İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi, 5 Eylül’de, McDonald’s İstiklâl Caddesi şubesinde iki hafta boyunca sigortasız çalıştırılan trans erkeğin hiçbir gerekçe gösterilmeden ve ‘‘uygun değilsin’’ denilerek işten çıkarıldığını duyurdu.
Komite, arkadaşlarının işten çıkarılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada "Kâr havuzlarına milyonlarca lira akıtan McDonald’s, trans bir çalışanı haksız yere işten çıkarmayı nasıl haklı gösterebilir? Soykırım destekçisi McDonald’s transfobisinin hesabını verecek. Sürecin takipçisi, arkadaşımızın yanındayız," dedi.
Bir süredir iş aradığını ve burada çalıştığı iki boyunca da sigortasız çalıştırıldığını söyleyen Baran, işten çıkarılma sürecine dair gelişmeleri şöyle anlattı:
“Bir şirket tarafından McDonald's'ta çalışmak için görevlendirildim. İki hafta boyunca sigortasız çalıştırıldım. Bu süre zarfında çeşitli görevlerde bulundum ve işin gereklerini yerine getirmeye çalıştım. Ancak, sürecin sonunda, aracı firmadaki yetkili bana artık orada çalışamayacağımı belirtti. Nedenini öğrenmek istediğimde, profilimin uygun olmadığını ve bu yüzden iş ilişkimizin sona erdiğini söylediler.
“Profilin neye göre belirlendiğini sorduğumda ise cevap vermediler. Durumun açıklığa kavuşması için daha fazla bilgi almak istedim; ama ne yazık ki o konuda da cevap alamadım. Bu süreçte yaşadığım transfobi ve sigortasız çalışma durumu benim için büyük bir mağduriyet yarattı.
“Kız mısın, erkek mi?”
“İş ararken zaten çok zorlanıyoruz; atanmış kimliğimiz ile açık kimliğimiz aynı olmadığı için çoğu işyeri ve patron kapıları yüzümüze kapatıyor, kimliklerimizi ağızlarına sakız etmek yerine yapacağımız işe bakmaları gerekir. Maalesef, homofobik ve transfobik insanlar buna izin vermiyor.’’
“İşyerlerinde sizi bilip anlıyorlar sanabiliyorsunuz ama kimliğinizdeki isminizle hitap edip bay/bayan, hanım/beyefendi gibi hitaplar kullanıyorlar. ‘Kız mısın, erkek mi?’ gibi transfobik konuşmalar, şaka diye savundukları nefret söylemleri ve ötekileştirici bakışlar var. Oysa ki bizler de çalışıp hayata tutunmaya çalışıyoruz. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı duymak zorunda.”
Haberi duyuran İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi ise transların iş arama sürecinde yaşadığı hak ihlallerini ve işyerinde yaşadıkları zorlukları anlattı.
Transların kısıtlı iş kollarında var olabildiklerini söyleyen Komite, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yaşadığımız sorunları direkt olarak anlatmak yerine, tüm LGBTİ+fobik süreçlerin bilinmesine rağmen kimsenin bu konuda ses çıkarmamasını konuşmamız gerekiyor. Özellikle LGBTİ+ ve trans işçiler söz konusu olduğunda, maruz kalınan mobbing, sömürü ve cinsel yönelim/cinsiyet kimliği sebebiyle iş ortamında karşılaşılan zorluklar, sadece LGBTİ+’ların gündeminde kaldığı sürece bu sorunlar devam edecek. Zaten kısıtlı iş alanlarında var olabiliyorken, bu alanlarda bile yaşadığımız sorunlar ortadayken, güvenli çalışma koşulları yaratmayanlar transların yaşam ve çalışma alanlarını yok ederek çark* caddelerine müdahale ediyorlar.
“Hep aynı şeyi duyuyoruz”
“İş ararken güvenli lokasyonları tercih etmeye çalışıyoruz. Ancak bazen çalıştığımız iş yerlerinin bulunduğu mahallenin transların orada çalıştığını öğrenmesi durumunda nasıl tepki vereceğini düşünerek şehirlere sıkışıyoruz. İş bulduğumuz ya da görüşme yaptığımız yerlerde, dış görünüşümüzden dolayı işe alınmadığımızı ve marjinal göründüğümüzü söylüyorlar.
“Bir de işe alım sonrasında yaşananlar var. McDonald’s'ta yaşanan transfobi bunun bir örneği. Kısacası, geçinmek için kimliklerimizi feda etmek zorunda bırakılıyoruz ve bunu hiçbir trans hak etmiyor. Patronlar ve iş arkadaşları, yapamadığımız bir işi kolayca varoluşumuza bağlayabiliyorlar. Trans ya da LGBTİ+ olmanın o işin yapılmasıyla hiçbir ilgisi yokken, bunu bahane ederek LGBTİ+ fobiye zemin hazırlıyorlar. Ve her seferinde aynı şeyi duyuyoruz: ‘Profilin uygun değil.’ Oysa ki, pek tabii uygunuz.”
KaosGL’nin 2023’te yayımladığı “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks ve Artıların Durumu” araştırmasında LGBTİ+’ların maruz kaldığı ayrımcılığa karşı veriler ve deneyimler detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Araştırma, işyerlerinde LGBTİ+’ların karşılaştığı ayrımcılığın, mobbingin ve cinsiyet kimliğine dayalı istismarın ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor.
* Çark: Lubuncada ‘gezme, dolanma’ anlamına gelen kelime. LGBTİ+ seks işçileri, kelimeyi iş bulma amacıyla durdukları ve gezdikleri cadde ve sokakları tanımlamak için de kullanabiliyor.
Haberle ilgili aradığımız McDonald’s, sorularımıza henüz yanıt vermedi. (AEB/TY)