenum (genel toplantı) düzenliyor. Tartışılan konular arasında elbette "nasıl bir demokrasi" konusu da var. Hareketin lidersiz bir taban hareketi olduğunu vurgulayan öğrenciler henüz nasıl bir yönetim tarzı benimseyeceklerine karar verebilmiş değil. İşgal gazetesinin redaksiyon kurulu "Gazete olarak herkes adına konuşma yetkimiz var mıdır? Yoksa gazetede yayınlanan her makalenin genel toplantıda onaylanması mı gerekir?" üzerine tartışıyor.
Ortak yaşam
İşgal edilen anfide büyük bir Che Guevara posterinin yanı sıra dört bir yana renkli pankartlar asılmış durumda. Anfide öğrenciler tarafından bir ortak yaşam da paylaşılıyor. Uyku tulumları üzerinde anfide geceleyen öğrenciler imece usulü hazırladıkları "halk mutfağında" (Volksküche) ücretsiz yemek yiyor.
Zaman zaman tartışmalara ara verilip müzik dinleniyor. Genellikle tercih pop müzikten yana ancak zaman zaman Vivaldi'nin Dört Mevsimi gibi klasik eserler de dinleniyor. Avusturya Radyosu ORF'den Irmi Wutcher'in haberine göre işgalde gönüllü öğrencilerden oluşan 60 tane çalışma grubu var.
Bu gruplardan basınla iletişim takımı gazetecileri ağırlıyor, onların sorularını yanıtlıyor ve işgal hakkında bilgi veriyor. Enformasyon teknolojileri grubu ise bazı önemli sunum ve tartışmaları video haline getirerek internet üzerinden yayınlıyor. Bu çalışma grubu ayrıca işgalin web sitesinden sorumlu.
Hareketin 1968'den bir çırpıda görünebilecek farkı da bu teknolojik üstünlüğünde yatıyor zaten. Audimax'ta hemen her öğrencinin elinde bir cep telefonu ve dizüstü bilgisayar var. Facebook'ta işgali anlatan ve yaklaşık 17 bin üyesi olan bir forum açıldı bile. Gelişmeler paylaşım sitesi Twitter üzerinden de izlenebiliyor.
Tepkiler
Ancak Viyana Üniversitesi'nde öğrencilerinin tamamının işgalden yana olduğunu söylemek mümkün değil. Viyana Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğrenci Temsilciliği işgale karşı olduğunu açıkladı. Der Standard'ın haberine göre Öğrenci Temsilcisi Stefan Kilga "İşgale karşıyız ve bunu kendi içimizde tartıştık" diye konuştu.
Hukuk Fakültesi Öğrenci Temsilcisi Thomas Fussennegger ise "Protestolar hakkında olumsuz bir düşüncemiz yok ama protestocular somut problemlerle uğraşmak yerine toplumsal politik konularla çok fazla enerji kaybediyorlar. Bu da kapitalizmi eleştirmeyen ve marksizmi savunmayan öğrencileri dışlıyor" diye konuştu.
Bununla birlikte Katolik Yüksek Öğretim Gençliği taleplerin "ütopik" olduğunu açıklarken Özgürlükçü Öğrenciler işgali "tembel öğrencilerin işgali" olarak nitelendirdi. İşgal karşıtı öğrenciler de Facebook üzerinden "Studieren Statt Blockieren" (Bloke etmek yerine ders çalışmak) adlı bir grup oluşturdu.
Tüm muhaliflerine karşın işgaldeki Viyana Üniversitesi öğrencilerine hem yurtiçinden hem de Almanya ve İsviçre'deki çeşitli öğrenci örgütlenmelerinden destek ve dayanışma ziyaretleri sürüyor.(EC/EÜ)