Dün caddeye çıktımızda Türkiye Komünist Partisi (TKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve bağımsız aday Baskın Oran'ı destekleyenler bildiri dağıtıyordu. İstiklal caddesi boyunca onlarla yürüdük ve seçim atmosferini gözlemledik.
TKP'nin "Sürüden Ayrılma Zamanı" başlıklı bildirisini dağıtan Özgür, Yurtsever Gençlik Hareketi'nden. Okulunun kapanmasıyla seçim kampanyası için çalışmaya başlamış. Halkın ilgisinin iyi olduğunu, benzer partilerden sıkıldığını, TKP'nin amacının uzun vaade iktidara gelmek olduğunu söylüyor.
"Bildirilerimizi okuyanların olumlu tepkisiyle karşılaşıyoruz" diyen Özgür, İstiklal Caddesi'ne gelen insanların birbirlerinden çok farklı olduğunu kabul ediyor. Bu anlamda, İstiklal Caddesi'ndeki insan profilin Türkiye'yi yansıttığını anlatan Özgür, "Buranın kendine özgü bir seçmen yapısının olduğunu söylemek zor" diye ekliyor.
"Normal çalışmalarımızı sürdürüyoruz"
Cadde boyunca yürürken Demokrat Parti'yle (DP) birleşme çabaları sonuçsuz kalınca seçimlerin dışında kalan Anavatan Partisi Beyoğlu ilçe teşkilatının önünden geçiyoruz. Görevli Veysel Gök, seçim çalışması yürütmedikleri için işlerin durağan olduğunu söylüyor. Partisi seçimlere girmese de Gök'ün seçimlere ilişkin gözlemleri var:
"Bu seçimlerin ne kadar halkın iradesini yansıtacağının tartışmalı olduğunu düşünüyorum. Bu kadar apar topar gerçekleştirilen bir seçim gerçek oyları sandığa yansıtmayacaktır."
CHP Gençlik Kolları için çalışan Atakan Duru, Gök'ten farklı olarak bu seçimlerin "halkın beklediği fırsat olduğunu" söylüyor:
"En son Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları da gösterdi, Türkiye karanlığa sürüklenmek isteniyor. Bunun için zamanında yapılmış bir seçim oldu bu. Yoksa ekonomi giderek daha kötü boyutlara gelecek, Türkiye geri dönülemeyecek bir sürece girecekti."
Gök'ün bildiri verdiği Aysel ve Ayla Bilen "Baykal biraz da ekmekten söz etsin; ederse oyumuz ona" diye laf atıyor.
Sesimiz Baskın olacak
İstiklal Caddesi'nden Benetton mağazası önünde bağımsız milletvekili adayı Baskın Oran'ın kampanya masası var ve gönüllüler halka bildiri dağıtıyor.
Beyoğlu'nun kozmopolit yapısının yanıltıcı olabileceğini söyleyen Özlem Barut, kampanyanın bu haftadan itibaren daha yoğunlaşacağını belirtiyor.
"Baskın Oran'ın mahallelerde katıldığı toplantılar hem tanınmasını hem anlaşılmasını sağladı" diyen Barut, kampanyanın başarısının anlaşılması için mahallelerin daha iyi bir gösterge olduğu görüşünde.
2002 seçimlerinde Demokratik Halkın Partisi (DEHAP) adına çalışan, ismini açıklamak istemeyen bir gönüllü, önceki seçimlerde hayal kırıklığı yaşadıklarını kaydediyor, "Bu yüzden bu seçimlerde beklentilerimi çok yüksek tutmuyorum" diyor.
Barut'un bildiri verdiği sokak müzisyenleri, Kasımpaşa sakini. Bildiriyi alırken biraz abartılı kaygılarını belirtiyorlar: "Bizi gözaltına almazlar değil mi?"
Seçim bildirisinin başlarını belaya sokmayacağına ikna olunca, kampanyadaki yerlerini almak için hamle yapıyorlar:
"Kasımpaşa'ya gelince bize de haber verin, gelir çalarız..." (AÖ/EÜ)