Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda bulunan 1/602 nolu Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile 21 kanunda değişiklik yapılacağını hatırlatan Özkan, uygulamayı anti-demokratik bir yaklaşım olarak nitelendirdi.
TBMMnin, tasarı ile kanunları ihlal ederek hazine arazilerini ve arsalarını işgal etmiş kişileri affedeceğini vurgulayan Özkan, tasarıyı yeni bir imar affı tasarısı olarak değerlendirdi; Böylece, yasalara uymak suretiyle arsa alan, inşaat yapan, harç ve vergilerini ödeyen yurttaşlar, enayi durumuna düşürülmektedir yorumunu yaptı.
Tüm duyarlı ve hukukun üstünlüğüne inanan kişi ve kurumların organize biçimde harekete geçmesi ve kamuoyu oluşturması kaçınılmaz bir görevdir diyen Özkan, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Hükümetin programına aykırı
* 31 maddeden ibaret olan bu yasa tasarısı ile tam 21 kanunda değişiklik yapılmaktadır. Hükümetin programına ve genel siyasi söylemlerine aykırı biçimde, hiç bir demokratik tartışma ortamı yaratılmadan, birbirleriyle ilgisi olmayan 21 adet kanunda çok önemli değişikliklerin büyük bir süratle TBMM Komisyonlarından geçmesi son derece üzücü ve anti-demokratik bir yaklaşımdır.
* Örneğin bu tasarıda, hazineye ait taşınmazların satılmasının kolaylaştırılmasından gecekonduların affedilmesine, kıyıların yapılaşmaya açılmasından trafik cezalarının kredi kartları ile ödenmesine ilişkin çok ilginç ve çelişkili hükümler yer almıştır.
* Tasarı Madde 4 ile, 4706 nolu Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun (5). maddesinde altıncı ve yedinci paragraflarla değişiklik yapılmıştır.
* Buna göre; Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça tespit edilecek alanlarda bulunan; 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olan hazineye ait taşınmazlar, öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanuni ve akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. (..) Bu taşınmazların öncelikle imar planları ve imar uygulaması yapılır.
* Bu ne demektir? Kanunları ihlal etmek suretiyle hazine arazilerini ve arsalarını işgal eden, yapı yapan, spekülatif amaçla pazarlayan, kanun tanımaz, fırsatçı ve uyanıkları TBMMnin affetmesidir. 1980'lerden sonra yaklaşık 11 kez uygulanan ve bir kısmı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yeni bir imar affı tasarısıdır. Böylece, yasalara uymak suretiyle arsa alan, inşaat yapan, harç ve vergilarini ödeyen yurttaşlar enayi durumuna düşürülmektedir.
Doğal SİT tescilli arazileri ilanla satılıyor
* Anayasanın 10.maddesindeki kanun önünde eşitlik ilkesine , mülkiyet hakkının kullanılmasının kamu yararına aykırı olamayacağına dair 35. maddesine, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi öngören 23. maddesine, Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağına dair 153/son maddesine, kesinlikle aykırıdır.
* Tasarı madde 5 ile 4706 nolu kanunun (6.) maddesi değiştirilmiştir. Birinci derecede doğal SİT alanlarına yüzde altı oranında yapılaşma imkanı sağlayan bu tasarı yasalaştığı takdirde, Anayasa Mahkemesi yürürlüğün durdurması kararı versin veya vermesin, Türkiye doğal zenginlikleri büyük bir yağmaya uğrayacaktır. Daha şimdiden gazete emlak ilanlarında doğal SİT tescilli arazilerin satışları yer almaktadır.
* Tasarı, Uluslararası Kültür Ve Tabiat Varlıkları Koruma Hukuku ile çelişen hükümlere sahiptir.
* Tasarı 7.madde ile 4706 nolu kanuna (7/a) maddesi eklenmekte ve böylece devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerin kiralanması ile birlikte satışı öngörülmektedir. Anayasa 168'de belirtilen tabii servet ve kaynaklar2 ile 43. madde de düzenlenen kıyılar, satış işlemine konu olamaz. Bu hüküm, Anayasaya aykırıdır.
* Tasarı 8.madde ile 4706 no lu kanuna getirilen (Ek:Geçici Madde 5) ile yine devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde izinsiz olarak yapılan tesis ve inşaatlara af getirilmektedir.
* Anayasaya ve evvelce Kıyı Kanunu ile ilgili yapılan benzer değişiklik yasalarını iptal eden Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırıdır.
* Tasarı 18.madde ile 2644 nolu Tapu Kanununun 35.maddesinde, yabancı uyruklu kişi ve şirketlere Türkiye'nin her yerinde taşınmaz mal alımı hakkı verilmiştir. (Tasarının 35.maddesi ile Köy Kanunu ve Tapu Kanunu 36.maddeleri yürürlükten kaldırılmaktadır) 30 hektardan fazla bir alanın satışı, mütekabiliyet ilkesi ve Bakanlar Kurulu Kararı koşullarına tabidir. Ancak, maddenin son fıkrası ile, yabancı şirket ve kişilerin lehine, taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmesi halinde karşılıklılık aranmayacağı, belirtilmiştir. Oysa sınırlı ayni haklar (irtifak /intifa /taşınmaz rehni/ipotek hakları) özellikle 49 ve 99 yıl için verildiğinde mülkiyet hakkı ile aynı sonuçları doğurmaktadır. Bu bakımdan, sınırlı ayni haklarda da karşılıklılık ilkesi koşulunu koymakta kamu yararı vardır.
Yasaları hiçe sayanlara af geliyor
* Tasarı Madde 19 ile 6664 sayılı Taş Ocakları Hakkında (.) kanunun 1. maddesinde yapılan değişiklikle, orman sınırları içinde bulunanlar da dahil olmak üzere ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde Maliye Bakanlığından alınacak izinle taş, çakıl, kum ve toprak ocaklarının açılması ve belediye ile Özel İdareler tarafından üçüncü kişilere ihale edilmesi hükme bağlanmıştır.
* Bugün, ormanlarımızda ve biyolojik zenginliklere sahip kıyı ve doğal alanlarda en büyük çevre tahribatını anılan taş/kum ocakları yapmaktadır. Bu madde, Anayasanın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını düzenleyen 56. maddesine ve uluslararası çevre ve orman koruma sözleşmelerine aykırıdır.
* Tasarı Madde 30 ile 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa eklenen (Geçici Madde 7) ile turizm yatırımı yapmak amacıyla kendilerine tahsis edilen kamu arazilerinde ilgili bakanlıkların iznine tabi olan işlemleri izinsiz olarak gerçekleştiren yatırımcı şirketler ve kişilerle, proje maliyetinin yüzde 3'ü ödenerek yeniden sözleşme yapılması ve açılan davalardan vazgeçilmesi, öngörülmüştür. Kısacası, yasaları hiçe sayarak teşvik kredilerini kötü amaçla kullanan veya kaçak inşaat yapan açıkgözlere af gelmektedir. Anayasaya aykırıdır.
*Sonuç olarak, böylesine Anayasa ihlallerini içeren ve doğal kaynaklarımızı yağmaya açan veya yağmacıları ödüllendiren bir taslak karşısında tüm duyarlı ve hukukun üstünlüğüne inanan kişi ve kurumların organize biçimde harekete geçmesi ve kamuoyu oluşturması kaçınılmaz bir görevdir. (NÖ/BB)