Tunceli'de yayın yapan Dersim Hayat, Tunceli'nin Sesi, Dersim İklim ve Emek gazetelerinden yerel gazetecilerle, çatışma bölgesinde gazetecilik yapmanın zorluklarını konuştuk.
"Herkes kendi koşullarını kendi özgünlüğüyle yaşasın istiyoruz"
Dersim Hayat, 15 günlük kültürel-yerel bir gazete. Şimdiye kadar iki tanıtım sayısıyla birlikte toplam on sayı çıkan Dersim Hayat, Türkçe ve Kürtçe'nin Zazaki lehçesiyle yayın yapıyor.
Haber koordinatörü Serkan Sariataş, Dersim'in kültürü, doğası ve taleplerini temel alan bağımsız bir gazeteye olan ihtiyaçtan yola çıktıklarını anlattı:
"Dersim'deki öz kültürü, kimliği tanımlamayı, diğer yandan Dersim'in daha genel olaylara karşı duruşunu tartışmaya açmayı hedefledik. Göç olgusu, Ermeni meselesi… Sosyalist sloganlarla bunu ortaya çıkaramayız. Bir kimlik karmaşası içinde yaşıyoruz, biri diyor Zazayız, Kürdüz, Aleviyiz… Herkes kendi koşullarını kendi özgünlüğüyle yaşasın istiyoruz, bir dili koruyup diğerlerini yok saymaya kardeşlik denmez."
"Burada sivil bir duruş sergilemek çok zor"
Sariataş, silahlı çatışmaların yaşandığı bir bölgede sivil gazetecilik yapmanın zorluklarını şöyle açıklıyor:"Temel problem, bu coğrafyanın silahtan arınması. Siyasi zemin çok keskin; bir yandan devlet, diğer yandan buradaki siyasi örgütler taraf olmamızı istiyor. Taraf ol yoksa bertaraf olursun gibi bir anlayış. Bu nedenle burada sivil bir duruş sergilemek çok zor. Neden manşetler çok yumuşak diye tepki görüyoruz, ölüme karşı yaşamı savunmak nasıl bir yumuşaklık anlamıyorum. Silahlarınızı alın, vuruşun mu dememiz lazım, ölüme karşı hayatı savunuyoruz."
"Bu bölgelerde gazetecilerin oto-sansür mekanizması gelişiyor"
Dersim'de İklim adlı aylık gazeteden Ercan Topaç, aynı zamanda Tunceli'nin Sesi gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü ve NTV bölge temsilcisi.
Tunceli'nin Sesi, kentte 51 yıldır yayın yapan ilk yerel gazete. Dersim'de İklim ise, dünyanın her yerinden Dersimlileri buluşturmak amacıyla yayın yapıyor.
Topaç'a, Tunceli'de "tarafsız habercilik" mümkün mü diye sorduk:
"Gazetecinin objektifliği tartışmalı bir konu zaten ama olayları yorum katmadan, olduğu gibi vermeye çalışıyoruz ama bu bölgelerde gazetecilerin oto-sansür mekanizmasının fazlasıyla geliştiğini de göz ardı etmemek gerekiyor."
"En büyük sıkıntılardan biri bilgi almak. Çatışma yaşanan bölgelere gitmeye ve oradaki insanlarla konuşmaya çalışıyoruz ama genel olarak başka haber kaynağı yoksa resmi açıklamaları temel almak durumundayız."
"Yaygın medyada Tunceli çatışma haberleriyle yer alıyor"
Topaç, yerel gazetecilikte şehri tanımanın önemi üzerinde duruyor ve yerel gazeteciliğe ilginin son dönemde arttığını söylüyor:
"Gazetecinin kendini sorgulaması, o bölgenin gerçekliğini kavraması, bölge halkının da önyargılardan sıyrılması önemli. Özellikle yaygın medyada Tunceli, operasyon ve çatışma haberleriyle yer alıyor, Tunceli'ye dair özel haberler de yapabilmek bu önyargı ve sansür mekanizmasının kırılmasında etkili yollardan biri."
"Yerel basına son iki üç yıldır ilginin oluşmaya başladığını görüyorum, Tunceli küçük bir yer, haberin muhatabıyla yüz yüze olmak, olumsuz bir haber yaptığında tepki almak gibi boyutları var yerel gazeteciliğin. Ama bir sıkıntıyı dile getirmek, yaptığınız haberin sonucunu görmek de yerelliği yansıtmak ve bölgedeki halk tarafından dikkate alınmak açısından mesleğe anlam katıyor."
"Tunceli'de kadın tabulaştırılmış bir varlık değil"
Üç kadın kardeşin 2004'ten bu yana çıkardığı günlük "Emek" gazetesinde, matbaa da dahil tüm çalışanlar kadın.
Gazetenin kurucularına, Tunceli'de kadın gazeteci olarak ne gibi tepkiler aldıklarını sorduk:
"Tunceli'de kadın görünmeyen, tabulaştırılmış bir varlık değil, bu yüzden ne kadın gazeteci olarak zorlandığımızı ne de yaptığımız haberlerin cinsiyete yönelik tepkiler aldığını söyleyebilirim. Zaten cinsiyete özel bir vurgu yapmak gibi bir anlayışımız yok ama Tunceli'deki en küçük bir kadın haberini bile geniş işlemeye özen gösteriyoruz."
"Hiçbir siyasi parti, kişi ya da kurumun taraftarı değiliz ancak adımız "Emek" diye ısrarla birilerinin yandaşı gibi gösterilmeye çalışılmak ya da sürekli gözetlenmek, hizaya sokulmak sıkıntısı yaşıyoruz. Yerel bir gazete olarak, yerelin sorunlarını yazmak ve kimsenin sözcüsü olmamak bizim başlıca amacımız."(NV-CU/EZÖ)