Adalar’da, atlı faytonların kaldırılması sonrası elektrikli araç dönemi bugün başlayacaktı ancak Adalar Kaymakamlığı'nın "belgesel eksik" diyerek izin vermemesi üzerine şimdilik engellendi. İmamoğlu sorunun çözülmesi için başvuru yaptıklarını duyurdu.
Pandemi nedeniyle kapalı olan Adalar’a üç ay gibi bir zaman sonra İmamoğlu’nun gidiyor olması, basının da ilgisini çekmiş olacak ki İmamoğlu’nu çok sayıda gazeteci takip ediyordu.
Meslektaşlarımız İmamoğlu'nun söylediklerini aktarmaya odaklanadursun, ben ise bir gazeteci olarak Büyükada halkının İBB’nin ve Adalar Belediyesi’nin faaliyetlerini beğenip beğenmediği, Adalar’ın pandemiden nasıl etkilendiği gibi sorulara da yanıt arama derdindeydim.
Ancak, İmamoğlu'nun da atlar nedeniyle protesto edildiğini de paylaşmış olayım.
Bu sebeple İmamoğlu’nu takip etmeye başlamadan önce Adalılar’la konuştum. Yurttaşların büyük bir kısmı “Adalar’da bir belediye olduğunu anladık”, “İBB’nin varlığını gördük” gibi cümleler sarf etti. Faytonların yerine konulan araçların görselliğini beğenmeyenler çoğunluktaydı. Ayrıca nostaljik ve sembolik olarak Adalar’da fayton görmek istediklerini söyleyenler de oldu.
Adalar’ın bir kısmı pandemiye iki yönüyle bakıyor. Bir kısım “pandemi nedeniyle geliş gidişler azaldı, biz de Ada’nın eski günlerdeki sakin haline döndük” derken bir kısmı da ülke dışında olan yakınları için endişeli; “Onlar gelemedi” diyorlar.
Esnaf “turizm biterse kaygısı” taşıyor
Pandeminin en fazla etkilediği kesim ise Ada esnafı. Turist gelmediğini ve çok zor bir üç ay geçirdiğini belirten esnafa İBB Başkanı İmamoğlu’nun Ada’da olduğunu söylediğimde birçoğundan “Bizim dükkâna da gelse” cümlesini duyuyorum.
Bazıları geçmiş dönemde AKP’yi desteklediklerini ve “Bir belediye başkanı olarak İmamoğu’nun Adalar’a gelmesinin bir ilk” olduğunu belirtiyor. Bu sebeple hem şaşkın hem de heyecanlılar. “Bizim dükkânın önünden geçerse dondurma ikram edelim” diyor biri, başka biri de "Belki araçla geçer diye” tahminde buluyor.
Büyükada’da Rum Yetimhanesi
Sahil kısmındaki kısa görüşmelerimin ardından hareket halindeki İmamoğlu ve ekibini yakalamak için gördüğüm ilk araca beni onların yanına götürmesini rica ediyorum. Durdurduğum araçtaki görevli “Sizi yanlarına götürürüz sorun yok; ancak nerede olduklarını biz de bilmiyoruz, siz gelin yine de” diyor.
Adalar'ın sorunları
Büyükada sokaklarını hayatımda ilk kez araçla arşınlama şansını yakaladığım gibi Adalılar’ın sorunlarına da tanık olma halim devam ediyor. Şöyle ki araçta bulunanlardan biri “Uzman doktor bugün gelmiş. Haftada bir gün Kartal Devlet Hastanesi’nden gelen doktora kontrol olacağım. Hastanede doktor var ancak uzman doktor az sayıda” diyor. Bu durumun ne kadar zamandır devam ettiğini sorduğumda ise “Uzun zamandır” yanıtını alıyorum.
Nihayet yıkılmak üzere olan ve acilen onarılması için sivil toplumun hareketini geçtiğini tahmin ettiğim Rum Yetimhanesi’ne varıyor ve İmamoğlu basın ekibine dâhil olabiliyorum. Yalnız bu sefer de “polis” engeli ile karşılaşıyorum hem pandemi hem de yetimhanenin koşulları gereği içeri çok fazla insan alamadıklarını söylüyorlar. Sorun olmadığını, kapıda bekleyebileceğimi, çıkarken birkaç foto alabileceğimi belirtiyorum.
Beklerken, Rum Yetimhanesi'nin her geçen gün daha da kötüye gittiğini ve kent hafızası olarak yerinde ancak acil restorasyona ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Rum Yetimhanesi’nin kapısında seyisleri ile birlikte atlar, yurttaşlar, çocuklar, maskeli bir şekilde İmamoğlu’nu beklerken çocuklardan biri ille de İmamoğlu ile konuşacağını söylüyor. İmamoğlu yetimhaneden çıkıp dışarıya geldiğinde12-13 yaşlarındaki çocuk İmamoğlu’nun yolunu kesiyor.
Çocukların futbol sahası sorunu
“Başkanım orada top sahası var ama biz kullanamıyoruz, onu çözer misiniz?” diyor. Tam o sırada çocuğun babası arıyor. Çocuk dâhil herkes şaşırsa da İmamoğlu çocuğun babası ile konuşmaya başlıyor, hal hatır soruyor. Yandan ise çocuğun sesi duyuluyor “Baba futbol sahasını söyle…” İmamoğlu telefonu kapatıyor, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül’e sorunun çözülmesi için ilgili kurumlarla yazışmalar yapılmasını öneriyor.
Yetimhane’den ayrılan ekibin cami, cemevi programı yoğun yağmur nedeniyle iptal oluyor, gazeteciler de Adalar’dan ayrılıyor. Ben ise İmamoğlu’nun halkla buluştuğu Büyükada Kulübü’ne gidiyorum. Toplantıya, yağmura ve pandemiye rağmen oldukça geniş bir katılım sağlanmış durumda.
İmamoğlu ve Gül soruları yanıtlamak üzere yerlerini alıyor. Yurttaşlardan soru gelecek diye düşünürken önce İBB’nin ilgili birimlerinden müdürler çıkıp tek tek Adalar’da hangi işler yaptıklarını anlatıyorlar.
Söz Adalılar’da
Sonra Adalılar söz alıyor. Kimi önerisini, kimi eleştirisini sunuyor. Bir Adalı, Adalar’a “dışarıdan” gelen insanlara daha vapurdayken bilgilendirici anonslar yapılması gerektiğini, gelen kişinin Adalar’ı bilerek gelmesinin güzel olabileceğini söylüyor mesela.
Başka bir Adalı, “Dışarıdan gelenler plastiklerini bırakıyor, onları çözün. İnsanlar buraya gelsin fakat çöp bırakmadan gitsin” diyor.
Bir faytoncu şöyle anlatıyor sıkıntısını: “Başkanım sizin adaletinize güveniyorum. Ben ve çocuklarım zor durumdayız. Ben atlarıma çok iyi bakıyordum. Şimdi işsiz kaldım, verdiğiniz para yetmedi…”.
Başka bir Adalı ise online bir uygulama ile Adalar’daki tarihi ve önemli yerlerin işaretlenip bu uygulama üzerinden Adalar’da gezmeye gelenlerin kültür turizmi yapabileceğini belirtiyor.
Salondakilerin sözleri bitince, İmamoğlu söz alıyor. Herkesi memnun etmenin imkânsız olduğunu belirtiyor, “Elimizde sihirli değnek yok” diyor. İmamoğlu’nun sözlerini buraya bırakmak benim, verdiği sözleri tutup tutmayacağını takip etmek de sivil toplumun görevi olsun:
“Adalar bizim için özel bir nokta. Gerçekten buradahızlı bir şekilde, korunan kimliğini kazanmış, bundan sonraki değerleri, sesleri dinleyen mekanizmaya kavuşmuş bir durum olsun istiyoruz. Burası pilot bölge olacak. Buradan bize çok ciddi öneriler geldi, arkadaşlarım da not aldı. Ben de takip edeceğim. Hak mahrumiyeti yaşanıyorsa takip edeceğiz. Bu yıl görünüyor ki ne iç ne dış turizm mümkün olacak. Adaların değişim süreci devam edecek.
“İBB’nin Adalar’da yeri olmaz mı? Olacak. Derhal olacak. Acilen istiyorum. Dayanışması olacak, iş üretecek. Adalar halkının belediyemize ulaşması için kurumsal bir koordinasyon sorumlusunun olması şart.
“Adalar özel bir yer, korunması gereken bir yer. Adalar için enstitü gibi bir yer istiyoruz. Adalar İstanbul’un kıymetlisidir. Adalar’ın yanı başındaki devasa binaların yapıldığı ada gibi olsun istemiyoruz.
“Fayton süreci Adalar’da bitti. Bundan sonraki süreçle ilgili nasıl gelişmeler olur bakarız. Şu an bitmiştir. 300 bin lira fayton hakkı ödendi. Her atın parası ödendi. 13 faytonlu birine 3 milyon nakit parası ödendi. 100 milyonun üzerinde para ödedik. Kimseyi mağdur etmedik. Her kuruma da faytoncu ailelerinden çalışan aldık. Süreç bitmedi. Adaletimizden kimse şüphe etmesin. Çok zor koşullarda aldığımızı bilmenizi istiyorum.
“Şu ana kadar iki ilçeye, iki üniversiteye verdik atları. İsteyenler oluyor vermiyoruz, niyetlerini bilmediğimiz için.
“Biz Adalar’ın her noktasında titiziz. Günün sonunda herkesin mutlu olmasına gayret edeceğiz. Bütün bunlara rağmen mutsuz olacak insanlar olabilir. Dinlemekten imtina etmeyiz. Ama herkesi mutlu edecek bir sihirli değneğimiz yok..."
İmamoğlu: İlk 15 gün ücretsiz olacakİBB Başkanı İmamoğlu, dün (19 Haziran 2020, Cuma) Adalar ilçesinde "faytondan elektrikli araçlara geçiş süreci"ni başlatmış, elektrikli araçların deneme çalışmaları için yaptığı başvuruyu ele alan kaymakamlık, İBB şirketi İETT'nin Karayolları Trafik Kanunu'nda istenen belgelerin tamamını sağlamadığını belirterek reddetmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükada'da Atilla Güner'le Akşam Postası'na konuştu. Akülü araçların devreye girmesinin şart olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Biz çevreyi temiz tutmak zorundayız ve bunun elektrikli araç olma durumu var. Şu anda en uygun en hızlı en pratik elde edebileceğimiz araç timi de bu" dedi. Atilla Güner'in, akülü arabaların Adalılar'ın da içine sinmediğini belirtmesi üzerine İmamoğlu, "Şubattan beri pandemi süreciyle baş başayız. Bizim araçlarımız bile iki ay geç geldi yurtdışından. Çin malı. Türkiye'de en fazla kullanılan özellikle büyük golf otellerinde, büyük tesislerde en fazla kullanılmış, denenmiş araç bu. Biz şansa bırakamazdık" dedi. İmamoğlu, araçların ilk 15 gün ücretsiz olacağını da söyledi. |
(EMK)
* Fotoğraflar: İBB Basın, Evrim Kepenek/bianet ve Nadire Mater