Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir’de Gündoğdu Meydanı’ndaki Vicdan ve Adalet Nöbeti altıncı ve son gününde.
HDP nöbetlere Diyarbakır’da 25 Temmuz günü başlamıştı. 30 Temmuz’da bitirilen nöbet, 31 Temmuz’da İstanbul’da ve 8 Ağustos’ta Van’da birer hafta sürmüştü. Nöbet, bugün sona eriyor.
İzmir’deki nöbetin bugün ziyaretçileri Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabibleri Birliği (TTB) başkan ve eşbaşkanlarıydı.
HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay ve Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ile emek ve meslek örgütlerinin temsilcileri TTB Başkanı Raşit Tükel, TMMOB Başkanı Emin Koromaz, KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen ve DİSK Başkanı Kani Beko şu değerlendirmeleri yaptı:
Serpil Kemalbay: Demokrasi güçlerine selam olsun
“Türkiye sınıf, emek, demokrasi mücadelesinin en önemli aktörleri, bugüne kadar gerçekleşmiş kazanımlarda büyük emekleri olan TTB, TMMOB, KESK ve DİSK aramızda. Burada olduğunuz için, nöbetimize güç kattığınız için teşekkürler.
“Türkiye’de işinden ekmeğinden olan yüz elli bini aşkın emekçi var. Büyük bir acı yaşıyorlar. Akademisyenler, kamu emekçileri sivil bir ölüme mahkum edildiler. Türkiye büyük bir rantın, talanın da mağduru. Her gün tarih, doğa, canlılar yağmalanıyor. Hasankeyf’te, Dersim’de, Botan’da olduğu gibi.
“Bu yıkıcı faşist düzene dur diyen herkes bizim için çok kıymetli. Yan yana gelen, gücünü birleştiren bütün demokrasi güçlerine selam olsun diyoruz.
Tükel: Türkiye’nin OHAL koşullarından çıkmasını istiyoruz
“Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni milyonların talebini dile getirdiği için, milyonların talebini burada birlikte ifade etmesini önümüze koyduğu için çok önemli buluyorum. Öncelikli olarak Türkiye’nin OHAL koşullarından çıkmasını istiyoruz. Adaletin, demokrasinin, laikliğin ön planda olduğu bir ülkede yaşama arzumuzu ifade ediyoruz. Demokratik bir düzenin kurulması için TTB adına ve birlikte mücadele edeceğiz."
Koromaz: TMMOB vicdandan, barıştan yanadır
“Yüz bini aşkın kamu çalışanı sorgusuz sualsiz işten atıldı. Meslek kuruluşları yöneticileri görevinden alınmaya çalışılıyor. Böylesi bir ülkede tabii ki vicdan diyeceğiz, adalet diyeceğiz. Onlar iktidara gelirken üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü savunacağız dediler, ama görüyoruz ki hukuku ayaklar altına aldılar.
“Biz de mühendisler mimarlar olarak meslek formasyonundan aldığımız güçle bu ülkenin geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz. TMMOB vicdandan, barıştan yanadır. Bunun için bütünlüklü bir mücadele gerekiyor.“
Gezen: 3+3 ile emekçilerin hakkıyla dalga geçen iktidar
“TİS görüşmeleri devam ediyor. Bizim açımızdan çok büyük bir eşitsizlikle başladı. Bizler bu masaya davet edilmedik. Çünkü o masada satış sözleşmesi koşulları oluşturuldu. Bizler emekçiler için adalet, iş güvencesi istiyoruz. İşçilerin insanca yaşamasını, çalışmasını istiyoruz. Her gün onlarca çalışan iş cinayetlerine kurban gidiyor. Bizler tüm bunları söyleyecek tek konfederasyon olarak oraya alınmadık.
“3+3 ile emekçilerin hakkıyla dalga geçen iktidara karşı kamu çalışanları olarak ve bu konfederasyonun mücadelesini sırtlanan emekçiler için bu mücadeleyi yükselteceğiz. Bizler barış içinde bir Türkiye için, laik demokratik bir düzen için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Beko: 12 Eylül’de insanların gidebilecekleri bir mahkeme vardı
“1 yıldır ülkemizde OHAL var, ülkemiz KHK’larla yönetiliyor. 12 Eylül faşist cunta ülke yönetimine el koyduğunda DİSK kapatılmadı. O zaman DİSK mahkeme kararıyla kapatıldı. Ama bugün 150 bine yakın çalışan mahkeme kararı olmadan kapatıldı.
“Doğuda 85’e yakın belediyede kayyum var, bizim üyemiz olan 2000 işçi işsiz bırakıldı. Daha dün çalışma bakanına anlattım, 4857 sayılı yasada böyle bir madde yok. Kendinizi onların yerine koyun. 30 yıllık belediye işçisi KHK ile atıldığında işsizlik fonundan bile yararlanamıyor. 2000’e yakın işçi arkadaşlarımızın kıdem tazminatlarını, ihbarları, işsizlik maaşları neden vermiyorsunuz?
“12 Eylül’de insanların gidebilecekleri bir mahkemeleri vardı. Ama bugün binlerce kamu çalışanı, işçinin gidebilecekleri bir mahkeme yok. Bugün siyasal iktidara karşı toplumsal muhalefetin içinde birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yok."
Yıldırım: Sokaktan ve alandan çekilmeyeceğiz
“Dört kentteki nöbetlerimizde halklarımızın önümüze koyduğu yegane görev; ‘bu haramilerin saltanatına son vermek için siyasi hassasiyetleri bir kenara bırakarak, asgari müştereklerde bir araya gelin’ olmuştur.
"Biz bu mesajı aldık. Bu nöbetler bizim eylemselliğimizin ilk periyoduydu. Bundan sonra da OHAL kalkıncaya kadar, KHK ile ihraç edilenler görevlerine dönünceye kadar, milletvekillerimiz özgür oluncaya kadar, öğretilmiş çaresizlik son buluncaya kadar sokaktan ve alandan çekilmeyeceğiz.” (HK)