8-9 Haziran 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları 13 Ağustos Pazartesi günü açıklandı.
Üniversitelerde LGBTİ+’ların karşılaştığı hak ihlallerine karşı mücadele eden Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği (ÜniKuir), 2022 yılında başlattığı “Lubunya Tercih Yapıyor” (LTY) yazı dizisi ile üniversiteli LGBTİ+’ların kampüslerde yaşadığı sorunlara dikkat çekiyor.
Dizide, LGBTİ+'ların kazandığı okullardaki kampüs güvenliği, barınma sorunları, ders içerikleri, burs imkânları, üniversite personelinin tutumu ve kentteki güvenli flört imkânları gibi başlıklar ele alınıyor.
LGBTİ+ hakları aktivisti ve ÜniKuir Genel Koordinatörü Özgür Gür ile üniversite yerleştirme sonuçlarının ardından LGBTİ+’ların üniversitelerde yaşadıkları zorlukları ve bu zorluklarla mücadele etmenin yollarını konuştuk.
‘‘Lubunya Tercih Yapıyor’’
Gür, ÜniKuir olarak LGBTİ+’ların üniversite tercihleriyle ilgili öğrencilere bilgi verdikleri ‘‘Lubunya Tercih Yapıyor’’ dizisini şöyle anlattı:
“2010’lu yıllarda tercih zamanları üniversitede LGBTİ+’lar var mı, kampüslerde ne yapıyorlar diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bunu sadece benim değil bir çok LGBTİ+’nın öğrenmek istediğini biliyorum. Öğrenciler, gitmek istediği üniversitede LGBTİ+ kimlikleriyle nasıl var olacağını merak ediyor.
“ÜniKuir olarak bunu geniş bir alan oluşturarak bunu mümkün kılacağımız düşüncesine vardık. Önce üniversitelerde tanıdığımız LGBTİ+’ları kendi pencerelerinden dinleyerek tercih zamanı kafası karışık olanlara ulaşmaya çalıştık. Bu sene ise bu konudaki bilgilendirme videolarını oluşturma kararı aldık. Yakın bir zamanda ise önümüzdeki yıllarda kullanabileceğimiz bir internet sitesinin ilk adımlarını attık. Bu site, harita üzerinde üniversiteli LGBTİ+’ların yazılarını görebileceğimiz bir site.
“LGBTİ+’lara ‘Yalnız değilsiniz, gelin birlikte mücadele edelim’ demenin ve bu mücadeleyi büyütmenin önemini biliyoruz. İktidarın son yıllarda LGBTİ+’lara yoğun bir nefret politikası yönelttiği ortada. Her zaman olan bu nefret politikasına karşı güvenli alanlar kurmanın önemini sık sık vurguluyoruz.”
Ekonomik kriz ve barınma sorunu
Gür, ekonomik kriz ve barınma sorununun üniversiteli LGBTİ+’ları nasıl etkilediğini ise şöyle aktardı:
“Yaşamış olduğumuz ekonomik kriz ve barınma sorunu özellikle KYK yurtlarında non-binary ve trans öğrencilerin yurtlardan atılmasına sebep oluyor. Arkadaşlarımız, Onur Yürüyüşleri sonrası dava ve soruşturma açılmadan yurtlardan atılıyor ve bursları kesiliyor. ÜniKuir olarak bu süreçleri hukuki yollar ile çözmeye çalışıyoruz ve dava açıyoruz.
"Yalnız bu bürokratik bir yük, çünkü davayı kazanmadan kesilen burslar yatırılmıyor ve yurtlardan atılan arkadaşlarımız o süreçte barınma sorunu yaşıyor. Yurttan atılma olmadığı zaman ise yurt yönetimi tarafından psikolojik baskı ve fiziksel şiddetle karşılaşılabiliyor.”
Taşra üniversitelerindeki sorunlar
Gür, son olarak üniversitelerde LGBTİ+'ların yaşadığı ayrımcılıklarının yeterince “görünür” olmadığını söyledi.
Gür, açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Kampüslerde LGBTİ+’lara en çok nefretle yaklaşan ve ayrımcılık uygulayan güvenlik personelleri. Görevi kampüs içerisinde güvenliği sağlamak olan güvenlik personelleri, LGBTİ+’lara şiddet eylemlerine polisler gibi yaklaşıyor.
“Akademik personelin uyguladığı ayrımcılık ise çok farklı. ‘Anti-LGBTİ+’ hareketi ile yürüyüş düzenleyen rektörler de var, az da olsa LGBTİ+’ları destekleyen akademisyenler de var. LGBTİ+’ları destekleyen akademisyenler bu desteği sessizce yürütürken, ayrımcılık uygulayan akademisyenlerin nefreti ise gayet görünür.
“Burada taşra üniversitelerine dikkat çekmemiz gerekiyor. Bu üniversitelerde yaşanan hak ihlalleri ve LGBTİ+’lara uygulanan ayrımcılıktan pek söz edilmiyor. Güvenli alanlar kurmamız için buralarda da örgütlenmemiz gerekiyor. Birkaç yıl önce bir elin parmakları kadar olmayan LGBTİ+ destekçisi üniversite kulüplerinin sayısının artması, LGBTİ+’ların birbirini bulmasına ve dayanışmaya olanak sağlıyor. Eşit haklar için umudu örgütleyerek, mücadeleyi daha da büyütebilir ve kazanabiliriz. İnanıyorum.” (AEB/TY)