Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen), iktidarın sanat üzerinde uyguladığı sansür ve baskılara karşı basın açıklaması yaptı. Açıklamaya filmleri sansürlenen yönetmenler Aydın Orak, Kazım Öz ve Çayan Demirel de katıldı.
Orak: Devlet arşivini açsaydı, adını jenerikte geçirirdik
1992'de Cizre'de Kanlı Newroz'u anlatan Orak'ın yönettiği "Bir Başkaldırı Destanı: Bêrîvan" filmi geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü tarafından "eser işletme belgesi" verilmediği için gösterime giremedi.
Toplantıya katılan Orak, bakanlığın gönderdiği gerekçeli kararda filmin anaysanın temel ilkelerine aykırı olarak "tarihi çarpıttığı", "PKK propagandası yaptığı" suçlamasıyla yasaklandığını belirtti.
"Ben film çekerken anayasanın temel ilkelerini mi okuyacağım. Film Cizre'de çekilen gerçek görüntülerden oluşuyor. Tek bir kurmaca görüntü yok. Ayrıca kuruldan biri filme Roj TV desteğinin de kararda etkili olduğunu söyledi. Devlet arşivlerini açsaydı, görüntüleri verseydi, o zaman biz de jenerikte adını geçirirdik"
Demirel: Dersim'de katliam kabul ediliyor; filmi yasak
Yönetmen Demirel, Dersim '38 filmi nedeniyle üç yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı ile davalık olduğunu söyledi.
"Hükümet siyaset malzemesi yapıp 'Dersim'de katliam olmuştur' diyor ama bunu anlatan film yasaklıyor. Dersim'de 50 bin kişi öldürülmüştür ve bu bir soykırımdır. Ben devletin kavramlarıyla konuşmak zorunda değilim"
"Ah" isimli ilk kısa filmi yasaklanan, Bahoz filminin yönetmeni Öz, 19 yıl önce Cizre'de yaşananlar bugün Bismil'de yaşanıyor. Berivan filmi de bunu anlatıyordu" dedi.
"Dileğimiz demokratik bir ülkede sanat üretmek"
Sine-sen yaptığı açıklamada, "iktidarların özgürlükleri kısıtlamaktan, sansürden, baskı ve dayatmalardan vazgeçmelidir" dedi.
Açıklamada, AKM ve Emek sinemasının sermayeye sunulduğu, karikatür, tiyatro oyunu, konser, dvd'ler, sinema filmleri, belgesellerin yasaklandığı, dizi senaryolarına müdahale edildiği, sanat eserleri için biçimsiz sıfatların kullanıldığı bir dönemden geçildiği belirtildi.
"Kimliğini geç gösteren arkadaşımız İlyas Salman alkollü olduğu gerekçesiyle, hak arayan arkadaşımız Peker Açıkalın, polisin baskı ve şiddetine maruz kalıyor. Dileğimiz demokratik, eşitlikçi bir ülkede sanat üretmek ve paylaşmaktır." (NV/EÖ)