“Gazze bugün bir çocuk, bir gazeteci, bir yardım çalışanı olmak için dünyadaki en tehlikeli yerdir. Hastaneler ve okullar hiçbir şekilde savaş alanı olmamalıdır. Bu koşullar, Gazze’de mutlak bir çaresizlik durumu yarattı ve en üst kademedeki yardım görevlilerinin Gazze’de anlamlı bir insani müdahale için artık koşulların mevcut olmadığını açıklamaya zorladı. Bu durum kuşatma, bombardıman ve savaş bitmeden değişmeyecek.”
Aralarında Uluslararası Af Örgütü, Oxfam ve Save the Children’ın da bulunduğu 16 insani yardım ve insan hakları örgütü, İsrail’e ve Filistinli silahlı gruplara silah transferine son verilmesini istedi.
Birleşmiş Milletler (BM) üye devletlerine, Gazze’deki krizi körüklemeye son vermeleri, daha fazla insani felaket ve can kaybı yaşanmasını önlemeleri için açık çağrı yaptılar: “Derhal ateşkes talep ediyor ve devletleri uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku ihlalleri işlemekte kullanılabilecek silahların transferini durdurmaya çağırıyoruz.”
İmzacı örgütler: Federation Handicap International - Humanity & Inclusion, War Child Alliance, Christian Aid, Norwegian People’s Aid , Médecins du Monde International Network, Mennonite Central Committee, medico international, Oxfam, Center for Civilians in Conflict (CIVIC), Danish Refugee Council, Save the Children, Plan International, Norwegian Refugee Council, Diakonia, Uluslararası Af Örgütü, American Friends Service Committee (AFSC).
“Uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku”
Hak örgütlerinin açıklaması şöyle:
“Tüm devletleri, uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna yönelik ciddi ihlalleri işlemek veya kolaylaştırmakta kullanılma riski mevcut olduğundan İsrail’e ve Filistinli silahlı gruplara silah, parça ve mühimmat transferini acilen durdurmaya çağırıyoruz.
İsrail’in bombardımanları ve ablukası sivil halkı hayatta kalabilmeleri için gerekli temel malzemelerden yoksun bırakmakta ve Gazze’yi yaşanmaz hale getirmektedir. Bugün, Gazze’deki sivil halk, daha önce benzeri görülmemiş şiddet ve boyutta bir insani krizle karşı karşıyadır.
Ayrıca, Filistinli silahlı grupların saldırılarında yaklaşık 1200 kişi öldürüldü, çocuklar dahil İsrailli ve yabancı uyruklu yüzlerce kişi rehin alındı ve en az 130 kişi hâlâ Gazze’de rehin tutuluyor. Gazze’deki silahlı gruplar İsrail’de nüfus yoğunluklu yerlere gelişigüzel roket atışlarını sürdürerek okullara zarar vermekte, sivilleri yerinden etmekte ve sivillerin yaşamını ve esenliğini tehdit etmektedir. Rehin alma ve gelişigüzel saldırılar uluslararası insancıl hukukun ihlalidir ve derhal son bulmalıdır.
İnsani yardım kuruluşları, insan hakları örgütleri, Birleşmiş Milletler yetkilileri ve 153’ten fazla üye devlet acilen ateşkes çağrısı yaptı. Ancak İsrail, nüfus yoğunluklu bölgelerde patlayıcı silah ve mühimmat kullanmaya devam etmekte ve bu durum Gazze halkı açısından çok geniş çaplı insani sonuçlar yaratmaktadır.
BM Genel Sekreteri’nin birkaç gün önce yaptığı açıklamaya göre, dünya liderleri İsrail hükümetini sivil kayıpları azaltmaya çağırsa da İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonları hâlâ benzersiz boyutlarda insan öldürmeye devam ediyor. Üye devletler, sivillerin daha fazla korunması ve uluslararası insancıl hukuka bağlı kalınması yönünde etki yapmak adına mümkün olan tüm araçları kullanmaktan yasal olarak sorumludur.
Gazze’nin kalan tek yaşam hattı –uluslararası toplum tarafından finanse edilen insani yardım müdahaleleri– yardım konvoylarının vurulmasını, tekrarlayan haberleşme kesintilerini, hasarlı yolları, temel malzemelerin kısıtlanmasını, ticari ürünlerin neredeyse tamamen yasaklanmasını ve Gazze’ye yardım göndermek için gerekli bürokratik süreci içeren çatışmaların yoğunluğu nedeniyle felce uğradı.
İsrail’in askeri faaliyetleri Gazze’deki evler, okullar, hastaneler, su altyapısı, sığınaklar ve mülteci kamplarının büyük bir kısmını yok etti. Bombardımanların gelişigüzel niteliği ve rutin olarak sebebiyet verdiği alenen orantısız sivil hasar modeli kabul edilemez. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Gazze’de “katliam suçlarının işlenmesi riskinin arttığı” uyarısında bulundu ve tüm devletleri bu suçları gerçekleşmeden önce engellemeye çağırdı.”
Gazze’deki insani kriz
Açıklamada, Gazze’deki insani krize dair şu bilgiler yer aldı:
· Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, dört aydan kısa bir süre içinde en az 10 bini çocuk 25 binden fazla Filistinli öldürüldü. Binlerce kişi de enkaz altında ve öldükleri varsayılıyor.
· 62 binden fazla kişi yaralandı; birçoğu, kalıcı sakatlıklara neden olacak ağır yaralar aldı. Bu kişiler arasında kol veya bacaklarından birini veya her ikisini de kaybeden en az 1000 Filistinli çocuk var.
· BM verilerine göre çocuklar dahil bilinmeyen sayıda Filistinli hukuka aykırı olarak gözaltında tutuluyor ve serbest bırakılmaları gerekiyor.
· Filistinliler neredeyse her gün, İsrail hükümetinin kaçmaları için gösterdiği bölgelerde öldürülmeye devam ediyor. 2024’ün ilk haftasında İsrail’in, güçlerinin “insani bölge” olarak tayin ettiği bir yerin yakınında gerçekleştirdiği bir hava saldırısında –çoğu çocuk– 14 kişi öldürüldü.
· Gazze halkının yaklaşık 1,9 milyon kişiye karşılık gelen yüzde 85’inden fazlası zorla yerinden edildi. Bu kişilerin çoğu, İsrail’in verdiği güneye taşınma talimatlarının ardından yerinden edildi ve mevcut durumda insan yaşamının sürdürülmesine elverişli olmayan, hastalıkların yayılması riski barındıran çok sınırlı toprak parçalarına sıkışmış durumda.
· Gazze’de yarım milyondan fazla Filistinli açlıkla karşı karşıya ve nüfusun yüzde 90’ından fazlası akut gıda güvensizliği yaşıyor. Bu oran, kanıtlar temelinde gıda güvensizliği değerlendirmeleri yapmaktan sorumlu teknik bir insani yardım kuruluşunun bugüne kadar kaydettiği en yüksek orandır.
· Gazze’deki evlerin yüzde 70’inden fazlası, okulların büyük bir kısmı ve su ve hijyen altyapısı yok edildi veya hasar gördü. Bunun sonucunda halkın temiz suya erişimi neredeyse tamamen kesildi.
· Kuşatılan bölgede neredeyse hiçbir sağlık tesisi tam anlamıyla hizmet veremiyor, kısmen faaliyette olanlar da travma vakalarıyla ve malzeme ve doktor azlığıyla mücadele etmektedir. Ayrıca, 300’ün üzerinde sağlık çalışanı öldürüldü.
· Gazze’de en az 167 yardım çalışanı öldürüldü. Bu sayı, bu yüzyıldaki çatışmalarda kaydedilenler arasındaki en yüksek sayıdır.
· Son haftalarda, üst düzey İsrail yetkilileri Filistinli sivillerin Gazze’den sınır dışı edilmesi için çağrı yapmaya başladı. Gazze içinde zorla yerinden etme ve nüfusunun bir bölümünün, herhangi bir dönüş garantisi olmadan sınır ötesine gitmeye zorlanması uluslararası hukukun ciddi ihlalini teşkil eder ve katliam suçu kapsamına girer.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(AS)