Demokratik Anayasa Hareketi Girişimi'nin (DAHG) 23-24 Nisan'da Ankara'daki Vedat Dalokay Sosyal Tesisleri Konferans Salonu'nda yapılan "Demokratik Anayasa Kurultayı"nda, yeni anayasanın temel ilkeleri ile anayasanın yapılış yöntemi tartışıldı.
Yeni anayasanın yapılış yöntemi konusunda şu yaklaşımlar benimsendi:
* Seçim barajının olmadığı koşullarda dahi seçilecek bir parlamentonun, salt siyasetçilerin onayıyla yapacağı bir anayasanın meşru olmayacağı ortadayken, yüzde 10 seçim barajıyla oluşmuş bir meclisin yapacağı anayasanın ciddi bir meşruiyet sorunu vardır.
* Bu meşruiyet sorununu aşmanın en etkin yolu, görevi tamamen yeni bir anayasa yapmakla sınırlı, hiçbir baraj sisteminin uygulanmadığı seçimle oluşacak bir kurucu meclisin oluşmasıdır.
* Bu sürecin etkili bir şekilde hayata geçebilmesi için TBMM, başta Terörle Mücadele Yasası ve TCK olmak üzere, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracak yasal düzenlemeleri yapmalı.
"İnsanlık suçu olan lokavt yasaklanmalı"
Yeni anayasanın temel ilkeleri konusundaki görüşler de şöyle sıralandı:
* Yeni Anayasa, yaşamın tüm alanlarını düzenleyen müdahaleci ve dolayısıyla, temel hak ve özgürlükleri sınırlayan bir metin olmamalı. Değişime açık olmalı.
* Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kabul ettiği temel hak ve özgürlüklere aykırı hiçbir hüküm içermemeli.
* Vatandaşlık, "Anayasal vatandaşlık" olarak tanımlamalı, "Türk milleti" veya "Türklük" gibi herhangi bir ırka veya etnik gruba gönderme yapılmamalı.
* "Atatürk İlke ve İnkılâpları" veya "Atatürkçülük" gibi herhangi bir ideolojiyi koruma amaçlı dayatıcı hükümler içermemeli.
* Dil, ırk, etnik köken, her türlü düşünce, toplumsal köken, dini inanç, cinsiyet, yaş, medeni hal, cinsel yönelim, cinsel kimlik, fiziksel veya zihinsel engellilik ve benzeri farklılıklara dayalı her türlü ayırımcılığı yasaklamalı ve bu ayrımcılıklara karşı vatandaşları eşit ve etkili şekillerde korumalı.
* Emekçilerin örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakları önündeki engelleri kaldırmalı. Çalışma hakkı anayasal güvenceye kavuşturmalı ve bir insanlık suçu olan lokavt yasaklanmalı.
* Vicdani ret, eğitim, sağlık ve asgari geçim haklarına açıkça yer vermeli ve bu hakları güvence altına almalı.
* Anadilde eğitim ve anadili öğrenme hakkını açıkça tanımalı ve yerel yönetimlere Türkçeden başka anadillerde hizmet sunma imkânını vermeli.
* Yerinden yönetimin gerçekleştirilmesine, birkaç ilin birleştirilerek bölge yönetimlerinin kurulabilmesine ve buralara kendi iç işleyişlerinde özerklik tanınmasına (demokratik özerklik) imkân vermeli.
* Yürütme-yasama-yargı organları halk tarafından seçilmeli ve gerektiğinde geri çağrılması güvence altına alınmalı. (AS)