Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Merkezi bugün (16 Mart) Halepçe Katliamı nedeniyle yaptığı açıklamada 1988 yılında Saddam rejimi tarafından kimyasal ve biyolojik silahlarla yapılan saldırı beş bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, "katliam politikalarını halen halklara dayatanları" kınadı.
"16 Mart 1988'de bu insanlık suçunu işleyenlerin gerekli cezaya çarptırılması Kürt halkının yaşadığı acıyı hafifletse de, bu yaranın bıraktığı derin izleri ortadan kaldırmamıştır" denilen açıklamada şunlara değinildi:
"Soykırımı gerçekleştiren diktatör rejimi politik olarak destekleyen uluslararası güçler, tarih ve insanlık önünde bu trajedinin hesabını vermedi. Uluslararası güçlerin Halepçe katliamındaki sorumluluğu halen güncelliğini koruyor."
"Eğer bu suçların hesabı sorulmazsa, katliamlar tüm yönleriyle aydınlatılmazsa, katliamcı soykırım zihniyeti halkları tehdit etmeye devam edecek."
"Dil yasaklayan ile kimyasal bomba atan aynı zihniyet"
"Türkiye'de 2 bini aşkın Kürt siyasetçi halen tutuklu; dile, kültüre yönelik asimilasyoncu uygulamalar hızından hiçbir şey kaybetmeden sürüyor. Tüm bunlar, siyasal-kültürel alanda gerçekleştirilmek istenen soykırım girişimleridir."
"Bir halkın dilini yasaklayan zihniyetle, o halkın üzerine kimyasal bomba atan zihniyetin özde aynı olduğu unutulmamalı."
"Bu tür katliamların tekrarlanmaması için halklarımızın demokratik birliği, örgütlü gücü ve örgütlü mücadelesi büyük önem taşıyor."
İHD: Savaşlar devam ettikçe, katliamlar her yerde
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de yaptığı açıklamada Halepçe katliamından itibaren "enfal saldırısı" olarak nitelendirilen saldırı dalgasında iki yıllık sürede 200 bin Kürt'ün öldürüldüğünü hatırlattı.
Dernek, yakın tarihte ABD'nin Irak savaşı sırasında, İsrail'in Gazze'ye saldırısı sırasında ve Türkiye'nin Kuzey Irak'a düzenlediği sınır ötesi operasyonlar sırasında kimyasal silahların kullanıldığı bilgileri ile karşılaşıldığını belirterek, bunun "katliamların savaşlar devam ettikçe her yerde söz konusu olduğunun göstergesi" olduğuna dikkat çekti.
İHD açıklaması şöyle sürdü:
"Savaşların, katliamların, baskı ve zulmün son bulması amacı ile yürüttüğümüz çabalarımız devam etmekle beraber, başarıya ulaşmak için daha çok emek harcamaya ihtiyacımız olduğunu biliyoruz."
"Uluslar arası yargı mekanizmalarının ve Uluslar arası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) etkili yargılamalar yapabilmesi ve başta ABD olmak üzere UCM'nin yetkisinin tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edilmesini sağlamak görevi halen önemini koruyor." (EÇ)