Anadolu Üniversitesi öğrencisi Pelin Kalkan ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Deniz Teskereci, "Öğrenciler toplu taşımadan bedava yararlanabilsinler, yurtlara para ödemesinler, kiralarda indirim uygulansın, burslar arttırılsın ve dağıtım şartları genişletilsin" diyor.
Kampüslerde yemek yemenin ekonomik olarak kendilerini zorladığını söyleyen öğrencilerin çözümü öğün atlamak ya da tek öğünle idare etmek: "Sabahtan akşama kadar okulda kalacaksak öğle yemeğini yemiyoruz."
Kalkan ve Teskereci, hayırseverlerden öğrencilere poğaça yardımında bulunmalarını isteyen Marmara Üniversitesi Rektörü Necla Pur'a itiraz ediyorlar: "Açız, poğaça değil, üç öğün yemek istiyoruz."
Rektör: "Çocuklar çok zor şartlarda okuyorlar"
Habertürk'e konuşan Rektör Pur, öğrencilerin büyük çoğunluğunun yetersiz beslendiklerini ve tek öğün yemek ile yaşadıklarını söyledi. Maliyeti beş lira olan yemeği bir buçuk liraya verdiklerini anlatan Pur, yemek fiyatını bu yıl da arttırmayacaklarını kaydetti.
Geçen yıl derslerde bayılan öğrencilerin olduğunu, doktorların bayılma nedenlerinin açlık olduğu bilgisini veren Rektör Pur, öğrencilerin ekonomik nedenlerle tek öğün yemek yediklerini anlattı. Bu nedenle çocuklardan başarı beklememek gerektiğini söyledi.
Öğrencilerin yüzde 80'inin Anadolu'dan geldiğini kaydeden Pur sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aileleri çocuklara aylık 100-150 lira harçlık yollayabiliyor. Bu paralarla büyükşehirlerde yaşanır mı? Yola mı, kitaba mı, yemeğe mi, yoksa barınmaya mı harcayacaklar? Çocuklar çok zor şartlar altında okuyor."
"Kantinler özelleşti, öğrencilerin cepleri boşaldı"
ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği son sınıfta okuyan Teskereci bir yıldır iki arkadaşıyla birlikte evde kalıyor. Geçen üç yılda ise devlet yurdunda kalmış.
"Yemeğe günde 10 lira harcamanın kendisini ekonomik olarak zorladığını" söylüyor. "Özellikle ODTÜ'de kantinlerin ve yemekhanelerin özelleşmesinin ardından durumun kendileri açısından daha da zor olmaya başladığını" anlatıyor.
"Okulun ve yurdun kantin ve yemekhanesi daha önce kampüste kafe açanlara satıldı ve fiyatlar ikiye katlandı. Eski kantin, yeni kafeler öğrencilerin yaşam alanlarının ortasındalar ve birçok ürünü iki katı fiyatla satıyorlar. Her şeyin şekli değişti. 1 lira olan çay bardaktan kupaya transfer oldu ve fiyatı 2 liraya çıktı. Artık çay içmeden önce hesap yapıyor, iki kere düşünüyoruz."
Teskereci'ye göre ODTÜ yemekhane ve kantinlerinin artık Nişantaşı'ndaki kafeleri andırıyor.
"180 liralık devlet bursu hiçbir şeye yetmiyor"
Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi son sınıfta okuyan Kalkan, ailesiyle yaşıyor. Kira ödemiyor ama ailesinden de maddi bir gelir almıyor. Tek geliri Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan geri ödemek üzere aylık 180 liralık burs alıyor. Ders programı hafiflediğinde çalışıyor.
Kalkan, "Bütçem yetmediği için okulda az vakit geçirmeye, hatta az dersi varsa sırf para harcamamak için okula gitmemeye çalışıyorum" diyor. Kalkan, az para harcamak için okulda tek, gün boyu kalacaksa iki öğün yemek yiyor. Okuldan eve toplu taşımayla değil, yürüyerek gidiyor.
Anadolu Üniversitesi'nde yemekhanede bir öğün yemeği eğer kart alabilirsen 1 liraya yiyebildiğini anlatan Kalkan, ucuz yemeğin tatsız-tuzsuz, kalitesiz ve en önemlisi de sağlıksız olduğunu söylüyor.
"Aylık harcamalarımız ailemiz için ödenebilir rakamlar değil"
Kalkan kira ödemediği için aylık ortalama 300 lira harcıyor. Söylediğine göre bu miktar Eskişehir için yüksek. Ankara'da okuyan Teskereci için bu rakam 1000 lirayı buluyor:
"Kira, faturalar, okulda yemek, eğitim masrafları, yol parası derken aylık harcamam 1000 lirayı buluyor. Bu emekli olan annem ve babam için karşılanabilir bir miktar değil."
Teskereci ve Kalkan, kendilerinden daha az geliri olan öğrenciler için durumun daha da vahim olduğunu, bazı öğrencilerin hiç yemek yemediklerini anlatıyorlar.(BÇ)