Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e yolladığı mektupta, hükümlülerin "suç örgütü yönettiği" takdirde görüşlerinin kısıtlanması maddesini de içeren yasa teklifinin, mahkumların haklarını ihlal tehlikesi taşıdığını belirtti.
"Hükümetin açıklamaları, tasarının cezaevindeki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve diğerleriyle görüşmesini engellemeyi amaçladığını gösteriyor."
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun, tutuklu ve hükümlülerin, ağır hasta olan yakınlarını ziyaret edebilmeleri ve ziyaretçileriyle yapacakları görüşmelere ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifini 10 Ocak'ta "tali komisyon" sıfatıyla kabul etmesinin ardından Adalet Komisyonu da teklifi 11 Ocak'ta onaylamıştı. Teklif, Genel Kurul'a götürülecek.
Komisyon üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da konuyla ilgili "tecrit kurumsallaştırılmaya çalışılıyor" yorumunu yapmıştı.
5275 Sayılı Kanun'da değişiklik öngören 2/241 esas numaralı teklifi eleştiren Af Örgütü, "tasarıdaki değişiklikler bir mahkumun avukata erişiminin ne zaman engellenebileceğini tanımlıyor" açıklamasını yaptı.
Değişiklikler, hüküm giymiş bir mahkumun avukatları da dahil olmak üzere, görüştüğü insanlar üzerinden bir suç örgütüne direktifler verdiğine dair somut kanıtlar olması durumunda, mahkumların o kişilerle görüşmesi, savcı tarafından yapılacak bir başvurunun ardından hakimin vereceği kararla engellenebileceğini belirtiyor.
Teklif, görüşmelere konacak yasağın mecburi bir şekilde altı aya kadar uzamasına izin veriyor ama temyize gitme hakkı mevcut.
Avukatı ile görüşme yasağı sırasında mahkumlar, baro tarafından atanacak bir adli yardım avukatından, bir görevlinin nezaretinde yasal yardım talep edebilir.
"Keyfi olarak uygulanabilir"
Uluslararası Af Örgütü bu değişikliklerin onaylanması halinde, keyfi olarak uygulanmasından ve yürürlükte olan bir temyizden bağımsız, mahkumların avukatlarına ve ailelerine erişim hakkını ihlal edeceğinden endişe duyuyor.
"Değişiklikler, avukatlar ve yakınlarına erişime yönelik yasağın keyfi olarak uygulanmasına karşı yeterli tedbir içermiyor."
Af Örgütü, Öcalan'a arka arkaya avukatlarıyla ve ailesiyle görüşme şansının verilmemesi konusundaki endişelerini de vurguladı. Açıklamada, Öcalan'a ziyaretin zaten hava koşulları ve ulaşım araçlarının uygun olmaması nedeniyle birçok kez engellendiği ifade edildi.
"Geçmişte Öcalan'ın kötü muameleye maruz kaldığı iddiaları avukatlarınca dillendirilmişti. Yasal temsilcilere erişimine yönelik herhangi bir yasak, ciddi bir şekilde ileride böylesi bir konuda şikayette bulunma yetisini de kısıtlar."
"Yürürlükteki uygulamalar da endişe verici"
Af Örgütü, yürürlükte olan yasalar uyarınca da mahkumların haklarının ihlal edildiğini, cezaların keyfi olarak uygulandığını ve cezaların uygulanmasında temyizin etkili olmadığı konusunda uzun süredir endişelere sahip olduklarını yazdı.
"Mahkumların haftada 10 saat birbiriyle sosyalleşmesine izin veren düzenlemeler yüksek güvenlikli cezaevlerinde rutin olarak uygulanmıyor, bu da hücre hapsine ve küçük grupların kendini izole etmesine yol açıyor. Mahkumların bu tarz cezaları temyize götürme hakkı olmasına rağmen temyiz mekanizmaları etkili bir şekilde işlemiyor."
"Cezaevinde eğer yeterli tedaviyi alamıyorsa mahkumların hastane dışında tıbbi tedavi almasına izin veren hükümler rutin olarak uygulanmıyor ve bu durum mahkumların yeterli tedavi alma hakkını ihlal ediyor." (AS)