Bu nedenle, "Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı" (bknz.Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi'nin değerlendirmesi) son derece önemli kabul edilmelidir. Uzun yıllar neredeyse tamamen Adalet Bakanlığı'na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile İçişleri Bakanlığı'na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı'na "terkedilmiş" olan infaz rejimi; genelge, protokol, yönetmelik vb. idari düzenlemeler ile ayakta tutulmaya çalışılmıştır.
İşlemeyen sistem: İnfaz Hakimlikleri ve İnfaz İzleme Kurulları
Bugün artık tartışılan, infaz konusunda bir "temel yasa" hazırlanması ihtiyacı değil, bu yasanın getireceği infaz sisteminin niteliğidir.
Her ne kadar 16.05.2001 tarih ve 4675 sayılı kanun hükümleri ile İnfazın "Hakim Denetimine" alınması amaçlanarak İnfaz Hakimlikleri kurulmuş ve 14.06.2001 tarih ve 4681 sayılı kanunla "İnfaz İzleme Kurulları" oluşturulmuş ise de ortada denetlenecek veya izlenecek bir sistem yerine binlerce münferit idari uygulama bulunduğu için herhangi bir başarı elde edilememiştir.
İnfaz İzleme Kurulları'nın bugüne kadar kamuoyuna yansımış tek bir ciddi inceleme veya değerlendirmesi bulunmazken, İnfaz Hakimlikleri de "dosya üzerinden" yaptıkları incelemelerle yetinmişlerdir.
Hakimlikler, "matbu" karar örneklerindeki boşluklara tutuklu ve hükümlülerin isimlerinin yazıldığı "talebin reddine" kararları dışında varlık gösterememişlerdir.
Şikayetçi tutuklu ve hükümlülere "adil bir olay incelemesi" sağlamak yerine; sosyal, dini ve siyasal nasihatlerde bulunan bazı infaz hakimliği kararları endişe uyandırıcıdır. (1)
Dahası, İnfaz Hakimi olarak tayin edilen Asliye Ceza hakimlerinin tutuklu veya hükümlüler tarafından yapılan şikayetlerde "kimin şikayetçi kimin sanık olduğunu" dahi ayırt edemedikleri görülmektedir. (2)
Temel infaz ilkelerini belirleyen bir kanun yürürlüğe girmeden önce, ne infaz izleme kurullarının, ne de infaz hakimliklerinin amaca elverişli çalışabileceği düşünülmelidir.
Bu hakimlik ve kurulların oluşturulma biçimlerinden, görev ve yetki tanımlarından kaynaklı önemli yapısal sorunlar ancak bu aşamadan sonra ortaya çıkacaktır.
İnfaz ve "reform"
Geçen dört yıl içinde Adalet Bakanlığı'nın ve hükümetin infaz konusunda en çok vurgu yaptığı kavram "Reform" olmuştur. Bunun, hukuki, idari ve mimari yönleri bulunduğu anlaşılmaktadır.
Cezaevlerinde mimari "reform"; hukuksal reformu öncelemiş ve elde bulunan 45 adet E tipi, 22 adet M tipi, 5 adet H tipi, l adet kapalı (BTOİC) cezaevinin tamamı tadilat ihaleleri ile hücre sistemine dönüştürülmüştür.
Ankara Sincan (2 Adet), Kocaeli Kandıra, Tekirdağ (2 Adet), Edirne, Bolu, İzmir Kırıklar (2 Adet), Adana F Tipi Kapalı Cezaevleri (toplam 10 adet faal) ise tamamen hücre sistemine göre inşa edilmişler ve 19 Aralık 2000 tarihinden itibaren henüz tamamlanmaları bile beklenmeden aşamalı olarak açılmışlardır.
Bakanlık, işyurtları ve zorunlu çalışma temelinde yeni tip (L) kapalı cezaevleri inşa edeceğini belirtmektedir.
Ölü doğmaya mahkum yasa
Temel infaz uygulamasını ve denetimini düzenleyecek bir yasa tasarısı;
* Ülkemizde cezaevi koşulları, kolluk müdahaleleri veya bu koşul ve müdahalelerin protesto edilmesi eylemleri nedeniyle 19 Aralık 2000 tarihinden bu yana 110 kişinin yaşamını yitirdiğini,
* F Tipi Cezaevlerinde uygulanan tecrite dayalı modeli protesto etmek amacıyla sürdürülen "açlık grevi-ölüm orucu" eylemlerinin devam ettiğini,
* Sözü edilen süre içerisinde yüzlerce insanın ağır bir biçimde yaralandığını, sakatlandığını veya kalıcı hastalıklara yakalandığını,
Göz ardı edecek ise ölü doğmaya mahkumdur.
Tasarı görüş alınmadan yasalaştırılmamalı
Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı, başta tutuklu ve hükümlüler ile onların aileleri, her derece ve görevdeki infaz personeli, hukukçular, hekimler, mimarlar, insan hakları savunucuları ve genel olarak kamuoyu değerlendirmesi oluşturulmadan yasalaştırılmamalıdır.
Bu güne kadar uygulanan "biz çıkarttık oldu" yöntemi, bir çok tali uygulamayı etkileyecek olan temel kanunların yürürlüğe sokulmasında son derece sakıncalı ve faydasızdır.
Yasalar ancak, toplumsal meşruiyetleri ölçüsünde nefes alırlar ve kendisinden yasaya uyması beklenen kişilerin kitlesel halde karşı çıktıkları yasaların ayakta kalabildikleri görülmemiştir. (SK/YS)
***
(1) Ankara İnfaz Hakimliği 2001/15-30
(2) "...Ankara 1 nolu F tipi cezaevinde tutuklu sanıklar Cem Şat ve arkadaşlarının Cezaevi Müdürlüğü hakkındaki itirazlarının REDDİNE...' (Kaynak: T.C Ankara 1 Nolu İnfaz Hakimliği Esas No: 2001/39 Karar No:2001/17).
"...Ankara 1 Nolu F Tipi Cezaevi Müdürlüğü 07.08.2001 gün ve 2001/2-1286 sayılı sanıklar H. Gökhan Mehmet ve 154 arkadaşının Ankara 1 Nolu F Tipi Cezaevi Müdürlüğü aleyhindeki şikayet dilekçeleri mahkememize gelmekle dosya ve ekleri tetkik edildi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanıklar H.Gökhan Mehmet ve 154 arkadaşının Ankara 1 Nolu F Tipi Cezaevi Müdürlüğü hakkındaki şikayette bulunma talepleri usul ve yasaya uygun görülmediğinden sanıkların bu taleplerinin REDDİNE..." (Kaynak: Ankara 2 Nolu İnfaz Mahkemesi Esas No:2001/34 Karar No:2001/17).