Gitme’lere güzellemeler yaparken, zorunlu gitmelerin sürgüne dönüştüğü zaman denkleminde çıkamadım.
Türkiye’de politik tutsaklığı bir şekilde kendi iç dinamiklerinde dönüştürebilmeyi becermiş birisi olarak galiba ben şu sürgün hallerini dönüştüremedim. Günün her sabahında ‘sürgün’ duvarına çarpmaktan kendimi alamıyorum.
Anadolu ve Mezopotamya'nın sokaklarda, hayatın içinde koşturan bir birey iken hayalim güne penceresi ya dağlara, ya da nehirlere bakan bir evde güne ‘merhaba’ demekti.
Ben şimdi yaşadığım güzel kasabamdaki (tardets – sorholus) evimin penceresinin bir anda hem dağlara, hem de nehire baktığını ancak bir yıldan sonra fark edebildim. Bendeki bu boşluğu ancak ve ancak çeperlerinde hayata çoşku ile bakabildiğim insanlar ile kapatabiliyorum. Şimdi sözü onlara vereceğim.
Alaz, 6 yaşında, İstanbul, çocuk aktvist; Dünyada çocuklar için yeni icatlar çıksın bende gidip onları alayım. Dünya da hiç savaş olmasın, kediler ölmesin, köpekler ölmesin, kediler ve köpekler hep yaşasın, benim annemde hep yaşasın.
Ben Hivda, 13 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum, 2025' te ne bekliyorum benim için en önemlisi ailemin ve sevdiklerimin sağlıklı olmasını istiyorum. Şimdi gelelim asıl meseleye 2025' ten ne istiyorum güzel bir lise tutturmak, sağlık, mutluluk, dil öğrenmek, küçük küçük öyküler yazmak, iyi bir eğitim yılı güzel bir sene istiyorum... 2025' ten kendi adıma beklentim bunlar.
Rozerin ben. 18 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum, Üniversite sınavına hazırlanıyorum. O yüzden 2025 yılından isteklerim biraz akademik başarıdan yana.Bu yıl hayatımın geri kalanını etkileyecek bir dönemden geçiyorum.2025 yılı bu yüzden benim için çok önemli ve birazda gergin bir yıl. Hukuk okumanın zorluklarını bilerek bu yola baş koydum ve 2025 yılından bolca başarı diliyorum. Yıllar geçtikçe insanlar ve hayat hakkında daha çok tecrübe kazanıyorum , bu tecrübeler iyi veya kötü bile olsa karakterimi ve bakış açımı geliştirdiği için büyüdüğümü hissediyorum. Yeni yılda birikimlerim sayesinde daha huzurlu, sessiz, sakin ve sevdiklerimle geçen güzel bir yıl diliyorum. Doğru yoldan şaşmayıp, vicdanımla çelişmeyeceğim, ailemin yanımda olduğu , ailemi gururlandırdığım, mutluluğun çok, özlemin az olduğu güzel yıllar benim olsun.
Eylül ben, 18 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum; 2024 benim için pek iyi geçmedi fazlasıyla yorucuydu. Bu yüzden 2025 benim için bir dönüm noktası olabilir diye düşünüyorum.Her yeni yılın kendimizi değiştirip geliştirmemiz için bir fırsat olduğunu düşünüyorum bu yüzden elimden geldiğince bu fırsatı güzel kullanmak istiyorum. 2025 de daha çok ders çalışarak geleceğimi güvence altına almak istiyorum bu sayede hayallerime biraz daha yaklaşmış olacağım. Dünya genelinde ise insanların farklılıklarına rağmen bir arada mutlu yaşayabilecekleri, insanların dediklerinden veya düşüncelerinden yargılanmayacakları, bir çocuğun güvenle büyüyebileceği özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya hayal ediyorum. Kısacası 2025 den beklentim beni yormaması, sağlık, mutluluk, huzur, başarı...
Defne, 23 yaşında, Paris, hukukçu; Yeni yıldan değil, kendimden beklentilerim olacak. Daha az tüketeceğimiz bir yıl olsun.
Merdo, 23 yaşında, Öğrenci, Bayonne; Umarım hayat güzel olur birgün!
Sercan,34 yaşında, Ludwigsburgü, ressam; 2025’te daha çok dayanışma, eşitlik, sanatın ve dostluğun insanları bir araya getirdiği bir dünya diliyorum. Yeniden İstanbul sokaklarında karşılaşmak dileğiyle!
Tuğçe, 32 yaşında, Paris, araştırmacı; Yeni yılın ilk günü gelen gideni aratmasın dedim ama şimdilik gidişat hiç o yönde değil. Hava ezilenden yana döner inşallah, amin... Hele Trump ortamları tam manasıyla torpilledi, sonumuz hayrola...
Zoe, 43, Paris, Mediateur Sosyo- Kulturel; Önce ev sonra güzel bir tatil ve o tatilde karşılaşmayı arzuladığım büyük bir aşk diliyorum.
Neşe, 64 yaşında. On yıla yakındır üç ülkede sürgün. Araştırır, okur yazar, konuşur. 2025’te tüm dünyaya ev olabilecek bir yaşam yaratma hayali var. O da olmazsa kanatlarının çıkması için uğraşacak, hepimiz bindirip daha iyi bir yerlere uçurmak için.
Derya, 45 yaşında, Köln, iktisatçı; Sana maalesef yardımcı olamayacağım, zira bir beklentim yok. Daha çok bende beklentileri olanlardan kendimi azad etmeye çalıṣıyorum. Daha önce aktif üyesi olduĝum bir dernek beklenti içerisinde tekrar çalıṣmalara aktiv katılmamı istiyor. Iki yıl önce bir Ermeni derneği ile beraber 24 Nisan Ermeni soykırımını anmak için Ermenistan'a gittim. Onlar beklenti içerisinde bu yılda onlarla gitmemi istiyor. Kürt Enstitüsü beklenti içerisinde. Toplumsal sorumluluklarımız beklenti içerisinde. Bende hoṣlanan birkaç tip beklenti içerisinde, eski eşim onu tekrar sevmem için beklentide. Benimse tek beklentim, yalnız kalmak.
Senay Eker, emekli öğretmen, siyasetçi, Denizli’de yaşıyor; 1925 umut yılı mı olmalı? Çelişkilerle dolu bir yıl. Yıllarını acıyla geçiren bir anne olarak umuttan hiç vazgeçmedim. Önceliğimi; kimliksiz, sömürülen halklar oluşturuyor. Özgürlük dağlarımdan bayırlara akarken, onurlu bir barış diyorum. Binlerce sürgün, yurduna dönmeli. Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar özgür kalmalı. Kadın ve çocuk cinayetlerine son verilmeli. Doğa korunmalı, yoksul halkın, emekcinin hakları göz ardı edilmemeli. Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı gerçekleşmeli. Savaşlar son bulmalı. Son olarak diyorum ki faşist iktidarın Kürdü yok etme amaçlı yürüttüğü kirli savaşta asker ailelerine ne diğeceğiz? diyen muhalefet başkanına sormalı; Çiçeği burnunda kemiklerine bile ulaşamadığımız oğullarımız ve kızlarımız için biz analara ne diyeceksiniz!
Ben, 2025 yılının patikasında, Alaz’ın ‘kediler köpekler ölmesin’ haykırışlarının hayat bulduğu küçük küçük öyküler okumak istiyorum Hivda’da. Ben Rozi’nin ‘mutluluğun çok, özlemin az olduğu’ bu zaman diliminin bir parçası olmak istiyorum.
Eylül’ün ‘ insanların farklılıklarına rağmen bir arada mutlu yaşayabilecekleri, insanların dediklerinden veya düşüncelerinden yargılanmayacakları, bir çocuğun güvenle büyüyebileceği özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya’ hayali için yeniden onunla İstanbul sokaklarından eylemlerden eylemlere koşmak istiyorum.
Defne’ye kulak vererek Sercan ile bir kez daha İstanbul sokaklarında kaybolmak istiyorum. ‘Hava ezilenden yana döner’mi Tuğçe? Demeden hayallerimiz için yeni projelerde koşturmak istiyorum. Hay Zahidem, başıma ne geldiyse hep büyük aşklardan geldi demeden, senin dileğini Xızır’ın sepetine attığımı belirteyim. Neşe hocam, şu kanatlara bana da yer var mı, hep birlikte bir kez daha Amed’in sokaklarına uçursa ne güzel olur, olur mu dersin bu sene?
Derya sana hemen bilet bakıyorum, galiba senin dileklerini hemen geçekleştirebiliyorum, bu dağların, nehirlerin, ovaların dostluğunda aradığın ‘yalnız kalmak’ beklentini gerçekleştirebiliyoruz. Merdo’nun ‘hayat güzel olur birgün!’ bana birlikte yazabileceğimiz yeni şarkı/türkü/stran heyecanı verdi. Ve ben Senay Ana ile, mutfağında sohbetler etmeyi özledim, giden o muhteşem güzel insanları anarken, birlikte dibi yanmış şu dünya meselelerini konuşmak ve sonra birlikte Muş, Amed ve Koçgirinin dağlarını dolaşmak istiyorum.
Ben ne istiyorum biliyor musunuz, ben 2025 yılında büyük özlemlerin son bulduğu, sürgünlerin, tutsakların, dağbaşılarındakilerin evlerine dönebildikleri bir yıl olsun istiyorum.
Sonra da hepinizi Koçgiri’deki köyümüzde konuk etmek. Derenin kenarındaki odun ateşinin etrafında annemin telaşlı koşturmaları arasında türkülerimiz ve stranlarımız ile güneşi kovalayıp ayın muhteşem güzelliğinde kahkahalarımız ile yeniden çoğalmak istiyorum.
Özür dileyeceklerim de olacaktır elbette!
(EJA/EMK)