Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Tuborg’un hazırladığı Türkiye Kadın Girişimcilik Endeksi 2019 Raporu, Türkiyeli kadın girişimcilerin konumuna dair önemli ipuçları veriyor.
Raporda, Türkiye'nin halen kadın girişimcilerin erkeklere oranı açısından geri kalan altı ülkeden biri olduğuna dikkat çekiliyor.
Global Girişimcilik İzleme Raporu kapsamında ülkelerin girişimciliği destekleyen koşullarını değerlendiren ve 12 farklı kriter detayında ulusal girişimcilik durum endeksi (NECI) de ölçümlendi. Türkiye 5.1 skor ile Avrupa ve Kuzey Amerika bölgesi içinde ortalama bir seviyede konumlandırılıyor.
TIKLAYIN - Raporun tamamını okuyun
Araştırma kapsamında KAGİDER tarafından sağlanan listeler aracılığıyla kadın girişimcilere online anket yöntemi ile ulaşıldı 438 kadın girişimci ile görüşüldü.
"Daha fazla kadın girişimciye ihtiyaç var"
Rapordan öne çıkan detaylar şöyle:
*Kadın girişimcilerin kurduğu şirketlerin %56’sı 1-5 çalışanlı şirket statüsünde. Kadın girişimcilerin kurdukları şirkete %75 oranında sahip olduğu görülüyor ve kurulan her 3 şirketten 1’i hem Türkiye’de hem de yurtdışında faaliyet gösteriyor.
*2018/2019 yılı global girişimcilik izleme raporuna göre, erken aşama girişimcilik aktivitesi toplamında 48 ülke içinde 15. sırada yer alıyor.
*Kadın girişimcilerin yaklaşık yarısı, şirketlerinin kuruluş aşamasında kredi ve borç almıyor. Kuruluş aşamasında aileden borç alma ilk sırada yer alırken ilerleyen süreçte bankalardan kredi kullanımı ilk sıraya yerleşiyor.
*Kadın girişimcilerin gelecek planlarının içinde, ‘’mevcut girişimleri ile yurtdışında faaliyet gösterme’’ %64’lük oran ile ön planda. Türkiye’de yeni bir iş kurma (%34) ve yurtdışında yeni bir iş kurma (%34) ise geleceğe yönelik ihtiyaçlar içinde yurtdışına açılmayı takip eden diğer iki konu. ‘’Girişimcilere yatırım yapma’’ ise iş kurmaya oranla daha az sayıda kadın girişimcinin gelecek planları arasında yer alıyor.
*Türkiye'nin daha fazla sayıda kadın girişimciye ihtiyacı var.
*Girişimcilik denilince kadın girişimcilerin ilk aklına gelen unsur; metropollerde daha çok ‘’cesaret’’, metropol dışı illerde ise ‘’güçlü olmak’’, diğer bir deyişle ‘’tüm zorluklara göğüs germek’’ olarak karşımıza çıkıyor.
*Her 10 kadın girişimciden 9’u bir kadın girişimci olarak kendileri ile gurur duyma ifadesine katılmaktadır. Kendi işlerini kurma kararının doğruluğunu da büyük ölçüde destekleyen yorumlarda bulunan kadın girişimciler, büyük ölçüde aile ve yakın çevreleri tarafından destekleniyor. Kadın girişimci olarak iş dünyasında var olmanın zorluğu hem eleştirilen hem de kabul edilen bir konu.
*Kadın girişimcilerin büyük çoğunluğu girişimcilik hikâyelerinin temelinde ilgili dönemde bir fırsat görmenin ve değerlendirmenin yer aldığı ifadesine katılıyor.
'Kadın girişimciler borcuna sadık'
*Kadın girişimciler kendilerini borcuna sadık olarak niteliyor ve özbenlik algılarında para yönetimi ile ilgili konular ve mütevazilik ön planda yer alıyor.
*İstanbul, Ankara ve İzmir’de faaliyet gösteren şirketlerin hem Türkiye’de hem de yurtdışında faaliyet gösterme oranı (%37), metropol dışındaki illerde yer alan girişimlere (%17) kıyasla daha yüksek.
*Araştırmaya katılan kadın girişimcilerin kurdukları girişimler şirket kuruluş yıllarına göre incelendiğinde %26 oranında şirketin 16 yıl ve üzeri süredir faaliyet gösterdiği göze çarpmaktadır. Çalışma kapsamındaki girişimlerin %32’si ise yeni kurulan ve/veya erken aşama girişim statüsündedir.
*Kadın girişimcilerin kurduğu her 3 şirketten 1’i hem Türkiye’de hem de yurtdışında yurtdışı ofisi/merkezi aracılığıyla ve/veya ihracat-ithalat yaparak faaliyet gösteriyor.
*Araştırmaya katılan kadın girişimcilerin %67’si evli, %67’si çocuk sahibi, yaklaşık yarısı (%51) 40 yaş altı girişimcilerden oluşmaktadır. Katılımcıların eğitim durumu Türkiye genelinin oldukça üzerindedir. Kadın girişimcilerin ağırlıklı olarak metropolden, diğer bir deyişle İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelmesinin de bu sonuçta etkili olduğu söylenebilir
*Türkiye’nin daha fazla sayıda kadın girişimciye ihtiyacı var. Türkiye, Global Girişimcilik İzleme Raporuna göre, her ne kadar erken-aşama aktivite toplamında iyi bir konuma sahip olsa da, kadın girişimcilerin erkeklere oranı açısından geride kalan 6 ülkeden biri konumunda.
*Araştırma kapsamında görüşülen katılımcılar için kadın girişimci olmak en fazla cesaret, güç, bağımsızlık, özgürlük vb. sıfatlarla özdeşleştiriliyor.
Uzman Görüşü – Özlem Derici Şengül /İstanbul Bilgi ÜniversitesiAraştırma sonuçlarına göre kadın girişimcilerin yarısından çoğu şirketlerin kuruluş aşamasında kredi ve borç almıyor. Borç alanlar arasında da aile desteğine başvuranların oranı neredeyse toplamın 4'te 1'i. Öte yandan banka kredisine başvuranların oranı %20, KOSGEB, TUBİTAK ve çeşitli hibe programlarından yararlanan girişimci oranı ise toplamın sadece %8'i olarak görülüyor. Bu oranlar ailenin önemli bir kaynak olarak öne çıktığını göstermekle birlikte girişimciler için kurumsal çözümler konusunda da gidilecek ne kadar yol olduğunu ortaya koyuyor. Zira başlangıç aşamasında minimum maliyet içeren finansman alternatiflerinin varlığı bu işletmelere güçlü bir başlangıç yapma imkanı tanıyor. Araştırma sonuçlarına göre 1 yıllık şirketlerde önceki yıl %11 olan kredi kullanan işletme sayısı oranının 16 yıl üzeri şirketlerde %48'e yükseliyor olduğu gerçeği bankaları girişimcilere uzun vadeli bir bakış açısıyla yaklaşmaya sevk etmeli; erken aşamada faiz ve diğer maliyetlerin olmadığı çözümler üretme konusunda teşvik etmelidir. Bu sayede kadın girişimci adayları aile desteğine sahip olmasa da işletmesini hayata geçirme, büyütme ve katma değer yaratma imkânına sahip olacaklar. Araştırmada kadın girişimcilerin, özellikle de cirosu 1 milyon TL üzeri işletmelerin en çok özel sektör ve yurtdışı özel sektör temsilcileriyle işbirliğine gittiğini belirtmesi kamunun bu konuda daha ön planda olması gerektiği gerçeğini bize göstermektedir. Bir diğer bulgu olan 3 büyük şehirdeki girişimcilerin yurtdışı ile daha yüksek oranda iş birliğine gitmesi diğer şehirlerde bu bağlantıları kurmak için girişimcilerin desteğe ihtiyacı olduğunu ortaya koymaktadır. Kadın Girişimcilik Endeksi Araştırma'sının bulgularına göre Türkiye'de kadın girişimcilerin çoğunun 40 yaş üstü, evli, metropolde yaşayan iyi eğitimli kişiler. Tüm bu çıkarımlardan sonra ülke olarak bizlere düşen, bu dönüşümü sahiplenmek, girişimciliğin önünü açarak gelişime hız kazandırmak, girişimciliği bir ekonomik güç haline getirmek üzere desteklemek ve bu dinamizme ivme kazandıracak kadın girişimcilerimizin ülkeyi ileriye taşıyacak adımlarına hem ön ayak olmak hem de önlerindeki tüm engelleri temizlemek olmalıdır. Bu sayede kadın girişimciliğinin yarattığı katma değerin her geçen gün arttığına, ülke olarak sürdürülebilir büyümeye hizmet ettiğine şahit olabiliriz. |
(EMK)