bianet/IPS iletişim Vakfı 22 Aralık (dün), Medya Sahipliği İzleme (Media Ownership Monitor - MOM) Projesi güncel çıktılarını yayımlamasının ardından Türkiye'de medya sahipliği: Politik ve ekonomik ilişkiler, veriler ve şeffaflık" isimli bir webinar düzenledi.
Düzenenlenen webinarda MOM Türkiye projesi bulgularının referansıyla, City University of New York, College of Staten Island'da Medya Kültürü ve Graduate Center'da Ortadoğu Çalışmaları'nda öğretim üyesi Bilge Yeşil'le Türkiye'de medya sahipliğinin genel durumu hakkında kısa bir değerlendirme yapıldı.
Türkiye'de medya sahipliği: Politik ve ekonomik ilişkiler, veriler ve şeffaflık - 22 Aralık 2021
MOM Türkiye güncellemelerine ulaşmak için tıklayın
IPS İletişim Vakfı - MOM Türkiye Araştırmacısı Sinem Aydınlı'nın kolaylaştırıcılığında gerçekleşen webinarda, Bilge Yeşil, AKP öncesi dönemdeki medya-iktidar ilişkilerini özetleyerek başladığı konuşmasında AKP dönemindeki medya çoğulculuğu önündeki engellere değindi.
Tıklayın - Türkiye'de medya: Verilerle sahipler, bulgularla şeffaflık ve yoğunlaşma
Yeşil, 1980'lerdeki neoliberalleşme dalgası, kontrolsüz özelleştirme süreci, 1990'larda Özal dönemi kararları gibi mihenk taşlarının Türkiye'de medya sahiplik yapısında belirleyici olduğuna, aynı dönem Uzanlar ve Doğan gibi aktörlerin de medya sahnesinde yer almaya başlamalarıyla gelinen noktaya değindi.
AKP öncesi siyasi atmosferin devletçi ve neoliberal politikaları olmasının medya sahipliğine yansıyan etkileri ve Kürt Medyası'nın yaşadığı baskılar, medya sahiplerinin farklı güç odaklarını memnun etmeye çalışmaları gibi konular da webinar'da not düşüldü.
AKP dönemine gelindiğinde, 2000lerin başında TMSF'nin güçlenmesi ve AKP tarafından kullanıldığı, vergi cezaları (örneğin 2009'da Doğan Medya'ya verilen vergi cezası), yasal yollarla verilen cezalandırmalar, basın kanunu, terörle mücadele kanunu kullanılarak Kürt medyasına yönelik cezalar ve son dönemde eleştirel medyayı hedef alan RTÜK ve BİK cezalarına da değinildi.
Aydınlı, projenin önceki dönemlerindeki çıktılarından ve ortak bulgulardan bahsederek, MOM projesinin medyada çoğulculuğu sağlamak için ortak stratejiler geliştirmeye nasıl bir katkısı olacağının birlikte düşünülmesine çağrı yaptı.
Yeşil, çoğulcu bir medya ortamının sağlanması için sahiplik yapısında yeni yasal düzenlemelere gidilebileceği, çevrimiçi platformlar için üyelik sistemlerinin geliştirilebileceği, sendikaların güçlendirilebileceği gibi önerilerde bulundu.
MOM'un ÇağrısıMOM Türkiye güncellemeye ve teyitli düzeltmelere açık, medya sahipliği alanında bilgilendirici, Türkçe ve İngilizce yayımlanan bir veritabanı ve interaktif bir izleme mekanizması. Bu nedenle, MOM Türkiye olarak medya çalışanlarına, akademisyenlere, gazetecilere ve tüm kamuya bir çağrıda bulunuyor, kullanıcıları MOM veritabanını kuvvetlendirmek için birlikte çalışmaya davet ediyoruz. MOM ekibi [email protected] adresinde. Medya Sahipliği İzleme projesi (Media Ownership Monitor - MOM) dünyanın her yerinde basın özgürlüğü, bilgi ve haber alma hakkını savunmaya çalışan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün (RSF) Almanya kanadı Reporter Ohne Grenzen tarafından tasarlandı. MOM Federal Almanya Ekonomik Dayanışma ve Gelişme Bakanlığı (BMZ) tarafından finanse edilerek hayata geçirildi. Projenin ilk çıktıları 2016 yılında ve takip eden güncellemeler 2019 yılında yayınlandı. MOM projesi 2016 yılında başladığında RSF proje için her ülkede bölgesel bir kuruluşla koordinasyon halinde çalışıyordu. Ancak 2019 yılından sonra veritabanına eklenen tüm güncellemeler yerel partnerlere bırakıldı. Bu nedenle MOM Türkiye yalnızca IPS İletişim Vakfı'nın yürüttüğü bir proje. |
MOM EkibiSinem Aydınlı, Araştırma, Çeviri, Editör - (MOM 2018 & MOM 2020) IPS İletişim VakfıErol Önderoğlu, Evren Gönül, Nadire Mater, Öznur Subaşı |
(SA/KU)