İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırılar, kritik sivil altyapı ve kamu hizmetlerini büyük ölçüde tahrip etti. Tahribat, on binlerce Lübnanlının evlerine dönmesini engelliyor.
İsrail ile Hizbullah arasında 27 Kasım 2024’te ateşkes ilan edilmişti. Ancak buna rağmen İsrail, Lübnan’a Ekim 2023’te başlattığı saldırılarına halen devam ediyor.

İsrail’in ateşkesle imtihanı: Lübnan’da işgal ve saldırılar sürüyor
Bir milyon insan yerinden edildi
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporuna göre, İsrail’in Lübnan’a Aralık 2024’e kadar düzenlediği saldırılar 4 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine ve en az bir milyon insanın yerinden edilmesine neden oldu.
Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı'na (UNDP) göre Lübnan genelinde on binlerce konut, işyeri ve tarımsal işletme zarar gördü. Hasarın büyük bir kısmı İsrail ordusunun nüfusun yoğun olduğu bölgelerde patlayıcı silahlar kullanmasından kaynaklandı.
Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana, İsrail saldırıları Lübnan'da en az 57 kişiyi öldürdü. Bunlardan en az 26'sının İsrail ordusu tarafından işgal altında tutulan köylerine dönmeye çalışan kişiler olduğu bildirildi.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre 5 Şubat itibarıyla ülkede yaklaşık yüz bin kişi son çatışmalar nedeniyle yerinden edilmiş durumda.

Kasıtlı olarak altyapı yok edildi
HRW Lübnan araştırmacısı Ramzi Kaiss, İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef alırken patlayıcı silahlar kullanmasının yerinden edilmiş insanların evlerine dönmesini imkansız hale getirdiğini söyledi:
İsrail'in sivillere ait evleri ve altyapıyı kasıtlı olarak yıkması ve nüfusun yoğun olduğu bölgelerde patlayıcı silahlar kullanması, birçok bölge sakininin köylerine ve evlerine dönmesini imkânsız hale getiriyor. Yerinden edilmiş insanların evleri hala orada olsa bile su, elektrik, telekomünikasyon veya sağlık altyapısı yokken nasıl geri dönebilirler?

Savaşın yarattığı yıkım
Kasım ve Aralık 2024'te Beyrut'un güney banliyölerini ve Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye ve Sur şehirlerini ziyaret eden HRW heyeti 12 bölge sakiniyle görüştü.
HRW’ye konuşan bölge sakini Sadık “Son üç gündür burada yiyecek bir şey bulamıyoruz. Mağazalar ve lokantalar gitti, bankalar gitti, gıda mağazalarının hepsi gitti, tüm eczaneler gitti” dedi:
Nebatiye’deki bir ilk müdahale görevlisi ise “Artık kimse geri dönemez, nerede kalacaklar?” dedi.
İsrail'in 12 Ekim'de düzenlediği hava saldırısında vurulan Nabatiye'nin eski çarşısındaki bir dükkân sahibi “Burada ekonomik hayatın yeniden başlaması için en az 4-5 yıla ihtiyaç var” dedi.

Savaş bölge halkını susuz bıraktı
Güney Lübnan Su Kurumu'nda çalışan iki teknisyen, İsrail'in 18 Kasım'da Sur'da bir su filtreleme ve pompalama istasyonuna düzenlediği saldırının şehir ve çevresindeki yaklaşık 72 bin kişinin suya erişimini kesintiye uğrattığını söyledi.
Kurumun denetim şefi Kassem Khalifeh “Tüm Sur'un suya erişimi kesildi. Uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde kamyonlarla su taşımak zorunda kaldık" şeklinde konuştu.
25 Aralık’ta su şebekesinde yapılan geçici düzenlemelerle Sur halkı tekrar suya erişebildi. Ancak Khalifeh, Sur ve çevre bölgelerdeki insanlar için ana su kaynağı olan su istasyonunun “sıfırdan yeniden inşa edilmesi gerektiğini” söyledi.
İsrail’in patlayıcı silahlarla yaptığı saldırılar hem Beyrut’un güneyi hem de Nebatiye’de okulları kullanılamaz hale getirdi.
Güney Beyrut'taki Lycée de la Finesse okulunun müdürü Ali Awada, savaş sonrası yeniden yapılanma çabalarında, savaşta hasar gören okulların rehabilitasyonuna, yeni okul ekipmanlarının satın alınmasına ve savaştan etkilenen ailelere okul harçları için mali destek sağlanmasına da öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.
(EC)