Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İzmir Gündoğdu Meydanında devam eden Vicdan ve Adalet Nöbetinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kürkçü, Türkiye-Almanya gerginliği, HDP ve CHP’ye yönelik tehditler ile Vicdan ve Adalet Nöbetine uygulanan ablukadan bahsetti.
HDP’nin Diyarbakır, İstanbul, Van’dan sonra İzmir’de başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti bu kentte beşinci gününde.
“Dünya, adalet, demokrasi, vicdan var mı? diye soracaktır”
“Vicdan ve Adalet nöbetini tasarlarken amacımız, yaygın medyanın HDP ambargosu nedeniyle Türkiye ve dünya kamuoyuna dolaysız olarak duyuramadığımız hak ihlallerine eylemli olarak dikkat çekmekti.
“Bizim kendi imkanlarımızla asla dört başı mamur olarak gerçekleştiremeyeceğimiz bu eylemimize verdiği sınırsız destek için Türkiye ‘şeysi’ne ne kadar teşekkür etsek azdır.
“Dünya, İzmir’in orta yerindeki şu kafesin içinde polis kıtaları eşliğinde kuşatılanların ülkenin üçüncü büyük siyasi partisinin milletvekilleri olduğunu öğrendiğinde soracaktır elbet: ‘Türkiye’de ne var demokrasi mi, bu neyin demokrasisi’ diye?
“Bu partinin eş başkanlarının, bu kafesteki ‘özgür’ vekillerin söylediklerinin aynısını söyledikleri için 9 aydır hapiste olduğunu işiten dünya soracaktır elbet ‘Türkiye’de adalet mi var, ne adaleti’ diye.
“Dünya, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliğinin, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği’nin katliam raporlarına bakacak ve Cizre’de, Sur’da, Silopi’de, Nusaybin’de, Gewer’de insanların aylar boyunca 7 gün 24 saat sokağa çıkma yasaklarıyla kuşatıldığını, yüzü aşkın insanın ‘terörle mücadele’ adı altında Cizre’de sığındıkları evlerin bodrumlarında göz göre göre yakıldığını hatırlayacak ve soracaktır elbet ‘Türkiye’de vicdan var mı?’ diye.
“Bütün bu gerçekleri haberleştiren Ahmet Şık, Kadri Gürsel, İnan Kızılkaya, onları savunan Murat Çelikkan gibi gazetecilerin hapiste olduğunu, binlerce bilim insanının Firavun’un öğrenilmesini istemediği hakikatleri araştırdıkları için üniversiteden kovulduğunu bilen ve bu vesileyle yeniden hatırlayan dünya sormayacak mıdır bu ülkede demokrasi, özgürlük, vicdan ve adalet var mı diye?
“İyi ki varsınız, zulmünüz artsın!”
“Diyarbakır, İstanbul, Van ve İzmir valileri ve emniyet müdürlerine söze dökmekle kalsa belki de işitilmeyecek bu gerçekleri bütün dünyanın gözüne sokacak bu güçlü kafes mizanseniyle bize muazzam bir temsil olacağı sağladıkları için müteşekkiriz!
“Onları ‘HDP’lilere ağaç gölgesi bile vermeyin, bırakın güneşin altında kavrulsunlar’ diye sabah akşam durmaksızın uyardığından kuşku duymadığımız Soylu İçişleri Bakanına da buradan selam olsun: Sizler olmasanız Vicdan ve Adalet Nöbetimiz mesnetsiz ve manasız kalabilirdi. İyi ki varsınız, zulmünüz artsın!”
“AKP yüzde 15 oy kaybetti”
“AKP’nin kendi kamuoyu araştırma şirketinin en son araştırmasının gösterdiği gerçek AKP’nin en son seçime göre yüzde 15 oy kaybettiğidir.
“Seçim adaleti ve seçim güvenliğinin sağlandığı hiçbir seçimi kazanamayacağını bildiği için, her gün anketlere bakıp hırstan mosmor kesildiği için AKP Genel Başkanı Sevgili eşbaşkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ve vekillerimizden sonra CHP milletvekilleri ve Genel Başkanı’nı da hapisle tehdit etmeden duramıyor.
“Erdoğan rejimi gücünü haksızlığından alan bütün diktatörlükler gibi iki dayanak üzerinde duruyor birincisi şiddet, ikincisi ultra-milliyetçilik. Her ikisini de mazur ve meşru göstermek için daimi bir iç ve dış savaş tehdidini sürekli besliyor.”
“Söylediklerinin hiçbir karşılığı yok”
“Kendi meczup siyasetlerine destek vermediği için Almanya seçimlerine burunlarını sokuyor, Türkiyelileri Alman müesses nizamı karşısında bir dayanak olarak gördükleri sol partilere değil, kendi kurdukları faşist partiye ya da Alman faşistlerine oy vermeye çağırıyorlar.
“Böylece Merkel’e de bir ders vereceğini sanan Erdoğan’a akılsız danışmanları 61 milyon seçmenin oy kullandığı Almanya’daki 1,5 milyon civarında Türkiyeli seçmen olduğunu ve bunların sadece yüzde 7’sinin Merkel'in partisine oy verdiğini söylemeyi unutmuş olmalılar. Yani söylediklerinin hiçbir karşılığı yok."
"Suçsuzlar ittifakına muhtacız"
“Almanya’da ve bütün dünyada herkesin alay ettiği bir ‘şey’in uyruğunda yaşamaya mahkum değiliz. Bunun için bir suçsuzlar ittifakına kuvvetle muhtacız. İktidarın, yalanın, talanın içinde yer almayan milyonlar, büyük kentlerin emekçileri, kadınlar, gençler, çiftçiler, Kürdistan halkı, her türlü zulme rağmen ortaklık yolunda ısrar edenler mutlaka yan yana gelecek yolları bulmalıdır.
“Bu vicdan ve adalet nöbeti bittiğinde herkesin evi vicdan ve adalet eylem alanı olacak. Herkesin kenti vicdanın ayaklandığı mekanlar olacak. İzmir’de arkamızda bu sesi bırakarak ayrılıyoruz. Ama bu daha başlangıç.
“Vicdan ve adaletin gereği her alanda yerine gelinceye kadar milletvekillerimiz hapisten çıkıncaya kadar, faşizmle mücadelemizi kazanıncaya kadar devam edeceğiz. Hepinizin yaratıcılığına, hayallerine, dualarına ihtiyacımız var. HDP 10 katıyla dayanışmaya hazırdır.” (AS)