Bundan üç hafta evveli yılbaşının geldiğini Eminönü Şark Hana gittiğimde toptancı hareketliliğinden anlamış, dükkanlara girip çıkan "kuş sesli alarmlı saat", "ışıklı kalem", "yazılı kupa"lardan beş yüzer beş yüzer sipariş veren insanları görünce yılbaşının yaklaştığını hatırlamıştım.
O gün orada bıraktığım yılbaşı heyecanını büroda geçirdiğim günler boyunca unuttum açıkçası.
Havanın bir türlü soğumadığı, kışın bir türlü gelmediği bu küresel ısınmadan nasibini almış yılbaşını unutmak işten değildi zaten. Sonra havanın soğumasından, İstiklal Caddesi'nin ışıklanmasından hatırladığım yılbaşı için "acaba oralar nasıldır" diye düşünüp attım kendimi Nişantaşı'na...
Harbiye girişinden itibaren Abdi İpekçi 'ye kadar uzanan Nişantaşı'na yılbaşı o kadar renksiz o kadar uzaktı ki, "bu yılbaşı hiçbir yere uğramamış" dedim kendi kendime.
Dalgın dalgın yürürken, bir anda ATV'nin "yılbaşı dileklerinizi buraya söyleyin" mesajına çarpıverdim.
Başımı kaldırdığımda, Ciner Sokağı 'nın başında duruyordum...
Medya bize sponsor olsana
"İstanbul insanı şaşırtan bir kent... İnsanın karşısına bir bin bir çeşit şey çıkartıyor" derken bu son gördüğüme gerçekten inanamadım. "Yılbaşı sponsorlu sokaklar..."
Nişantaşı'nın bir sokağına Ciner sponsor olmuş ya, paralel sokağını "Doğan Grubu" kapmış... Medyadaki kıran kırana rekabet buraya da sıçrarken, Doğan Medya grubu kendi tekelindeki sokağı camlı tanıtımların içindeki dergileriyle süsleyip Sabah grubuna fark atmış...
İkisinin bir altında "Burn" içeceklerinin sokağı var. Bu sokakların ışıklandırması, çam ağaçları bu firmaların boynunun borcu... Bonus Card ve Shop and Miles bu yarışa, Abdi İpekçi Heykeli önüne dikilen heyula yılbaşı ağacı ve yeşil-mavi toplu süslemelerle katılıyor.
Ama asıl sürpriz Ford stantında. Burada yılbaşı çekilişinde verilecek bir Clio bekliyor çünkü Nişantaşılıları.
Günleri değil saniyeleri bile sayıyoruz
Burn sokağı girişindeki tabelada, 4 gün, 4 saat, 12 dakika, 40 saniye kalıyor. Ben boş boş bu neyin zamanlaması diye bakarken, tabelanın altında bekleyen öğrenciler "4 gün kalmış" diye bir ağızdan bağırıyor.
Ben olaya vakıf olamamanın bönlüğü içinde, "haaa bu yılbaşına ne kadar kaldığını gösteriyor" diye aydınlanıyorum...
O sokağın çıkışında ise, Aygaz tüplerinden oluşan yılbaşı ağacı bekliyor beni...
Nişantaşı'nda eğlenceli yılbaşı yokmuş diye haksızlık ettiğimin farkına vararak ayrıldığım semtten aklımda bir tek şey kalıyor, "yılbaşımıza sponsor olsana" diyecek başka semtlerin ihtimali... (AÖ/EÜ)