Kafkas Dernekleri Federasyonu Başkanı Vacit Kadıoğlu anayasada Türkiyelilik kavramına vurgu yapılması ve anadillerin serbestçe kullanılmasını talep ediyor.
Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sundukları kısmi anayasa taslaklarını “anadil”, “laiklik” ve “vatandaşlık tanımı” üzerinden Kadıoğlu'na sorduk.
Vatandaşlık tanımı konusunda farklı görüşler var. AKP “Türk milleti” tanımını, CHP “Türk ulusu” tanımını kullanırken BDP “Türkiye halkı” diyor. Sizce vatandaşlık tanımı nasıl olmalı?
Anayasal vatandaşlık temel alınmalı, vatandaşlığın hukuki tanımında, hiçbir ırk ya da etnisiteye atıf yapılmadan, "Türkiyelilik veya Türkiye (Cumhuriyeti) Vatandaşlığı" kavramlarına vurgu yapılmalı.
Anadil meselesinde AKP-BDP “resmi dil Türkçe” dedi. BDP, farklı bölgelerde farklı dillerin de “2. resmi dil”olarak kabul edilmesi gerektiğini savunuyor. CHP ise “resmi dilTürkçe” yerine “Devletin dili Türkçe” diyor. Sizce anadil meselesi nasıl olmalı?
Öncelikle, insanlık tarihinin ortak mirası ülkemizde konuşulan tüm diller koruma altına alınmalı, kreş ve ana okullarından başlayarak anadil eğitimi devlet eliyle yapılmalı, üniversitelerde anadillerin korunmasına ve eğitimine ilişkin bölümlerin açılması sağlanmalı. Devletin bir resmi dili elbette olmalı ve Türkçedir. Ancak coğrafi ve bölgesel yoğunluğa göre ikinci dilin kullanılmasında sorun yoktur.
AKP, CHP, BDP laiklik ve inanç özgürlüğüne taslaklarda yer verdi. Sizce anayasada nasıl bir laiklik ve inanç özgürlüğü olmalı?
Laiklik nedir açık olarak tanımlanmalı, din ve vicdan özgürlüğü esas olmalı, devlet tüm inançlara ve tüm dini kurumlara eşit mesafede durmalı. Dil, ırk, etnik köken, renk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, din, siyasal düşünce, felsefi inanç, mezhep, medeni hal, yaş, engellilik vb. hiçbir nedenle ayırımcılık yapılmamalı. Burada, eşitlik tanınması yeterli değil, az ve azınlıkta olanın pozitif haklarının teslim edilmesi gerekir. (NV)
TÜRKİYE HALKLARI ANAYASAYI KONUŞUYOR:
"Bir Ermeni de Artık Kaymakam Olabilmeli"
"Hiçbir Halkın Adı Zikredilmesin"
“Devlet İnançlara Eşit Mesafede Olmalı”