Canan: Baskıların mahkemeyi de etkilemesinden kaygılıyım
bianet'in görüşünü aldığı Canan, Genelkurmay'ın ve siyasilerin Savcı Ferhat Sarıkaya'nın hazırladığı iddianameye tepkileri için, "Bu tür tartışmalar, savcı üzerindeki baskılar mahkemeyi de etkilerse, Şemdinli bombalamasının karanlıkta kalmasından korkarım" dedi.
Canan, Savcı Sarıkaya'nın "hukuka sahip çıktığını, görevini yaptığını" düşündüğünü söyledi: "Yargı sürecinin bağımsız işlemesi gerek; herkes buna özen göstermeli."
Üskül: Mahkeme yargılamayı etki altında kalmadan yapmalı
Prof. Dr. Zafer Üskül de, bianet'e, "Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, olayı objektif biçimde, bütün ayrıntılarıyla incelemeli, yargılamayı etki altında kalmadan yapmalı. Bu süreçte, ortaya başka bağlantılar çıkarsa üzerine gitmeli" dedi.
Üskül, yargılama sürecinde askerlerle ilgili suç unsuru bulunursa, bunun da Genelkurmay Başkanlığı'na bildirileceğini söyledi ve ekledi: "Böyle bir bilgiyi Genelkurmay da ciddiyetle ele almak durumunda kalır. Davayla ilgili gelişmeler, artık basından, kamuoyundan gizlenemez."
Alataş: Asıl konu Şemdinli davasında adil yargılama olup olmayacağı
Alataş, Şemdinli davasının "Türkiye'nin hangi kadrolarca idare edileceği tartışmasının içine çekildiğini", siyasi kavganın bütün davayı etkilemesinden kaygılandığını söyledi.
"Olay güç gösterisine dönüştü. İddianame üzerinden rejim tartışması yapılıyor, dava, siyasi hesaplarla bir arada tartışılıyor. Bu tartışmalar davanın adil görülüp görülemeyeceği meselesini gündeme getirdi. Benim endişem, bu fırtınanın iddianamenin diğer bölümlerine de yansıması.
"Tartışmalar, davadaki bütün iddiaları siyasileştirme amacını taşıyor; Şemdinli bombalamasının üstünün örtülmesinin zemini hazırlanıyor."
Alataş, davanın açılmasının yetmediğini, etkili soruşturma ve adil yargılamanın gerekli olduğunu söyledi.
"Savcının yalnızca bir iddiasının üzerine bile bu kadar tepki gelmişken, bu baskı altında yargıçların yargılamayı bağımsız yürütmesi hiç kolay değil."
TSK "Sorun varsa ben hallederim, başkası değil" diyor
Hürriyet gazetesinin haberine göre, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, dün Başbakan Erdoğan'la dünkü görüşmesinde, "Van Savcısı'nın iddianamesi maksadını aşmıştır. Bu iddianame Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bir saldırıdır" dedi.
Alataş, bu tepkileri "TSK, 'Savcı haddini aştı; bir sorun varsa ben hallederim, başkası değil' diyor" diye yorumladı.
"Sivil yargı nasıl yüksek rütbeli bir askeri suçlar? Asıl hazmedilemeyen bu. Sadece savcıya değil, sivil yargıya güvensizlik var. Genelkurmay, 'istersem yargılarım, istersem yargılamam' mı demek istiyor?" diye soruyor Alataş.
"Ordu, yıllarca 'JİTEM yok' diye en üst düzeyden yazılar yazdı. Ama şimdi JİTEM'in varolduğu kanıtlandı. Askerlerin doğruyu söylemeyebileceklerini biliyoruz."
Savcı Sarıkaya'nın hakkında Genelkurmay'a suç duyurusunda bulunduğu Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın ancak Genelkurmay Başkanı'nın emri üzerine ve askeri yargı içerisinde yargılanabileceğini anımsatan Alataş, "Tehlike altında olan Büyükanıt değil. Ayrıca iddianamenin duyulması Büyükanıt'ın lehine oldu" dedi.
"Problem, -askerler açısından- bunun bir sivil tarafından dile getirilmiş olması. Bu aşırı tepkilerin ardından, sivil yargıda, askerlerin hak ihlallerinde sorumluluğu olabileceğine ilişkin hiçbir ifade kolay kolay seslendirilemez."
12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren'i yargılamak isteyen eski savcı Sacit Kayasu'yu anımsatan Alataş, "Sorunumuz devlet gücünü kullananların üzerine gidilememesi. Cezasızlık zaten sürüyor; bu tepkiler bunu daha da pekiştirecek. Kenan Evren bugün hâlâ onu yargılayamadığımız için bu kadar rahat konuşuyor " diye ekledi.
"Sivil tepkiler vahim"
Alataş, CHP Başkanı Deniz Baykal'ın iddianameyi " TSK'ye sivil darbe " olarak nitelemesini de eleştirdi:
"Sadece bir iddianın 'darbe' diye nitelendirilmesi, iddianameden rejimin etkileneceğini söylemek, demokrasiye tahammülün olmadığını gösterir. Bunu bizzat siviller yapıyor. Vahim bir durum bu. Apoletsiz, sivil askerlerden korkmak gerek." (TK/EK)