Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5798 Sayılı Kanun Cumhurbaşkanlığı makamınca onaylanarak, 13 Ağustos 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yapılan değişikliğe göre TÜBİTAK’ın 14 Bilim Kurulu üyesinden 10’u Başbakan tarafından atanacak.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 1 Eylül 2009'da yürürlüğe girecek kanunla ilgili yaptığı yazılı basın açıklaması yaptı.
Yasa değişikliğiyle Başbakan TÜBİTAK’a ağırlığını koydu
Değişikliğe göre üyelerden beşi Bilim Kurulu tarafından belirlenen on aday arasından Başbakan tarafından seçilecek. Ayrıca biri Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulu tarafından belirlenen iki aday arasından da Başbakan seçim yapacak.
Bilim Kurulunun üç üyesi ise Türkiye Bilimler Akademisinin asli üyeleri arasından, biri fen ve teknik bilimler alanından, biri sosyal ve beşeri bilimler alanından ve biri de sağlık bilimleri alanından olmak üzere, Bilim Kurulu tarafından belirlenen altı aday arasından Başbakan tarafından seçilecek.
Bilim Kurulunun üç üyesinin ise lisans öğreniminden sonra kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel sektörde en az on yıl deneyim sahibi olmuş olması gerekiyor.
Bu üyelerden bir tanesi Bilim Kurulu tarafından belirlenen iki isim arasından yine Başbakan tarafından diğer ikisi de ikisi TOBB tarafından belirlenen dört aday arasından Başbakan tarafından seçilecek.
“Bilim Kurulu neden Başbakan tarafından belirlenmek isteniyor?”
TMMOB açıklamasında "TÜBİTAK’a ne yapılmak isteniyor?" diye soruuyor ve devam ediyor:
- Veto'ya, Anayasa Mahkemesi’nin iptaline rağmen siyasal iktidarın TÜBİTAK Yasası ile uğraşmasının asıl nedeni nedir?
- Bilim Kurulu neden Başbakan tarafından belirlenmek istenmektedir?
- Başbakan atamalarını hangi nedenlere dayanarak gerçekleştirecektir?
- TÜBİTAK, bundan sonra bilimin ve teknolojinin değil rantın idaresi haline mi getirilecektir?
TMMOB üç yıl önce uyarmıştı
TMMOB, 28 Nisan 2005'te yaptığı açıklamada "neden TÜBİTAK ele geçirilmek isteniyor?" diye uyarmıştı.
“TÜBİTAK böylesi bir siyasal yapının içerisine çekilirse, araştırmalara ayrılan trilyonlarca ödenek objektif olamayan kriterlere göre dağıtılabilecek, bilimsel niteliklerine göre çalıştırılan kadrolar siyasallaştırılabilecektir. Bilimsel bir kurumun, idari olarak tamamen özerk olması gerekirken, idari özerkliği yok etmek o kurumu bilimsel bir kurum olmaktan çıkaracaktır.”
TMMOB “Bundan böyle TÜBİTAK’ı takip edeceğiz” diyor.(NV/EZÖ)