Üç köylü, Kaz Dağları'nda altın aramaya karşı çıktıkları için üç ay dağlara çıkamadı; ayrıca her biri hakkında 7 bin 200 dolardan tazminat davası açıldı.
Kaz Dağları'nda 2007'dan beri devam eden siyanürlü altın arama çalışmalarına farklı köylerden insanlar, doğalarını ve sağlıklarını tehdit edeceği gerekçesiyle karşı çıkıyor. Çanakkale'nin Bayramiç'teki Karaköy Köyü de bunlardan biri.
Köyde altın arama faaliyetini taşeron firma Spectra aracılığıyla yürüten Kuzey Biga Madencilik A.Ş., köydeki üç kişi hakkında işlerini aksattığı gerekçesiyle dava açtı.
Üç köylü, Türk Ceza Kanunu'nun tedbir hükümleri çerçevesinde üç ay Kaz Dağları'na çıkma yasağı aldı; süreleri iki gün önce doldu.
Ayrıca şirket, üç kişi hakkında her birine 7 bin 200 dolardan tazminat davası açtı; henüz duruşması görülmedi.
"Sondaj aşamasında derelerden pislik akıyor"
Hakkında dava açılanlardan bianet'e konuşan Mustafa Gönenç şöyle konuştu:
"Biz dağlarını seven insanlar olarak altın aramasına karşıyız ve onların buradan gitmesini istiyoruz. Siyanürlü altın arama işlemleri daha başlamadan sondaj aşamasında dahi derelerden pislik akmaya başladı. Kimyasalları sularımıza karıştı. İnsanlar kendi sularını içememeye başladı.
"38 yıldır bu köyde kalıyorum, birileri zengin olacak diye niye suyumdan, ormanımdan, havamdan olayım ki. Daha önceleri çok bilgi sahibi değildik ama şimdi anladık ki bu altın arama bizim köyümüzü mahvedecek."
Sondaj patladı iddiası
Geçen hafta, Karaköy Köyü ile Kızılelma Köyü arasında altın madeni araması sırasında sondaj borularının patlayıp atıkların içme suyuna karıştığı iddia edilmiş; Karaköy muhtarı suç duyurusunda bulunmuştu. Karaköy halkı kimyasal atıkların suya karışma tehlikesine karşı Spectra isimli şirkete yürümek istemişti.
34 noktada altın arama
Doğal güzellikleri ve yer altı zenginlikleriyle tanınan Kaz dağlarında, 16 yerli ve yabancı firma 400 bin ton siyanür kullanarak 34 noktada altın aramak üzere ruhsat aldı. Ruhsat alınan noktalar, Bayramiç, Çan, Lapseki, Biga, Ezine, Ayvacık ve Yenice ilçeleri sınırları içinde bulunuyor.
Bölgedeki 2 milyon insanın temiz su kaynağı da olan Kaz dağlarında yapılacak olan bu tahribat, tüm bitkisel üretim ve tarımla geçimini sağlayan 750 bin insanın yanında yüzlerce tür canlıyı ve 10 milyon zeytin, kiraz, şeftali ve elma ağacını da ciddi biçimde tehdit altına alacak.
Bölge halkı, 2007'den beri siyanürle altın arama faaliyetlerine karşı tarıma büyük ölçüde zarar vereceğini bu kazıların başta yeraltı suları olmak üzere tüm çevrede kirlilik yaratacağını ve kanser vakalarına da sebep olacağını belirterek mücadele ediyor.