İzmir'deki Gümüşpala Polis Merkezi'nde ateşli silahla vurulup ölen Abdurrahman Sözen için, silahın sahibi polis, Sözen'in nezarethanedeki parmaklıklar arasından elini uzatıp belindeki silahı aldığını ve kendini vurduğunu iddia ediyor.
bianet'in edindiği bilgilere göre, polis merkezinin yetkilileri, nezarethaneyi gören kameranın kayıtlarını sorunca, "Kayıt yapmıyoruz, yalnızca izliyoruz" dedi.
Hani kameralar kayıt yapacaktı?
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, yaklaşık bir ay önce, "polis merkezlerinin hepsinde bütün alanlar için kamera bulunacağını, bu kayıtların hem işkence/kötü muamele iddialarında gerçeği göstereceğini hem de polisi şaibe altında kalmaktan kurtaracağını" söylemişti.
Atalay, bu uygulama için "Polisin tutum ve davranışının da değiştiğini göreceksiniz. Gözaltına almalar polis merkezlerinde olduğu için, oraya geldiği andan çıkana kadar kayıt altında olmasını istiyoruz" demişti.
İki yılda polis merkezlerinde 13 ölüm
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) raporuna göre, polisin yetkilerini artıran yasa değişikliğinin (PVSK) hayata geçtiği Haziran 2007'den Haziran 2009'a kadar, son iki yılda polis şiddetiyle veya polis gözetimi altında ölen 53 kişiden 13'ü gözaltı merkezlerindeydi. 416 işkence vakasının 109'uysa yine gözaltı merkezlerinde gerçekleşti.
Kamera kayıtları en önemli kanıt
Kamera kayıtları, kişilerin özgürlüklerinden alıkondukları mekanlarda gerçekleşen işkence ve yaşam hakkı ihlallerinin saptanmasındaki en önemli kanıt.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de, 2008 sonunda Türkiye'deki polis şiddetiyle ilgili hazırladığı raporda bu konuya dikkat çekmişti.
Kamera kayıtlarını koruyun: "Polis karakollarının her yerindeki video ve ses kayıtlarının sürekli çalışıyor olması garanti altına alınmalı. Bu kayıtlarla oynanmamalı, silinmemeli ve savcılığa teslim edilmeli."
Kamera var, kayıt yok
Avukat Eren Keskin'e göre, Sözen'in ölümünde de olduğu gibi, kamera bulunması yetmiyor. Keskin, merkezin bütün alanlarının görüntülenmesi, kameraların çalışır durumda olduğunun sürekli olarak kontrol edilmesi, bu sistemdeki sorun olması halinde, merkezin yetkililerinin sorumlu tutulması gerektiğini vurguluyor.
Çeber, Kükçe, Okey... Hiçbirinde kamera kaydı yok
İşkence sonucu ölen Engin Çeber ve Mustafa Kükçe ve polis merkezinde silahla öldürülen Nijeryalı sığınmacı Festus (Fastos) Okey vakalarının hiçbirinde, olayın kendisiyle ilgili kamera kayıtları yok. Polisin açıklamalarıysa, ya sistemin bozuk olduğu ya da o bölgenin görüntülerinin kaydedilmediği.
Aile uluslararası standartta otopsi istiyor
Ailesi, Sözen'in cesedinde Minnesota Protokolü'ne uygun bir otopsinin yapılmasını istiyor. Minnesota Protokolü, ölülere işkence yapılıp yapılmadığının saptanmasında kullanılan uluslararası otopsi standartlarını belirliyor.
Olayda kuşku uyandıran noktalardan biri de, parmaklıkların aralığının Sözen'in silah tutar haldeki elinin geçmesine izin vermeyecek genişlikte olduğuna dair iddia.
Her durumda devlet sorumlu
Sözen kendini öldürmüş olsa da olmasa da devletin bu konuda sorumluluğu var. Özgürlüğünden alıkoyduğu kişilerin -başta yaşam hakkı olmak üzere- haklarının korunması devletlerin yükümlülükleri arasında. (TK)